içinde

Alarm zilleri çalıyor! 🛎️

Bu akşam öldük öldük dirildik yine. Geçen seneki kabus sezon gözümün önüne geldi. Akıcı oynamıyoruz. Çok yavaş oynuyoruz. Set oyunu oynayalım derken azıcık taktik anlayışı olan takımlar bize önde pres yaparak tüm düzenimizi bozuyor. Topu hızlı dolaştırıp baskıdan çıkmalıyız ama nerdeee… Kalecimiz yanına isabetli pas vermekten aciz. Baskı altında attığı uzun topların tümü rakibe gidiyor. Hatta ilk yarı direkt rakibe bir top attı, orada golü yiyorduk. Bunu Eyüpspor oyuncusu atamayabilir ama Ajax veya o seviyeye yakın takımlar bunları affetmez. Penaltıdaki hatasını yazdığım için tekrarlamıyorum. 

Immobile ceza sahası içinde ilk yarı kaçırdığı goldeki vuruşların adamı. Ondan rakibi çalımlayıp gol atmasını veya stoperlerin üzerinden kafa golü atmasını beklememek lazım. Yaşı gereği yavaşladığını da görüyoruz zaten. Çözüm Mustafa da değil, çok genç. Kritik maçlarda omzuna o yükü yükleyemezsin. Semih desen galibiyet penaltısının baş mimarı olsa da top ezmemeyi, basit oynamayı ve 3 kişi arasında güreş yapmayı bırakması gerektiğini halen öğrenememiş; daha yolu var. 

Bu sene çıtayı çok yüksek tutmamak gerekli. Şampiyon olabilir miyiz, tabii ki olabiliriz ama bu sadece bize bağlı değil. Rakiplerin yapacağı fahiş hatalara bağlı. Hangimiz bu akşamki futbolumuz ile 5-0 yendiğimiz Galatasaray karşısına çıktığımızda yine aynı sonucu alabiliriz diyor? Efendim? Ben de aynen onu söyledim işte. Çok çalışmamız, oyunumuzu hızlandırmamız ve devre arası eksik mevkilere nokta atışı transferler yapmamız şart oğlu şart. 

Geçen sefer yumuşak yazmıştım ama bu sefer kalemin ucunu azıcık batıracağım: Joao Mario sen hangi Benfica’dan gelmiştin? Bizim bildiğimiz Portekiz devi olandan mı? Dripling yapacak hali yoktu. Topu alır almaz yana, geriye oynadı. Kaçak oynuyor. Bu akşam hiç beğenmedim, hiç!

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin