1- Adalı ve Sergen bu süreci kurumsal iletişim, insan yönetimi, kulüp idaresi, ne açıdan bakarsanız bakın, berbat ötesi yönettiler. İkisinin de ağzından çıkanları kulağı duymayan insanları olduklarını daha önce acı tecrübelerle zaten öğrenmiştik. Bu bilgimiz pekişti.
2- Adalı ve Sergen’in gafları ve beceriksizlikleri, Beşiktaş’ın başarısızlıkları ve bitmeyen kaosları, gerçekleşmeyen projeleri vs. Rafa’yı haklı çıkarmaz. Rafa, antremanlara ve maçlara çıkmayarak, haklıysa da haksız duruma düştü.
3- Ne var ki, savrulan bütün tehditlere rağmen kulübün yapabileceği bir şey yok bu konuda. Adam antremanlara geliyor ve ağrısı olduğunu söylüyor. Ağrı sübjektif bir şeydir. Kişinin kendisi dışında başka birinin ağrı konusunda hükme varabilmesi bilimsel olarak mümkün değil. Ağrı ölçülemez, gösterilemez. Yani kulübün açıklamalarındaki tehdit yollu “MR çektik, patalojiye rastlamadık” açıklamaları ancak konu hakkında bilgisi olmayan insanların inanacağı, tıbbi ve hukuki olarak hiç bir anlamı olmayan şeyler. (Mesleğim nedeniyle bu konuda epey bilgi sahibiyim, istenirse daha da yazarım.)
4- Bu durumda Rafa Silva’nın Beşiktaş’ta bir geleceği kalmadı. Kendi kalmak istemiyor, teknik direktör de oynatmak istemiyor zaten. Taraftar da iyiden iyice arkasını döndü. Bir an önce yolları ayırmak lazım.
5- Rafa için kulübün harcadığı para ve kaybettiği zaman hesaba katılınca bir ayrılış tazminatı almamız gerektiği açık. Ama kulübün istediğini söylediği 15 milyon euroyu filan unutması lazım. Portekiz’de vergilerden sonra alacağı maaş 1,7-2.5 milyon euro arasında olacak ama hiç bir kulüp 32 yaşında bir futbolcuya ciddi bir bonservis vermez. 32 yaş üzeri bu bonservisle yapılmış iki elin parmaklarından az transfer var bugüne kadar, onların da nerdeyse tamamı Çin ve Körfez’e yapılmış. Bu durumda zararın neresinden dönersek kardır kafasıyla Rafa’ya verilen imza parasını geri almayı hedeflemeliyiz. Ya da en azından, sözleşmesinin yarısını doldurduğunu hesaplayarak, yarısını.
Öncelikle,sergen hoca ve başkanı itibarsızlaştırmayı neden yapıyorsunuz,anlıyamıyorum.
Sergen hoca daha geldiği ilk gün rafa ile görüşmesinde,ben gitmek istiyorum diyor,bunun sergen hoca ile ne alakası var.neredeyse kafanıza taş düşse sergen attı diyeceksiniz.rafanın bu sözüne rağmen haftalarca rafayı oynattı,istese oynatmazdı,rafaya karşı bir gıcıklığı olsa yine oynatmazdı.yani bırakın bu hoca düşmanlığınızı..
Rafa için ağrılarım var derse oynatamazsın diyorsunuz,peki bu ağrılar tıbbi olarak kaç ay sürer,bilgi verir misiniz.
Başkana devamlı sallamazlar,adam oyuncuların maaşlarını vermiyor mu,yeniden bir yapılanmaya gidiyor,biraz zaman vererek ne kaybederiz,istikrar her şeyin çaresidir.
Açın bakın 15 yıl şampiyon olmadığımız yıllarda başkanlar ne kadar kalmış,1982 de şampiyon oldugumuzdaki başkan kaç yıl kalmış.
Çılgınlar gibi istifa istifa,başkan istifa,hoca istifa..sonuç sıfır..Sanki sergen koşa koşa geldi.kadroyu kuran ole,kızdığımız adam sergen..
Rafayı uygun olarak imza parasınıñ yarısını alarak gönderin diyorsunuz,eğer beşiktaş büyük bir takımsa ya istediği şartlarda gönderir ya da parasını verir futbol hayatını bitirir,beşiktaş büyük taştır,kimse dalga geçer gibi hareket edemez.sizde hangi takım taraftarı olduğunuzu hatırlayın,bu kulüp şeref beylerin,hakkı yetenlerin,süleyman sebaların takımıdır.üç beş şerefsize meydanı bırakmaz..
1- Ben kimseyi itibarsizlastirmiyorum. Bunu nereden cikardiginizi bilmiyorum.
2- Hocaya karsi hic bir dusmanligim yok. Bu hamaset dilini birakin Allah askina. Rafa’nin hatasini ortmese de Sergen’in de elbette hatalari var. Sergen gelir gelmez bugune kadar tek sorun cikarmamis Rafa’nin birden gitmek istemesi normal mi? Acaba sebep Sergen’in Rafa hakkinda sabah aksam televizyonda gevezelik yapmasi, prim yapmak icin oyuncuyu kotulemesi, benim sistemimde yeri yok, yildiz oyuncu degil demesi, sonra da ilk mactan itibaren oyundan ilk aldigi oyuncu olmasi olabilir mi?
3- Benim yazimda istifaya dair tek kelime yok. Insanlara soylemedikleri seyler uzerinden elestiri getirmek yanlis bir uslup. Besiktas’taki istikrarsizligi elestiren birini de istikrari bozmakla suclamak da bilemiyorum yani.
4- Kurtlar vadisi tarzi atarli konusmalarla keske hallolsaydi bu isler. Ama gercek hayat boyle degil iste. Benim tek derdim Besiktas bu isten nasil en az zararla cikar, o.
Bu arada parantez bilgi: Kadroyu kuran Ole filan degil. Transferlerin buyuk bolumu Ole gidip Sergen geldikten sonra yapildi. Ole’nin herhangi bir transferde onayi olup olmadigini bile bilmiyoruz.
Kadroyu kuran ole değıl sergen yalçın demek entresan..sergen hoca lig başladıktan sonra takım avrupada çuvalladiktan sonra mecburen geldi,takımın büyük bir çoğunluğu transfer olmuştu,sadece gökhan ve cengize onay verdi,iyi kide almışız.bir ahçı düşünün,başka ahçı ürünleri almış,aslında biraz yapmaya çalışmış ama berbat etmiş,yeni bir ahçı bulunmuş ve bu ürünlerle yemek yap deniyor,sanki eski ahçının hiç suçu yokmuş gibi yeni ahçiya kızılıyor.
İtibar kelimesine takılmışsinizda yazdığınız bir ve iki numaralara bir daha bakın,nasıl başkan ve hocayı suçlar kelimelerinizi okuyun,sonra ben böyle bir şey ima etmedim diyin.
Nereden biliyorsunuz sergen zaten oynatmayacak diyorsunuz,her maçta oynattı,ilkonbirdeki oyuncu oyundan alinamaz diye bir kuralmı var,sadece rafamı çıkıyor,o zaman neredeyse her maç cikan abrahamda isyan etsin,cerny de,çıkan diğerleride..biz taraftarlar neden bu kadar hocanın işine burnumuzu sokuyoruz,bizim derdimiz üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi..
Ayrıca kurtlar vadisi konuşma yapmadım,gerçeği söyledim.hiç kimse beşiktaştan büyük değildir,daha transfer dönemine bile zaman varken ben oynamak istemiyorum,gitmek istemiyorum diyen kişi ödüllendirilemez,en az zararla çıkmak sözünüz bizim değil oyuncunun sözü olmalıdır.parasını alıyor mu,alıyor,kontrat şartlarına beşiktaş uyuyor mu,uyuyor,o zaman oyuncunun yaptığı şimarikliklari savunacakmıyız.şamar oğlanına mı döneceğiz,tokatı yiyip diğer yanağımızi mı göstereceğiz.bırakalım yönetim ve beşiktaşın hukuk kurulu bu durumu yönetsin..
Kimi konuyla alakalı olmayan pek çok şey söylemişsiniz. Birer birer yanıtlayayayım.
1- eleştiri ve itibarsızlaştırma aynı şey değildir. Benim yazımda itibarsızlaştırma yok, eleştiri var.
2- transferlerin büyük çoğunluğu Sergen hoca zamanında yapıldı. Bu benim görüşüm değil basit bir gerçek. Açıp bakabilirsiniz. Ben hangi hocanın kime onay verip kime vermediğini bilemem. Siz de bilemezsiniz.
3- aslında bu tartışmanın hiçbir manası yok çünkü ben zaten rafa’nın hatalı davrandığını belirtmişim yazımda. Hocanın işine burnumu soktuğum falan da yok. Bir teknik direktör istediği oyuncuyu oynatır istemediğini oynatmaz. Ama kararları sonucunda da taraftarlar tarafından eleştirilebilir.
4- yönetim ve hukuk kurulu yönetsinler demişsiniz durumu. Ben de tam olarak aynı şeyi söylüyorum. Zaten yönetmedikleri için buraya geldi iş. Yoksa neden böyle saçma sapan bir basın toplantısı yapılsın?