içinde

Tuzağa mı Düştük?

Yazacaklarım takdiriniz üzere beni bağlar. Amacımın huzur kaçırmak olmadığını, yakalanmış güzel bir havayı bozmayı amaçlamadığımı 10 yıldır burada kardeşlik bağı kurduğum tüm dostlarım biliyor. 

Beşiktaş’ın mevcut transfer politikasını, teknik ve idari yapılanmasını, yeni sezona ilişkin hedeflerini ve geleceğini konuşmadan önce rakiplerin genel tablosuna bakmakta yarar var. 

Galatasaray 2 aydır Osimhen transferi için Napoli’nin kapısında yatıyor. 40 milyon peşin, 35 milyon taksitle bu transferi çözmeye çalışıyor. Napoli başkanı bizim ülkeyi avucunun içi gibi öğrenmiş olsa gerek, 75 milyonluk teminat istiyor. O da biliyor 40 milyon haricinde Galatasaray’ın parası olmadığını. 40 milyon nereden geliyor? Turkcell’den.. Turkcell kimin? Varlık Fonu’nun. Varlık Fonu kimin elinde? S.ktiredin orayı 🙂 Dara düştüğü her an ama devletten, ama büroksiden, hakemlerden, kurullardan, yasadışı şirketlerden bir el uzanıyor bu camiaya.

Fenerbahçe farklı mı? Koç şirketinin her bir iştirakinden sponsorluk yağıyor. Devlet içinde ve bürokraside Galatasaray kadar olmasa da güçlü. Medyada güçlü. Amerika’dan 100 milyon dolarlık sponsorluklar konuşulabiliyor..

Peki biz?

Dikilitaş projesinden yanlış hatırlamıyorsam 150 milyon euroluk bir gelir bekliyoruz. Bu “tahmini gelir” haricinde neyimiz var? Mevcut borcun nasıl fecaat bir rakam olduğu da ortadayken, attığımız her adımın hesabının yapılarak bu transfer stratejisinin tercih edildiğine inanmak istiyorum. Türkiye liginde şampiyon olan takımın çok komik gelirler elde ettiği, şampiyonlar liginde üst turlara çıkmadıkça elle tutulur kazanımlar sağlanamayacağı, hattı zatında lig şampiyonluğunun batmanın önüne geçmeyeceği düşüncesi de aklımızın bir köşesinde duruyordur umarım..

Abraham ve Orkun’un toplam maliyetinin Dikilitaş projesinden elde edeceğimiz gelirin %75’ini götüreceği de umarım düşünülmüştür.

Ama diğer kulüpler de borç batağındayken 100 milyonlar harcıyorlar?

Diğerlerinin sahipleri var. Beşiktaş yalnız. Son 3 sezondur rakiplerin çılgınlığının Beşiktaş’ı tuzağa düşürmüş olmasından endişe ediyorum.

Ha gelelim madalyonun diğer yüzüne. Korkunç bir takım kuruluyor. Kanatlara yapılacak doğru hamlelerle, saha dışını kontrol altına aldığımız taktirde ezici bir performans sergileme olasılığımız hiç düşük değil. Umalım ki tabanca gibi bir takım yarattıktan sonra oyuncu satabilen bir takım haline gelelim. Öteki türlüsünü düşünmek bile istemiyorum..

Sevgiler…

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Büyük bir kumar oynadık Serdar hocam . Bu paralar sittin sene ödenmez . Tek çare dediğin gibi tabanca gibi bir takım olup ligde Avrupa da başarılı olup oyuncu satarız. Başka çare yok dediğin gibi fransızları devlet fb yi acunla koç kurtarırda bize ne olur bilemem 🙁 Daha ortada proje çizili değilken gelecek paranın yarısı gitti.Velhasılı tarzan zor durumda bu plan tutmazsa önde arkada bir yaprak var oda gider dımdızlak kalırız…

    1
  2. Bu kadar karamsar olmaya gerek yok.alınan oyuncuların yaşları ve kaliteleri son derece iyi,rahatlıkla daha yüksek bonservisle satabiliriz.
    Bıkmadık mı onana,ox gibi çöplere inanılmaz paralar ödemeye..
    Yıllardan beri çebi ve arat yüzünden alınan elimizdeki dandik oyuncuları extradan para vererek göndermeye çalışıyoruz.kulüp itibarıda kalmadı,her yıl rakiplerle aramızdaki puan farkları zirve yaptı.
    Şimdi sağ bekte geldiğini kabul edersek sol kanatta alırsak kadro yapılanması daha oturmuş olur.
    Şansızlık avrupa elemesinin çok erken olması ve gelen oyuncuların takıma çabuk uyum sağlamak zorunda olmaları..

  3. Biz bitmişiz zaten 10milyar borcumuz var..Zaten ödenicek tutarlar değil.Başkan ye herro ya merro dedi..Herşekilde batığız.Başarı gelirse sponsor oyuncu satışı ve dengeleriz diye düşünüyor. Şu halimizle kim bize sponsor olsun?Orkun transferiyle taraftar en çokta gurbetçi taraftar da kenetlenme oldu..Başarıda gelirse finansal sistem yürür..öteki senaryoda zaten her türlü batığız.