Ali B. Hep diyoruz ya sistemli takımlar var. Ajax’ın, Porto’nun, Lyon’un, Dortmund’un ve benzerlerinin bir oyun şablonu var, bu oyun şablonuna göre de bir transfer politikası var. Takımın yönetimini asla transferlerde göremezsiniz, adlarını bilmezsiniz, teknik direktörleri bile enteresan seçimlerden olur. Mesela bizde Karagümrük’ü yöneten Farioli gidiyor Ajax’a teknik direktör oluyor, UEFA liginde üçte iki, ligde beşte dört yapıyor, bu arada da bize dördü atıp geçiyor. Sezon başında biz stajyer hoca diye istemediğimiz Nuri Şahin Dortmund’un başına geçiyor, şampiyonlar liginde üçte iki, ligde beşte üç yapıyor. Lyon’un hocası Lyon öncesi hiç üst düzey ligde takım yönetmemiş bir adam. Keza Porto’nun teknik direktörü de öyle. Sadede Beşiktaş özelinde değil, sarışın kardeşler, hatta Trabzon’un bile hoca olarak görmeyeceği hocalar bunlar.
Tüm bu takımların başta da belirttiğimiz gibi bir sistemleri var, takım fark etmeksizin kendi sistemlerini sahaya sürüp kendi sistemlerini oynamaya çalışıyorlar. Başarılıdırlar, başarısızdırlar, tartışılır, hiç önemli değil. Tek ayıran faktör var, tüm bu takımların ortak anlayışı var; “Güzel oyun!”
Şimdi bu sebeple soruyorum; Son 5 maç özelinde güzel oyun gören var mı?
Beşiktaş’ın, hatta tüm Türk futbolunun genel sorunudur aslında, biz kendimize odaklandığımız için bize soruyorum; Biz tam olarak ne oynuyoruz?
GVB’nin antrenman tekniklerine, rakip analizlerine ve takımın kondisyonuna dair tek kelime etmişliğim yoktur şuana kadar, olamaz da. Bunlardan yana hiçbir sorun yok. Maç başlangıcında, ilk on bir seçiminde, değişikliklerde, maç oynanırken takımdaki eksikleri görme ve müdahale etme konusunda ise ciddi sorunlar mevcut. Bunları da maça göre hazırlandık, rakibe göre oynadık, sakatlıklara göre oynadık ve başka bahanelerle istersek sırasıyla kapatabiliriz, bahane bitmez de. Bizim bir sistemimiz maalesef senelerdir yok. Bu sene başında hoca geldiğinde, en çok umudum olan konu buydu. Beşiktaş bir sistem takımına evrilecek diye düşünmüştüm oysa. Oyuna ilişkin o kadar çok yön var ki eleştirebilecek.. Kısaca şunu diyebilirim ki; Günden güne daha pasif bir oyunla oynuyoruz. Dün şans biraz Lyon’un yanında olsa 3-4 yememiz yine kaçınılmazdı. Galibiyet alındı, Avrupa’da sıralamada üste çıkıldı, ligde konum iyi, namağlup, hepsine tamam. E güzel oyun nerede? Son oynanan oyunların hangisinden keyif alındı? Beşiktaş güzel oyunun peşinde olmalı, bir sistem oturtulmalı ve her şey bu sisteme entegre olmalı. Puan durumuna, skorboarda veya namağlup olmasına göre ilerlemesi değil.
Dün mesela hocaya muhabirler bir ton saçma sapan soru sordu. Bence tüm sorular yanlıştı ve şöyle olabilirdi;
-9 geçiş oyunu atağında 6 pas hatası yapıp bunların dördünde takımı yaklaşık 40 metre geri koşturan, kalan üç pası da kritik oyuncuya değil de kanada aktaran, 10 ikili mücadeleden hiçbirini kazanamayan, %71 pas isabet oranıyla oynayan ki bu istatistiğin isabet oranını arttıranın %94 ile geri paslardan oluştuğu da göz önünde bulundurulduğunda Joao Mario’yu 86’ya kadar oyunda tutmanızdaki sebep nedir?
-Yine denge ve geçiş oyunu düşünüldüğünde, rakibin sol, takımınızın sağ kanadından tam 34 atak, 16 orta, 7 ceza sahasına pasla giriş, 4 isabetli şut denemesi olduğu halde neden Svennson’a yardıma gelebilecek birini oyuna dahil etmediniz ve o bölgeye müdahale etmediniz?
-Yine denge oyunu oynamaya çalıştığınızı varsayarak soruyorum, Muçi son 5 maç özelinde hiçbir şekilde üstüne koyamazken ve geriye yardımı çok çok sınırlıyken, hazır Rashica’da yokken ve takımınızın sağ kanadını rakip bu kadar etkili kullanıyorken (otobana çevirmişken), rakip bekini geriye itebilecek ve defansa katkı verebilecek Semih, neden hiçbir şekilde 11’de düşünülmedi?
Daha da çoğaltabilirim bu soruları, gerekte yok biliyorum. İkinci sırada olmak, namağlup olmak, Lyon’u yenmek veya yenilmek değil derdim. Avrupa’da şampiyonluk veya ligde şampiyonluk beklemiyorum. Ben sezon başında da söyledim, geçiş oyunu oynuyoruz, aynı zamanda bu sezon da takım için bir geçiş sezonu. Tabi ki bazı sorunları olacak, sıkıntıları olacak, oynayamadığı haller olacak, bunları da kabul ediyorum. Beklediğim tek şey var, güzel oyun. Son beş altı maçta iyi oyun yada güzel oyun yok. Bu mantalite ile olur mu? İşte ben tam olarak bundan endişeleniyorum.
Söylediklerimi özetleyecek olursam; testi kırılmadan kulağı çekmek gerekir ya bazen, hah işte, eleştirmemdeki amaç ve yazı tam olarak budur.
Dikkatlerinize arz ederim.
Ayrıntılı analiz için teşekkürler hocam..
👍🙂👏🤍
Tebrikler Ali … yazdigin her seye katiliyorum… sanki biraz daha zaman ve bir kac iyi yeni oyuncu gerekiyor gibi.. eski takimi bosaltmak ve yeni takim kurup bir duzen saglamak zor bir sey ancak lig baslarken oynadigimiz oyun bizi heyecanlandirmisti !! ama gel gelelim uzaklasmis gibiyiz sanki o oyundan.
Dostum Frankfurt maçı sanıyorum genel geçer kabule göre güzel futbol oynadı takım.(10 tane gollük şut/penaltı vs çıkardı rakip kaleci) sonuç alamadığında sistem oturtuyo falan dinlemiyor kimse. (10-15 maçta da olacak iş değil zaten sistem takımı olmak; sen daha iyi bilirsin)
Diğer konularda genelde oyuncu seçimleriyle alakalı, belki mecbur kalıyordur, elindeki malzemeye, maç trafiğine göre oynatıyor olabilir mi? Herkesi hazır tutmak için bazı zorlamalar yapıyor olabilir mi? (Semih şu takımda benim en fazla heyecanlandığım oyuncu, acaba gerçekten eksikleri var da ondan mı tercih edilmiyor? Böyle bir silahı kenarda bırakmak ahmaklık yoksa. Neticede hepimizden daha fazla veri yok mu teknik kadronun elinde?)
Mario pas hataları yapmış olabilir fakat oldukca serin kanlı, panik yapmadan işini yapmaya çalışan biri bence. Takım içi ilişkiler de bu tip seçimlerde önemli değil midir? Misal Rafa onunla oynarken rahat hissediyordur belki? (Herkesin adama saygı duyduğü açık bence)
Futbolu benden çok daha iyi bildiğini biliyorum dostum, analizlerine de, tespitlerine de çok güvenirim. Ama bu teknik kadronun rahat çalışma imkanı olursa dediğin gibi bir sistem takımına dönüşeceğine de inancım tam…
Son olarak Muci’nin de abartıldığı kadar kötü oynamadığını düşünüyorum, daha iyi olabilirdi diyebilirim sadece…
Seviliyorsun:) 🤍🖤🤍
Aklı başında tüm Beşiktaşlılar bu durumu görüyor. Yönetimin bu geçiş dönemini nasıl yöneteceğini çok merak ediyorum. İte kaka, şansa galibiyetler aldatıcı olmamalı. Hoca’nın da bu gidişatı görmesini sağlamaları gerekiyor. Aksi halde çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde geçmiş olsun. Atı alan Üsküdar’ı geçer.
Valla ben sezon başından beri sistem görebiliyorum bir oyun mantalitesi görebiliyorum takımımızda. Bu sistemler oyun anlayısı futbolcunun kisisel yetenegine kalitesine antrenmanda uygulananin saha icibde adrenalini yüksek oldugundada uygulayabilirligine baglı. Şuan benim gördügüm belki oyun anlayısı olan 3 farkli oyun anlayısında oynamaya calisan bir takım var oda besiktas… hocadan memnunun futbolcu kalitesinden eksijlerimiz var elindede iyilestirmeye calisan futbolcu kadrosu var ne ve devre arası veya yeni sezon basında yapılacak hamlelerle hocamizım futbol anlayısımı daha da net gorecegiz insaAllah. Ne okursa olsun kaliteli topcuyla istediklerini yapmak daha kolay bu kalite ile bence iyiyiz ve planlamalarımıza göre bir gidisat var ligden kopmadan devre arasına atmamız gerek kendimizi bunuda uygulamaya calisan yeknik heyet var. 1. Periyot basarili sekilde gecildi. Özgüveni eksik onur buluta ne anlatırsan anlat durum bu bazı konularda. Ben saha icinde organizasyon görebiliyorum. Ama mesela sol bek masuaku üzerine gelen adamlara karşı çok zayıf kalıyor. Ne yapabiliriz şuan bu duruma.
Cok güzel yazmissin,ellerine saglik kardesim.
Analizlerini,yorumlarini zevkle okuyup izliyorum sevgili kardesim.6ay gibi kisa bir zamanda en az 10 futbolcusu degisen bir takim sistem takimi olabilirmi?sistem takimi olabilmek icin hocaya zaman taniyip onu uzun zaman takimin basinda tutmak lazim deyilmidir.her hafta galibiyet bekleyen,en ufak bir olumsuzlukta futbolcusunu isliklayan,hocasini kovulma derecesinde elestiren bir taraftar gurubuna sahip olan camiyalarda yenilmek pahasinada olsa arzu edilen sistem üzerinde israr edilebilirmi?dün yenilseydik hoca istifa seslerinin hayyuka cikacaginin hocada farkinda ve takimi sisteme Göre deyil,kazanmak üzerine kurmakta ve basarilida oldu.sevgili kardesim sistem ve istikrarli takim sabirli camiyalarla gerceklestirilir.yaz bakalim hocamizla sistem ve istirar icin en az 3sene daha uzatmak lazim diye.hangi cevabi alirsin merak ediyorum.
Hocam bu güzel analiz için sağol, Mario hakkında ben de aynı düşündüm maç esnasında hem ilk yarı çıkmalıydı, ama oyuncu tercihleri ile ilgili hocanın fevri hareket etmedini kurguladığı sistemi önceliklendirdiğini görüyorum yani kötü performans alsa da kurguladığı oyunu bozacak hamlelere pek girişmiyor, bu yaklaşım kısa vadede kaybettirebilir ama oyuncuları deneye deneye eleye eleye uzın vadede kazandıracak diye düşünüyorum
3 ay once isbasi yapmis bir hoca 2 ay once sifirdan kurulmus bir takim var. Yas ortalamamiz iyi Avrupa takimlarin cok ustunde. Kadromuz cok dar. Fiksturumuz cehennem gibi. Tum bunlara ragmen buradayiz. Zamana ihtiyac var. Bu zamana ihtiyac olan donemde benim icin TEK onemli sey 3 puan. Bence hoca da boyle bakiyor olaya ve aliyor da 3 puanlari. Su an elestiri icin fazla saglikli bir ortam yok. Elestirwee bence ancak gelecek sezon baslayaniliriz.