içinde

05:48

  • * 11 kişilik bir takım oyunundaki kötü oyunun sorumluluğunu tek bir kişiye yüklemek insafsızlık olur, kabul.. Lakin Amartey’le başlamak iyi bir fikir değildi.. Sen, ben olsak neyse.. Ama kurt hocaların bunu görmek için haftalar boyu beklemesi şaşırtıyor insanı..

* Savunmacı Hoca etiketiyle gelip, coşkulu oyun bekleyen taraftar kitlesini hayal kırıklığı banyosuna iteleyen bir TD’nin takımın erken gol yemesi sorununa “hala” bir çare bulamamış olması ciddi bir problem değil mi?

* Özellikle ilk yarıda, takımın, akan oyunda hiçbir pırıltı gösterememesinin sebebi oyun akışkanlığının bir türlü sağlanamaması olabilir mi?

* Sahaya sürülen kadrodaki işlemeyen parçanın(Amartey) oyundan alınıp yerine hızlı, hareketli, diri Muleka’nın konmasının oyuna olan katkısını Kurt Hoca da görmüş müdür acaba, biz sıradan taraftarlar kadar?

* Takım kadrosu haftalardır söylendiği kadar kötü ise şayet, ikinci yarıdaki “hiç olmazsa ulan!..” diye iç serinleten baskılı oyunun sebebinin yanlış kurgu, hatalı taktik gibi nedenlerden biraz olsun sıyrılmak olabileceği teknik ekip tarafından görülmüş müdür acaba?

* Milyonlarca euro para sayıp oynatmadığın oyuncuları kenarda tutmak ahmaklıktır, kabul.. Ama kendi içinden çıkarttığın, aidiyet duygusu yüksek genç çocuklara güvenip sahaya sürmemenin de başka tür bir ahmaklık olduğunu Terzi – Kılıçsoy ekürisinin, özellikle ikinci yarıdaki, cana can katan oyunu kafalara sokmuş mudur dersiniz?

* Oyun planına bağlılık, taktik disiplin vb gerekçelerle futbolcuların ayağına atılan prangalar çıkartıldığında, takımın cüzzamlısı olma yolunda emin adımlarla(!!) yürüyen Svensson’un bile, özellikle ikinci yarıdaki hızlı oyunda neler yapabildiği görülmüş müdür asker arkadaşım Santos tarafından?..

* “Ben Aboubakar’ı beğendim.. Diri gördüm.. En azından top tuttu.. Duvar oldu..” diyen koca koca yorumcular haftalardır yatan, 3.5 milyon euro da maaş alan, camianın en uçta fırtınalar yaratmasını beklediği bir kolpacının mevcut durumdaki halinden memnunluk ifade ederken bizimle dalga geçiyor olabilirler mi?

* Dünyada bir başına olan, bila kayd-ü şart kimseye karşı sorumluluk taşımayan, “Madem beni getirdin buraya, çekil kenara, bana dokunma, tek bir laf da etme..” diyen bir Allah’ın kulu dahi (hele de başarısızlıktan başarısızlığa savrulmaktayken) olamayacağına göre, takımın kurmayları hocayla baş başa verip, tabii ki lisan-ı münasiple, “Hocam, bu iş böyle olmuyor galiba.. Bundan sonra nasıl yürüyelim dersiniz?..” diye bir fikir teatisinde bulunmayı daha ne kadar ertelemeyi düşünürler acaba?..

….

….

* İlk yarı rezaletti(k).

* İkinci yarı iyiydik..

* Svensson – Terzi ikilisi iki uçtaki atak bindirmelerinde ve savunmadaki ters kademelerde (tabii ki 2. yarıda) gayet iyiydi.

* Muçi’yi, orta sahadan daha çok besleneceğini düşündüğüm Demir Ege’li kadroda izlemeyi çok isterim..

* Cenk’in fazla ezdirilmemesinin, hiç olmazsa bir süre dinlendilmesinin, bu amaçla Muleka’lı kadroların sahaya sürülmesinin takım için olduğu kadar Tosun Paşa için de daha iyi olabileceğini düşünürüm..

….

….

Tenis hocalarının kadınlara ders verirlerken söyledikleri iddia edilen “Hanımlar!.. Raketi kızartma tavasının sapını tutar gibi sağlam, ama eşinizin sapını tutar gibi yumuşak tutmanız gerekir..” cümlesine uygun olarak oyuncularımıza da takım disiplininden uzaklaşmamak kaydıyla kişisel becerilerini dışa vurma konusunda serbestlik, daha doğrusu özerklik tanınacağı; gönül verdiğimiz takımın her maçını büyük bir keyif ve gönül rahatlığıyla izleyeceğimiz o güzel günlere ulaşmamız dileğiyle..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin