Gece vakti gözlerinizi daha iyi yormayan karanlık moda geçin.

Gündüz gözleriniz için daha nazik olan ışık moduna geçin.

Gece vakti gözlerinizi daha iyi yormayan karanlık moda geçin.

Gündüz gözleriniz için daha nazik olan ışık moduna geçin.

Profil fotoğrafı

Ali B.Offline

0 out of 5
0 Ratings
Viewing 10 comments - 1 through 10 (of 81 total)
  • Üstat şöyle bir sorun var, mesleki kariyerinize saygı duyuyorum ancak bu işi profesyonel düzeyde yapmadığınız, amatör düzeyde kaldığını düşünüyorum. Bende de Uefa B Antrenör lisansı var, ayrıca İngiltere Futbol Federasyonu’nun 400 kişilik Uefa A Lisansı almaya hak kazananlardanb birisiydim. Hem rahatsızlığım hem de maddi imkanlar nedeniyle kursa katılım gerçekleştiremedim. Memuriyetten rahatsızlığım dolayısıyla malulen emekli olduktan sonra şuanda bir Scouting şirketinde oyuncu bulma, izleme, yetenek keşfi, performans analizi, veri takibi ve analizi, detaylı raporlama gibi işleri sözleşmeli olarak yapıyor ve bundan para kazanıyorum. Yaklaşık 10 yıldır da profesyonel futbolda Wolverhampton Wanderers FC, Arsenal FC ve Nottingham Forest FC’de alt ve üst grupların veri analisti olarak çalıştım. Bunları neden anlatıyorum ona da değineyim; Mustafa’nın bir mucize eseri bir şeyler yapmasını bekliyorsunuz fakat şuan benim firmamda 13 takım sürekli olarak Mustafa’yı takip ediyor. Keşke takım isimlerini buradan açıkça deklare edebilsem, ancak şunu söyleyebilirim ki Mustafa için şuan 2-2,5 milyon Avro’yu gözden çıkaran kulüpler var. Ancak bu rakamların kabul görmeyeceğini yapay zeka bile kabul ediyor.
    Kaldı ki şöyle bir şey var, bir önceki yazınızda Burak’ın 17 yaş grubunda oynadığı maçları izlemişsiniz. Burak Beşiktaş’a geldiğinde 21 yaşındaydı, Mustafa ise henüz 18 yaşında. Mustafa’yı hiç kendi yaş grubuyla oynarken gördünüz yada izlediniz mi bilemiyorum ama ben izledim, çok büyük fark olduğunu da canlı olarak gözlemledim. Kaldı ki U-19 takımında bile fark yaratıyor. Ben Hollanda yada Belçika liginden bir takıma kiralanması durumunda çok daha fazla gelişim göstereceğine inanıyorum ancak kulübün bu yönde tasarrufu olur mu bilemiyorum. Öte yandan şunu da anladım ki; Sizinle futbola bakışımız çok farklı. Yine de düşünceleri ortaya koymak güzel.

    2
  • Sevgili Edu,
    Belli ki yazıyı doğru düzgün okumamışsın yada okuduğunu anlayamamışsın. Her ikisi de senin hanene eksi yazar ama yine de ben derdimi anlatayım.

    Rafa Silva’yı hedefe koymadım ama koymam gerekirse de çekinecek değilim. Ben orada diyorum ki parasını ödeyemeyeceğiniz oyuncu almayın takıma, yani sitemim yöneticilere. Her sene aynı olayları yaşamaktan bıkmadık mı artık? Maaşını ödeyemediğimiz tonla adam alıp sonrasında onlarla sorun yaşayıp sene sonu da sözleşmelerini sonlandırmaya veya takımdan göndermeye çalışmadık mı? Almasınlar ki maçta saçma sapan rabona deneyip bariz gol şansını yemesin sende mi Brütüs dedirtmesin (Rafa Silva), grup seks partisinden kendini sakatlayıp sanki antrenmanda sakatlanmış gibi gösterip belim ağrıyor diye oynamak istememe gibi bir durum göstermesin (Fernandes), zaten zar zor gidilen şampiyonluk yolunda götüm başım ağrıyor diyerek sezon sonuna 10 maç kala takımı satma gibi durumu olmasın (Aboubakar). Ki bu söylediklerim arasında içlerinde gerçekten işe yarar tek adam var ki o da Silva. Fernandes eğer kalsaydı kadın dövmekten ceza alacaktı. Aboubakar konusunu defalarca kez anlatmama rağmen hala ısrarla anlamıyorsun ama yine anlatacağım.
    Aboubakar denen soysuz köpek kendi ülkesinde ev yaptırdığını bahane göstererek önce yıllık maaşının tamamını o sene Şubat ayında peşin olarak ödenmesini istedi. Teklif yönetim tarafından reddedildi ve teklif reddedildi diye 4 maça sakatım diyerek çıkmadı. Sonrasında Sergen hocanın isteği doğrultusunda Mart ayının başında 1 Milyon Avro kendisine peşin ödeme yapıldı. Yıllık maaşından Haziran ayına kadar sadece 3 taksit halinde 300 Bin Avro’su kalmıştı. Yani evini yaptırabilecek kadar parayı almıştı. Bu sefer ne yaptı biliyor musun? Dedi ki falanca takımdaki bu kadar alıyor, filancadaki bu kadar bende o zaman 5,5 Milyon avro istiyorum. Bu teklifini önce Emre Kocadağ’a iletti, Emre bey reddetti, o da gitti Pini Zahavi denen menajeri olacak şerefsizi çağırdı, Beşiktaş yönetimine rest çekti! Sanki kodumun parçası Beşiktaş kulübünden büyükmüş gibi bu aşağılık hareketi yaptı. Yönetim durumu hocaya sordu sen ne dersin diye, Sergen ne dedi? Bırakın, siktirsin gitsin, ben kalanlarla da olsa bu şampiyonluğu alacağım dedi ve aldı. Yönetim de hem Aboubakar hem de menajerinin restini gördü. Beşiktaş o sezon Aboubakar şerefsizine rağmen şampiyon oldu. Velhasıl kelam seni aynı sezonda iki kere satmaya kalkmış, totale baktığında da hep para yüzünden bu takımı 5 kez yüz üstü bırakmış adamı “ama ama daha fazla verselerdi oynayacaktı.” diye boşuna avutma kendini. 5 verseydin 7, 7 versen 10 isteyecek kadar ahlaksız, şerefsiz ve dengesiz bir adam Aboubakar. Bunu defaatle söylediğim halde sen hala kendi söylediğinde diretiyorsan, kendi kurguladığın yalana inanmak istiyorsan diyeceğim bir şey yok ama şu çıkarımı yapabilirim: “Demek ki senin için Beşiktaş Aboubakar isimli şerefsizden küçük bir kulüp.” Ama değil, hiç olmadı, olmayacak.
    O yüzden yok o kafa bunu yedi, bu kafa onu yedi falan değil. Fernandes cezaevini boylayacağını, Aboubakar’da başını yiyeceğini anlayınca kuyruğunu kıstırıp siktir olup gittiler.
    Ha birde Rafa Silva’nın aldığı para bana çok geliyor kardeşim yalan mı söyleyeyim sana? Bodo – Glimt denilen takımın maaş skalasının tamamı yani 7 Milyon Avro’yu biz sözleşmeyle Rafa’ya bağlamışız. Biz Uefada elendik, üstüne o takıma da yenildik ama adamlar çeyrek finale yol aldı. Ben bu tip yüksek maaşlı oyuncu işlerini sevmiyorum, buna dair zibilyon tane gerekçe sayarım sana ama en basitine indirgersek işi; futbol bir takım oyunu olarak oynanıyor, tek kişi sana kupalar, zaferler, şampiyonluklar kazandırmıyor. Kazandıranlar da Ronaldo, Messi, Maradona, Pele gibi oyunculardı ki onlarda eskide kaldı.
    Diyeceksin ki lacivertli olanla kırmızılı olanla yarışamazsın bu durumda. Hayır, hiç alakası yok. İkisi de az aşağıda bahsedeceğim takım hüviyetine sahip AZ Alkmaar’a okşandılar. Bodo gelseydi ona da okşanacaklardı. Halbuki onlar para için biri hükümete, diğer para babalarına okşatmaya da alışıklar, Beşiktaş değil. Ha ben yaparım diyorsan yönetime adaylığını koy, geç başa istediğini yap. Halep orada, arşında burada.
    Benim derdim, ahlaklı, futbolu nakış gibi işleyen, takımdaşlardan kurulu, sanki seni sahanın içinde mücadele ediyormuşçasına tutkuyla bağlayıp heyecanlandıran bir takımla güzel oyun seyretmek, senin derdin yıldız futbolcularla Real gibi bir takım görmek. Yani aramızdaki fark dağlar denizler anlayacağın.

    8
  • Sevgili Soner abim, (yaşın benden büyük olduğu için abi demek daha iyi geliyor)

    İnan 10-20 seneye gerek yok. Adam akıllı 3 senede toparlarsın. Bodo Glimt denen takım sezon başında 27 milyon avro değerinde bir takımdı, maaşlar toplamı da 7 milyon avro. Adamlar Avrupa Liginde çeyrek finalde, biz neredeyiz? Hepi topu 5 yabancıları var. Kendi çocuklarına güveniyorlar, yaş ortalamaları 25. Daha çok örneğini verebilirim ama sen demek istediğimi gayet iyi anlıyorsun.

    Ahlaklı, futbolu az biraz bilen, futbolu bir meslek olarak addeden, mesleğini gönülden yapan, sahaya çıktığında her şeyden çok kendi onuru için mücadele edecek, takım arkadaşlığı nedir bilen 10 oyuncu ve alttan karma yapacağın 10 oyuncu ile bu işi kotarırsın. Ha tabi birde bunların başına forma adaleti sağlayacak, yine futboldan ve futbolcudan anlayan, meslek etiğine dikkat eden bir adam koyman lazım.

    Keşke yetki elimde, birazda zamanım olsa, 3 senede neler yapabileceğimi göstermek isterdim ama ne öyle şans ne de zaman…

    Şu konuda da katılmıyorum, 200 milyon avroyu bu takıma verecek olanda kurtaramaz bu işi. Hüseyin Yücel 40 milyon avro (yaklaşık 1,6 milyar TL) koyduğu sezonda biz bunları yaşıyoruz. Bir senede onun verdiği hariç yaklaşık 190 milyon Avro (7,5 milyar TL) da borç arttığı halde hemde. Futbol aklı olmadıkça isterse Katar Şeyhlerinden biri alsın yine fark etmeyecek. Hüsranla bitecek tüm sezonlar.

    Önce doğru bir futbol aklı, doğru bir teknik adam, doğru oyuncu grubu ile 3 sene. Tabi yapabilirlerse…

    5
  • Ne yapsın üstadım? Kendini parçalasa da o da biliyor ki gelecek hafta yine tahtaya önce Immobile davarı yazılacak, yaza da satılacak ve takıma 3-5 oyuncu daha alınacak. Niye zorlasın ki? Kanada açılması gereken İmmobile gitmiyor, Rafa gitmiyor, orta değil, pas için Masuakuya yaklaşıyor, pas alamadan içeriye orta kesiliyor. Nereye koşsun ki? Hem çocuğa ayp değil mi, hem bu Immobile kadar formsuz ve vasatken
    11e yazmıyorsun, sonra da bir şeyler yapmasını bekliyorsun. Olmaz hocam, forma adaletini sağlamazsan, küstürürsün oyuncuyu. Semih küsmüş, haksız da değil, sırada küstürülecek Emirhan, Fahri ve Mustafa var.

    1
  • Şöyle sorayım hocam, ne yaparsan yap, ne kadar çalışırsan çalış, illa kafadan tahtaya yazılacaklar belliyken, sen ne kadar mutlu olabilirsin? Ox denen öküzü, İmmobile adlı davarı, Paulista sığırı senin önüne yazılacağını biliyorsan, ben ne bok yemeye buradayım diye sende sorarsın. Keza Hacıahmet, Semih, Mustafa ve Emirhan şuan sorguluyordur biz ne ettik diye. Ben olsam sorardım çünkü. Forma adaleti sağlamadığın adamdan, sonradan oyuna girip götünü kurtarmasını bekleyemezsin. O yüzden ben ne Semih’e ne de Mustafa’ya zerre kadar kızmıyorum. Ellerinden geleni yapmasını istiyorsan önce el vereceksin, sonra ümit edeceksin. Bizim çocukların elinden tutanı yok maalesef.

    1
  • Hocam, kendin söylüyorsun forma adaleti yok diye. 11e koymadığı adamı sonra kurtarsın diye oyuna atıyor. İmmobile denen ölüyü mum yakıp arama çabasında, futbolu kafasında bitirmiş Ox denen öküzü her maç 11e yazıyor. E ne skime geldi bu Hacıahmet o zaman? Madem Ox denen öküzü oynatacaktık, bıraksaydı Hacıahmeti orada, belki sezon sonu elinden çıkarabilecektin. Arroyo sağından bindirecek adam arıyor, Rafa yada İmmobile denen sığırlar ikisi birden merkezde bekliyor, kanada açılayım top alayım veya öne geleyim duvar olayım, 2ye 1 bir yapalım yok. Öyle ortada gezinip durdular. Emirhan mesela niye kesik yedi bilen yok. Madem 3 stoperle çıkacaksın, sağ bekin yok bir haftadır sen bunun farkındasın, Onur’u da saymıyorsundur, buna da tamam, 3-5-2 oynamayı dene değil mi? O da yok. İşimiz çok zor çok…

    1
  • Bu seferde kendinle çelişiyorsun işte bak. Diyorsun ki bu ülkede futbol diye bir düzen yok, e o zaman biz enayi miyiz elalemin yabancılarına 6-8-10 milyon avro bayılalım? Madem birinin borçları siliniyor, arazi veriliyor, diğeri hep katakulli peşinde, bu yüzdende benim bir şekilde önümü kesip başarı sağlatmayacaklar, sürekli köstek olacaklarsa ben niye Rafa’ya 7, immobile’ye 5,5 bayılıyorum ki? Çok saçma değil mi? O zaman immobile’ye topu taşımışız, taşımamışız ne önemi var? Rafa kendini parçalasa neye değecek? Sağ bek diğer maçta sol önde oynasa ne olur, stoper forvet olsa ne değişir? Sonunda yine beni geriye atacaklar değil mi? Onlar işlerini de görmeye devam edeceklerse neyi değiştirebiliriz ki?

    O zaman ne yapalım da onlardan farklı bir şeyler yaparak başarılı olalım mesela? Üretime yada gelişime önem versek olmaz mı? Kendi oyun kültürünü geliştirmiş, altyapısı ve a takımı birbirine uyumlu, biri olmadığında yada ayrıldığında onun boşluğunu hiç aksattırmadan devam ettirecek bir yapı kursak, bu sayede borç harç veya alacak verecek düşünmesek olmuyor mu?
    Aslında olur, olur olmaya da, yukarıda da değindiğim gibi sizin nesilde sabır yok. Birde üstüne sosyal medya da kolay erişim olunca pilav üstüne ketçap işte. Ne tadı ne tuzu var bu işin. Bizimki boş lakırdı etmek.
    Gerçekten kendiyle çelişen birine bende bir şey anlatmaya çabalıyorum. Benim hatam, haklısın.

Viewing 10 comments - 1 through 10 (of 81 total)

Media

Başa dönüş

Reklam Engelleyici Tespit Edildi!

How to disable? Refresh

Koleksiyona ekle

Koleksiyon Yok

Burada daha önce oluşturduğunuz tüm koleksiyonları bulacaksınız.