içinde

04.01.2021… SEVGİLİ GÜNLÜK…

Günaydın sevgili günlük… Güzel bir sabaha uyandık bugün… Uzuuun bir aradan sonra “liderlik” geldi. Tabii bazılarının hoşuna hiç gitmedi bu durum. “Ekranları bırakmayın!” çağrıları mı dersiniz; “VAR ne karışıyo kardeşim!” lere kadar gitti olaylar… Neyse sevgili günlük, şimdilik ben susayım; gözlerim konuşsun! Hohohaha! Espri yaptım günlük! Bizim buralarda bi deli var ya günlük, bilirsin DeLi Ziya! He o! İşte o kızıyo bazen vay efendim bu kadar konuşulurmuymuşmuş da falan filan da bilmem ne! Cevap verip seviyesine çıkmak istemiyorum sevgili günlük, boşveriyorum; özünde zararsız bi arkadaş!

Şimdi; bugünün paylaşımlarını alalım bakalım buradan…

Fakat iyi koyduk be günlük!

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Son haftalarda zorlanıyoruz,
    Çünkü rakipler oyunu zorlaştırıyor..

    Çünkü “kora kor” diye tabir edilen mücadelelerde Beşiktaş’la başa çıkamayacaklarını biliyorlar..

    Dikkat ettiysen, özellikle son maçlarda mutsuz olduğumuz nokta şu:
    “Evet, mücadele var, ama oyun yok”..

    Oyun yok, çünkü karşında oynayan bir rakip yok..
    Sorun burada..
    İlk yarılar hep çöpe gidiyor
    Ve biz ancak 2. yarılarda sonuca ulaşıyoruz..
    Doğru..

    Çünkü, ilk yarı boyunca rakipler “oyunu bozmak” için tüm güçleriyle boğuşuyor ve bu arada bizi de bozuyorlar..

    Ancak 2. yarının da sonlarına doğru rakip oyuncular kösülüp tıkanmaya başladığında bizim oyun gücümüz ortaya çıkıyor..

    Ve sonrasında, oyunun sonunda sıkıştırmaya başlıyoruz golleri…

    Dünkü maçta, örneğin, anımsayalım..
    Bir ara, ikiyi bırak, üç kişi bastı N’Koudou’ya, soldan içeri girmek istediği vakitlerde…

    Bu gibi durumlarda ortaya çıkması gereken baş oyuncu, Mensah’ın pozisyonunda oynayan kişidir..

    Forvet arkasında oynayan kişi yapacak o al-ver işlerini..
    O dağıtacak az geri, az ileri, ya da diğer kanattan akan boşa çıkmış olan kanat hücumcularına..

    E, dün Mensah skandal bir oyun oynayınca,
    Üstüne üstlük öndeki bizim (sevgiyle söylüyorum, çünkü gerçekten çok seviyorum) öküz de akla ziyan bir oyun(!!!) koyunca ortaya,
    sahaya zaten 2 eksikle çıkmış gibi olduk..

    Dünden, benim anladığım, adam gibi basan, bozan, top kapan, tutan, dağıtan bir forvet arkası
    ve “Abou tarzı” güçlü, rakip stoperleri peşine takacak, adam eksiltecek, alan açacak, “kodu mu oturtacak” yakaladığını yollayacak Çorumlu bir santrafora (daha) ihtiyacımız olduğudur..

    Final,
    Ersin’in kurtarışı maç kazandıran bir asist degerindeydi..
    N’Sakala, Vida, Wellington üçü de işlerini çok iyi yaptı..
    Rosier, yine akıl almazdı..
    Atiba ve Josef müthiş bir direnç koydu..
    Mensah çok etkisizdi,
    Güven’se çok yetersiz..
    Larin gayretliydi ancak ekürisi Güven’in kötü oyunundan fazlasıyla etkilendi ve o da etkili bir görüntü çizemedi..
    N’Koudou oyunu rakip sahaya taşıyan, yıkan, rakibi bıktıran, bezdiren, çaresiz bırakan bir oyun oynadı..
    Helal olsun..

    Sergen hoca?..

    Dünya üzerinde, başarısız bir TD’ün yönetiminde hiçbir takım başarılı olamaz..
    Kenarda durup “oraya gidin, buraya dönün” diye işaret eden hiçbir çalıştırıcıya iyi bir oyuncu seviyesinde para verilmez..

    Takım başarılıysa eğer bu başarı tüm ekibindir evet,
    Ancak, o ekibin o uyumla çalışmasını sağlayan hocadadır asıl başarı,
    Ve o hocaya “sen başarısızsın” denmez..

    Takım başarılı mı?..
    Evet..

    Sergen hoca da başarılıdır o zaman..
    Hem de çok..

    Olur da bir hata yaparsa da
    Babamızın oğlu değil,
    Eleştiririz,
    Gömdürürüz..

    Hem de çok..

    • Şu güzelim yorumu cevaplamak isterdim ama deli kızdığından ötürü cevaplayamıyorum:)

      Cevap yazınca ”chat” yapmakla itham ediliyoruz!

      Nerde ifade özgürlüğü, hani devlet? Heyy-hat! Bu nasıl site? (Hakket bu nasıl site??)

      Şayet cevap yazabileydim yoldaş; şöyle derdim:

      Bu kadar “kazmaya” şu topu oynatabilmek büyük başarıdır! “Vay sen nasıl Beşiktaş topçusuna kazma dersin!” diyen çıkabilir; haklıdır da… Fakat N’Skala, Welinton, Larin,Necip, Güven , Mensah gibi sporcular -tüm iyi niyetlerine rağmen- büyük takım oyuncuları değiller. Bu yetersizlikte sporcular, bu yoğunlukta Anadolu takımlarında bile bulunmuyorlar maalesef… Fakat tüm bu yetersizliği örten takımdaşlık ve özveri de diğer hiçbir takımda bulunmuyor… Kalite sorunundan dem vuran arkadaşlar ligin premier lig olmadığının farkına varsınlar birazcık… Bu kalitesiz yarışta 2 taraf ön plana çıkıyor. Birincisi çok isteyen, takım ruhunu taşıyan ve özverili olan; ikincisi ise sürekli motivasyonla ittirilen, kayırılan, algı oyunlarıyla kendini bi bok sanan taraflar…

      Ligimizin oldu bitti yarışı budur!

      Biz asla 2.grupta yer almamışızdır; ekstra performans veremediğimiz hiç bir sezonu şampiyonlukla bitirememişiz. Çok üst düzey kadrolarımız ise ama dış etkilerle ama içerden kazımayla yerle yeksan edilmiş; sadece izleyebilmişizdir…

      Bu bağlamda fayda/maliyet oranı üzerinden yorumlarsak doğru yöntem bizim için bu veya özkaynak ağırlıklı kadrolarla yarışmadır.

      Bu yüzden arkadaşlar, ne oyuncuları ne de teknik yönetimi değersizleştirelim; ne de oyuncu seçimleri için gömelim zira eldeki oyuncuların kalitesi üç aşağı beş yukarı hep aynı… Rotasyon yapıyor hoca doğal olarak, “as” oyuncu dediğimizin yerine oynayan sırıtmıyor çünkü “as” dediğimizin de kalitesi belli…(1-2 oyuncuyu ayırabiliriz sadece)

      Ama demeyeceğim!

      Sadece şunu diyorum:

      Nasıl koyduk ama!
      ???
      ???
      ???

  2. dun rastlamadi im ama aksam ikinci yarida tam korner atilan yerde bir tac meslesi yasandi…nkoudu rakipten siyrildi ve bay baya top cizgi uzerinde tuttu devaminda kaleciyle karsi karsiya kaliyordu ama yan hakem tereddutsuz tac verdi…gecen haftaki izdusumu haberleri yuzunden belkide bir golden olduk…olduysak olduk ne var bunda zaten kazandik maci….evet oyle ama fesatlar bu seferde penaltiyi begenmiyorlar o pozisyon devam etseydi penaltisiz menaltisiz bitirecektik isi…

  3. ahmet cakar denen varlik gecen hafta izdusumu olayinda Turkiyede hakem hatasimi var zannediyorsunuz hersey hesapli planli demisti…
    dun aksam iblis cok iyi tanidigi birilierini soyledi zannedersem ” sizin ne hesaaplariniz var?” diye hesap sordu…
    be hey utanmazlar cin con 21 kere sampiyon yapilurken…fenev is ustunde yaklandigi halde 19 kere kursuye cikarilirken….her sikistiginizda birbirinizi bunlar besiktasin sampiyonlugunu caldilar derken …hic kimseye cikipta hesap sormaya cesaret edemiyorsunuzda bu kadar psiligin icinde 15 tane tertemiz sampiyonlugu olan bir takimin 2,5 yil sonra lider olmasini hazmdemeyip saga sola salya atmaya mi basliyirsunuz…siz bir syeleri aydinlatmak istiyorsaniz besiktasin bu kadar arbedenin icinde lider olmasini degil kendi tarihinizdeki kayitli tescilli dalavereleri serefsizlileri aydinlatin…