içinde

😕😕😕/🤐🤐🤐

Kazansaydık sevinmeyecektim.. Kazanamadık, çok üzüldüm..

Deli Ziya’yla aynı fikirdeyim, bu sene bu lig oynanmamalıydı.. 

Ama ben, Ziya’nın paylaşımına yaptığım yorumda da dile getirmiş, “Oynatırlar..” demiştim: Oynattılar nitekim..

Sorun şurada, 

Sürdürülmemesi gereken bir sezona devam ediyorsan şayet, Mantalitenin “Domuz gibi..” olması lazım kardeşim..

Yani, ya çıkmayacaksın sahaya.. Ya da çıktın madem, hiçbir şeyi görmeyecek gözün..

Yanlış anlaşılmamak için tekrarlayayım:  Alt alta 100 kez yazayım, yemin ederek söyleyeyim.. Benim açımdan bu sezon “Yok Hükmündedir..” 

O nedenle takım kazanmış, kaybetmiş umurumda değil..

Ama bir spor müsabakası icra etmek niyetiyle çıkmışsan sahaya, gözün dünyayı görmeyecek kardeşim.. Duygusal eylemlere yer yok bu alemde.. 

Maça başlıyorsun.. Daha ağzım, yüzüm demeden, henüz 4. dakikada gözleri yaşartacak bir gösteri sergiliyorsun.. Oyun 10 dakika boyunca duruyor.. Sahadakini, kenardakini, tribündekini, evde tv başındakini hüngür hüngür ağlatacak (soylu) bir bir eylem sergileniyor.. Sonrasında yeniden başlıyorsun oyuna, duyguların allak bullak olarak.. 

Allak bullak duygularla da çöpe atıyorsun elbette koskoca bir 45 dakikayı..

Olmaz işte o zaman bu işler.. Nitekim olmadı, olmuyor..

Zaten kimi tutsan elinde kalan -temelde çok ama çok sıkıntılı- pokerdeki 5 benzemez misali birbiriyle son derece uyumsuz koca bir oyuncu topluluğu var elinde.. Kimi koysan olmuyor.. Bir sonraki hafta koyduğun koymadığını aratıyor.. 

İşte bu geceki maçta, böyle bir oyuncu topluluğundan oluşan kadromuz da sorunluydu, kadronun oyuna katkısı da..

“Kadro sorunluydu..” söyleminin doğal neticesi, “Hoca da hatalıydı..” noktasına götürecektir elbette bizi..

“Hoca ne yapsın?..” diyemez kimse, “Başkan ne yapsın?..” diyemeyeceğimiz gibi..

Başkanından tut, Sportif Direktöre.. Direktörden tut, Hocaya.. Hocadan başlasak, oyunculara kadar gidecek koca bir fiyaskoya şahitlik ettiğimiz kayıp bir sezon (daha) yaşıyoruz Cumhuriyetin 100, Kulübümüzün 120. yılında..

Kalecimiz hariç kalan 10 kişinin koca bir hayal kırıklığı olduğu maçta orta sahamız hayal kırıklığı dahi değildi.. Koca bir “Sıfırdı..”

Bütün olumsuzluklara rağmen kazanabilirdik bu maçı.. Ama olmadı..

Cenk’in penaltıyı atamaması, bozuk bir pastanın üzerine yerleştirilmiş çürük bir çilek tadı kattı oyuna..

Sonuç itibariyle, Yazık Oldu..

Baştaki cümleyi tekrarlayarak bitireyim:

Kazansaydık sevinmeyecektim zaten.. Kazanamadık, çok üzüldüm..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. bu yönetim gitse de kalsa da bizim ne yapıp edip ilk üçe girmemiz lazım. daha doğrusu 3.lüğü almamız lazım. bu puan kayıpları , çöküşün başlangıcı olmamalı. mazallah , işler ters gitmeye devam ederse, yeni yönetim de gelse , hemen toparlayamaz.
    kanatlara çözüm bulamadığımız sürece , her maç zorlanırız. ne sağ kanat var ne de sol. bu maçta solbekin de yoktu. rosier , gezzal’siz etkisiz. ayrıca hocanın da hataları var.
    cenk penaltıyı atamadı. ona lafım yok. ama frikiklerde felan da topun başına geçmesine lafım var. topun sahibiymiş gibi davranmasına gerek yok.

  2. abi bu pudding salih geldiginden beri diyorum bunun ile mac kazanamayiz öyle bos kosular yapip bos toplar kullaniyoki sahanin her tarafinda hissediliyo pudding salihin takimi oyununu bozdugu ( iki hoca yedi ücüncüsü de sirada ) herkes necibe sallasada bu pudding necibin ceyregi olamaz buna 90 dak dayanan herkes sucludur dele ali gene ugrasiyo ediyo onu cikart bu pudding oyunda kalsin böyle bi oyuncu secimi ve yanlis degisiklikler sonucu galibiyet mucizeydi o da olmadi kimse takim eksikti su bu demesin antalya da ilk yariya göre 18 eksik oyuncu ile sahaya cikiyo ve kendi evinde sana kafa tutuyo , insanoglu ögrenmeyi birakip kücük dağlari ben yarattim üstüne üstlük amerikayi yeniden kesfedecem inadi tutarsa su an oldugumuz yer bile cok büyük bi basari