Shakhtar’ı daha önce hiç bir Türk takımı yenememişmiş. Duyan da onlarca kere üç büyüklerle oynayıp hep kazanmış zanneder. Bir kere Fener’i elemişler, onun dışında oynadıkları takımlar Sivas, Konya, ve Avcı’nın Başakşehir’i. Ben anlamam arkadaş! Finalini kendi sahamızda oynayacağımız kupada ilerlemek, hatta Olympiakos’un geçen sene yaptığı gibi kupayı kendi stadımızda kaldırmak hedefini ortaya koyamayan hoca ve yönetim Beşiktaş’a layık değildir. Yönetim enkaz devraldı, o yüzden mazereti var; gerekli transfer yapılmadı, o yüzden hoca da sorumlu değil gibi mazeretleri de kabul etmem. Sonuçta zorunlu askerlik değil bu. İşini yapabileceğin koşullar yoksa, bırakırsın. Yok bırakmıyorsan, kötü sonuçların sorumluluğunu da üstleniyorsun demektir. Bu, hoca gitsin, yönetim istifa demek değil ama onlar adına mazeret üretmeyi bırakalım artık.
içinde Genel
Bırakalım başkaları adına mazeret üretmeyi
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin
Aynen, hoca talepkar olacak. Yapamayan bırakıp gider, gitmiyorsa sorumluluğu da kabul edersin.
Aynı şey başkan içinde geçerli, transfer yapamıyorum param yok, oyuncu gönderemiyorum demek mazaret olamaz.
Aynen! Teknik direktör olmak, özellikle de ülkemizde, sadece verilen oyuncularla oyun oturtmak değildir. Camia, medya, taraftar, hatta kendi yönetimini de yöneteceksin.
Hayatim sizin gibilerle mucadeleyle gecti
Hayatını boşa harcamışsın demek ki, yazık. Git de Boyd, Douglas, Ricardo transferi yap bir kaç tane, açılırsın.
Hayat size guzel be reis
Kolpalığı, goygoyu mücadele sananlara olduğu kadar değil
Salmisin kendini kanepede, almisin eline telefonu salla dur. Ohhh ne guzel hayat. Mis gibi. Ole de GVB gibi “skerler” diyip kacabilirdi. Adam mucadele ediyor. Sen ve senin gibiler “bak simdi nasil giydirecem” diye basiyorsun tuslara. Kilici sallayip duruyorsunuz. Iki tavuk versek gudemezsiniz ama konu adam asmaca oldu mu kapaip ipi geliyorsunuz. Oleyi karsinizda gorseniz “hebele hubele” diyip eliniz ayaginiza karisir. Sallamak kolay. Cok kolay. Saygi yok, sevgi yok.
Valla ben Ole’ye sallamıyorum. Adam elinden gelenin en iyisini yaptığına hiç şüphem olmayacak, dürüst, düzgün bir insan. Beşiktaş için yeterince iyi bir teknik direktör mü onu zaman gösterecek. Şahsen ben çok umutlu değilim. Çünkü geçmişinde de son altı ayda da Türkiye’de başarı getirecek bir futbol anlayışı sergilediği hiç olmamış. Ama iyi bir yarışmacı bir kadro kurmasını bekliyorum kendisinden. Yapamazsa zaten gönderilir. Yönetime gelince işler farklı. Çünkü onlar göreve elimizde her şey düzeltecek reçete hazır, 70 gurbetçi oyuncu listesi var, Beşiktaş’ın ihtiyaçlarını biliyoruz, gelir gelmez işleri düzelteceğiz gibi bol keseden vaatlerle geldiler. Beşiktaş’ın arsasını satıp, sermaye arttırım yapıp çok büyük transfer bütçeleri harcadılar ve ortada bir takım yok geçen altı aya rağmen. Yanlış bir teknik direktör tercihi olduğunu düşünmeme rağmen Ole’yi getiren de onlar. Senin goygoy yapıp çok planları var en profesyonel ekibi kurduk falan diye sanki adalı’yı tanımıyormuşuz gibi yaptığın yorumlar daha kurumadan 30 milyon Euro basıp futbolcu alan da da bu yönetim. Ama yönetime istifa filan diyor da değilim. Onlar da teknik direktör gibi beceremezlerse giderler, gitmezlerse de taraftar gönderir. Başarırlarsa da ayakta alkışlarız, çünkü zor bir dönemde zor şartlarda göreve geldiler. Ama burası Beşiktaş, şartları ne zaman kolay oldu ki.