içinde

Güzel futbol.

Normalde bugün bu yazı bir analiz yazısı olacaktı. Baya uzun, yine fotoğraflarla süslü, ataklardaki şablonlar, geçiş oyunlarındaki noktalar, hızlı hücumlar, merkez delme, soldan bastırma gibi gibi. Aslında hocanın ne oynatmak istediğini göstermek istediğim bir yazıydı. Ancak boşuna olduğunu anladım.

Çünkü Türkiye’de, sadece Beşiktaş taraftarına özgü olmamak kaydıyla, inanılmaz bir tüketim çılgınlığı, transfer hastalığı, yabancı hayranlığı, kendinden olanı hor görme, aşağı çekme, yerin dibine sokma gibi şeyler görüyorum. Gerçekten bu yüzden yazmaktan ar ediyorum.

Halbuki ben Semih’in gelişimine bizzat şahit olmak istiyorum o sol kanatta! Sırtına Seyit Onbaşı gibi rakibi aldığı mücadelelerini, rakibi karşısına alıp “bak şimdi senin nasıl içinden geçicem” der gibi dikine top sürmesini, heyecanını, sevincini. 

Yine Mustafa’nın bu takımın as forveti olduğunu görmek istiyorum ileri uçta. Bir türlü 2 seneden fazla üst üste verim alamadığımız, devamlılığını sağlayamadığımız santrafor sorununu çözse mesela. Misal ne güzel indirdi beşinci golden önce, sonra gitti deparla pozisyon aldı değil mi? Olacağını görsek ne güzel olmaz mı?

Daha sahne almayan Demir Ege var, Fahri var, Arda var, var oğlu var…

Misal bizden değil ama Hırvatistan maçında Modric ve Kovacic’li, Avusturya maçında Laimer, Seiwald ve Sabitzer’li orta sahaları tek başına süpüren, sahayı onlara dar eden, Fenerlilerin telaş adam diye dalga geçtiği ve sürekli ama sürekli üstüne adam aldıkları halde oynatmak zorunda kaldıkları İsmail’i izlemeyi de seviyorum ve keşke bize gelse diyorum. 

Çok güzel bir dönemdeyiz aslında. Türk futbolunda belki de en güzel jenerasyonlardan biri gelecek, tabi bu yabancı hayranlığı son bulmazsa da yitip gidecek…

Lugano maçına gelince… Beş maçta üç asist yapmış, her an patlama yapabilecek, geçiş oyunlarının ve önde baskının yeni Olcay Şahan’ı Rashica, maestro/sihirbaz Silva, lider İmmobile, kontrolsüz güç Semih, ortanın trafosu-dinamosu-sigortası Gedson, ayağa pas adamı Musrati, içinden Salgado çıkmış Svensson, Brezilyalı Necipaulista, gerinin deli çocuğu Emirhan, Kars eski kaşarı Masuaku, kalenin tek sahibi Mert, geleceğin en müthiş pivot santraforu Mustafa, süper yedek olmaya yol alan Muçi, görev adamı Salih. Ve tabi ki tüm bu oyunculara bu misyonları veren, teknik/taktik bilgisi ile bizlere harika maçlar seyrettiren Gio! Hepinizi ayrı ayrı kutlarım.

Bundan sonra sadece güzel futbolu izlemeye odaklanıp anlatmaktan vazgeçtim artık. Çünkü çok yorucu olmasının dışında anlatsan da bir tesiri yok. En ufak bir sallantıda vay efendim oralara transfer yapılmadı o yüzden oldu denilecek. Bu nedenlerle de yakın zamanda sağlık durumu ile ilgili bir güncelleme geçip okuyucu moduna geçmeyi planlıyorum. 

Sağlıcakla kalın.

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Kendimle çelişmek istemem.
    Beğeni attım, nedenini yazmadım, olmaz.

    Başta, dünden beri kafamda çevirip durduğum Semih meselesi.

    Futbolu da, futbolcuyu da kendime yetecek kadar bilirim.
    Yüzerken de boğazı geçecek kadar açılmam.
    Ama şu var:
    Şunun şurasında bir-iki vakit öncesine kadar Semih, benim için net olarak bulduğunu sekmeden çakan ceza sahası golcüsüydü.
    Yakaladı mı indiren bir sniper..

    Ama mutlulukla görüyorum ki şimdilerde, giderek, Ingilizlerin “İyi bir çizgi oyuncusunun ayakkabıları kireç tozuyla kaplanır..” mealindeki deyişlerine uygun bir tarza doğru evriliyor.
    Maç içinde tam, evladının hatasını görünce yüreği sızlayan bir baba gibi “Ahh be Semih, n’aaptın be yavrum?..” dediğim/diyeceğim bir zamanda bakıyorum, çizginin üzerinde, top ha çıktı ha çıkacak derken rakibi sırtlayıp yahut iki kişi basmışsa aradan sıyrılıp çıkmış o hengameden köşeye doğru akıp gidiyor.
    Veya ceza sahasına doğru içe kıvrılmış top sürüyor.
    Ek olarak, olmadık yerlerden hiç gerilmeden, yahut koşarak gelmiyorken kalçadan çıkarttığı mermi gibi sert ve isabetli şutlarla çerçeveyi yokluyor.

    Çoğu zaman kendime kızarak, ciddi manada “Buldun da bunadın mı olm?..” diye söyleniyorken, bir anda, kıymetinin daha çok bilineceği ve gelişimini bambaşka bir biçimde sürdüreceği bir ülkeye, İngiltere Ligindeki -sürekli oynama fırsatı bulması için- orta düzeydeki takımlardan birine gittiğini hayal eder halde buluyorum kendimi..

    Sabırsızlıkla beklediğim yazını keyifle okudum.
    Sözlerinin tümüne katıldığımı bilmeni isterim.
    Öte yandan,
    Sağlık durumun herşeyden (şey ayrı, şey ayrı) önemli benim için.
    O nedenle geçenlerde yazdığın bir gönderinin altına “Yıpratma kendini, gözünü seveyim” diye yorum atmıştım, hatırla.
    Aynı yerdeyim.

    Hassas ruhlar için bir cehennem olan günümüz dünyasında bazen az biraz çekilip kenara, “Hiç uğraşamam azizim. Sithmişim trakasını. Ben mi düzeltecem olm milletin orasını burasını?..” diyerek olabildiği ölçüde geniş olmak, kendini yormamak lazım geldiğini aklından çıkartmamak kaydıyla, her satırından faydalandığım o güzel yazılarının devamını da beklerim.

    Yıpratma ama yaz lütfen.
    Baki selam.

    Sarı öküzün gözlerinden öptüm.
    “Hayırdır ağbi, kafayı mı yedin?..” dersen, evet, yedim..

    Sevgiler ve hatta saygılar benim canım kardeşim..

    33
  2. semihin ritmini avrupa samiyonasinda bozma girisiminde bulundular ve tam istedikleri gibi olmasada bunda basarili oldular…..
    ah o son pozisyon gol olsaydi 50milyon avroluk teklifler yagiyordu simdi klube……
    hekimoglu nun mac kadrosunda olup olmayacagi bile mechul ama buna ragmen her mac performansini en cok merak ettigim oyuncu besiktasta….
    maalesef ve sanirsam hekimoglunun ritminide samsunspor macindaki skoru koruma cabasi ugruna bozduk…..
    cocuk cincona yapistirmis bir hava yakalamisti belkide daha cok sure almayi daha cok topla bulusmayi hayal ediyordu kesik yeyi verdi…..
    ben transfere alerjisi olan biriyim cunku serpil hamdi tuzunun besiktasina asik olarak basladi futbol tutkum….
    topragi bol olsun Daum la da trnsfer yaparak sampiyon olma kulturu kazandi klup…..
    cin con bursaspordan hakan sukur gibi bir golcuyu kesfetti diye gaziantepin genclerbirliginin ne kadar az biraz kendini gosteren oyuncusu varsa hemen transfer edip rakiplerden once dunya yildizini bulma yarisi basladi…..
    neyse bu transfer hastaliginin tarihcesi cok zaman alir simdi….
    bu kadar sevmesemde kadroya bakip mucinin 23 yasinda ndourun 20 sinde gelirse angelo nun 21 inde olduguna bakiyorumda gercekten o bilegi bukulmez jenerasyon kurma efsanesi belki o kadar olmasada olur belki diyorum….
    gel gelelim bu gencler kimi kesecek ve sure bulup gelisim saglayacak…..

    6
  3. Abi ellerine sağlık. Ben Rashica yetersiz fikrimin sonuna kadar arkasında duruyorum. Olcay gol katkısı ile ilk başta sırıtmıyordu ama sonraki sezon sırıtmaya başlamıştı. Kanat transferi dememin sebebi semihin kesilmesi değil. Veya rashica kesilsin diye değil. Takım da kanat oyuncusu bu iki oyuncudan başka yok. Ben o yüzden 1 tane düzgün kanat veya şu genç Angelo alınması taraftarıyım. Bu takım haftada iki maç oynayacak rashica nın veya semihin ciğeri bu kadar dayanmaz. Hem yorgunluktan kaynaklı çekme sakatlıklarının önüne geçmek için bir tane kanat oyuncusu alınmalı diyorum. Ana 5 yedek ( muci – ndour – mustafa – Salih – ve kanat) … yedeklerin yedeği arda can keleş vs.. stoperleri bilerek eklemedim Talha ve felix de var. Kadromuz bence gayet iyi sadece ve sadece bir tane kanat oyuncusu her şeyi çözer. Para yoksa bence idarelik Ghezzal alınabilir. Gönderemediğin oyuncular içinse çok kırılsa da bence Abou( mustafayı kesmeden kırmadan ) ve AOX den verim alınabilir.. Onana bir şekilde gönder. Amartey net fesih yani başka çözüm yok.. Gönül ister ki hepsini gönderip kurtul ama bu para avcıları buna izin vermeyecek gibi…

    1
  4. Semih kendini toparlamaya başladı sevgili @miralay .
    Maç içinde Ciro ve Rafa’dan müthiş destek görüyor.
    Maç dışında da teknik ekipten gördüğü belli.

    Hekimoğlu’nu hoca Ciro’nun mevkiinde düşünüyor sanıyorum.
    Ya da galiba sağ uçta, Rashica’nın ataktaki pozisyonunda.

    Kadroda çok sayıda kaliteli oyuncu var.
    Bu yoğunlukta Semih evet, yer buluyor.
    Ama Hekimoğlu’nun sürekli bi’ şekilde şans bulması, en azından şimdilik, pek olası değil.

    Ne var ki ilerleyen haftalarda ztk vb maçlarda çok şans bulur, çok da gol atar, inanıyorum..

    1