Black@White Samsun bize kaç haftadır yalvarıyor: Lütfen Avrupa Ligi’ne siz gidin, sezonu erken açmak zorunda kalmayın. Hem de zaten borç boyu aşmış, hiç değilse oradan gelecek Euro’larla biraz nefes alın, diyor. Bu akşam da gerekeni yaptılar. Ama bizim utanmaz, gamsız Rashica gibi oyuncularımız işlerine gelince, ekstra primi görünce oynuyorlar. Rafa, Svensson ve Gedson dışındaki yabancılarımızda iş ahlakı sıfır! Forma aşkı filan beklemiyoruz da zaten; paranız zamanında yatıyor, hiç değilse onun hakkını verin ve bu ikramları kaçırmayın diyoruz. Adamların bir kısmı bitse de gitsek havasında.
Kalan fikstür bizim açımızdan daha avantajlı. Bu koşullarda ancak kasıtlı olarak 3. olamazsın. Bu gidişata artık bir dur demek lazım. Başkan mı döver, hoca mı söver bilmem ama belli ki bu vatandaşların haşlanmaya ihtiyacı var.
Paolista, Felix ve Masuakuya haksizlik etmiyor musin?
Zerre etmiyorum kardeşim. Yetersiz oğlu yetersizler. Bizim standardımız onlar olamaz. Onlar da ancak yedek olabilir.
2026-2027 sezonu icin katiliyorun. Gelecek sezon onlarla devam etmek zorundayiz. Hem komple takim yenilenek de cok riskli. Ben 3+1 A kalute transfere fitim.
Ben bu sene Avrupa’ya gitme taraftarı değilim. Gitmezsek zaten ligi erken açacak da değiliz. Sadece lige odaklanıp tek kulvarda kalıp takım oluşturup takım kuralım fikrindeyim. Eldekilerle Avrupa işi olmaz. Eldekileri çıkarayım yeni takviyeler yapayım desen süre çok kısıtlı. Zaten ne kadar zorlasan çoğunu yine elden çıkaramayacağız. Yada çok yüksek bedellerle anca elden çıkaracağız. O yüzden adım adım eldekileri boşaltıp yenileri katmak lazım. Ama bu yeniler birilerinin bir çuval eskileri olmamalı. Hem bizim alt yapıdan olacak çocuklar katılmalı hem dışardan olacak çocuklar katılmalı. Bu çocukları da sahada idare edecek 3-5 tecrübeli karakterli adam (30’unu devirmiş adamları kastetmiyorum) olduğunda olur bu işler. Bu 3-5 tecrübeli ve karakterli adamın 3 tanesi öne tarafa olmalı İyi bir forvet ve iyi iki kanat. Çünkü bizim gibi liglerde gol atmak önemlidir. Gol atamazsan maç kazanamazsın. Zaten abarta abarta göklere çıkarttıkları ile aramızdaki fark bu. Adamın forveti 26 yaşında diri güçlü boylu poslu her yere basıyor ve atıyor. Seninki 36 yaşında güç yok baskı yok gol atamıyor. Fark aslında bu kadar. Fener ile gs arasındaki fark da aslında bu kadar. Bu farkı görmek için fenerin forvetine bakmak yeterli. Tff, mhk, fistür, lobi, hakemler ayar işleri için de ayrıca uğraşmak ve saha dışında bu işlerle özel olarak ilgilenmek gerekiyor. O yüzden benim fikrim bu sene ligde kalıp tek kulvarda temel atalım. Fikrine karşı bir cevap değil yazdıklarım katkı mahiyetindedir söylediklerim. Saygılarımla
Eyvallah, bu da kendi içinde tutarlı bir bakış açısı ama bence marka değeri olan Beşiktaş gibi bir çınar her sene Avrupa kupalarında olmalı ve ismi o tablolarda geçmeli. İşin maddî boyutunun yannda, dediğim gibi, marka değeri ve prestij de çok önemli.