içinde

Baklava…

Şimdi güldük eğlendik tamam da biraz da ciddi konuşalım çocuklar…

Ama öncelikle yiğidin (!) hakkını verelim; matih ferim ve onun öngörülemez taktik dehasından söz etmek istiyorum:)

Ne yaptı ordinaryus profesör? 

Sezon başından beri oynadığı taktiği (?) terk ederek, futbol dünyasını şaşkına çevirip; bugüne kadar hiç kimsenin kullanmayı akıl dahi edemediği bir sistemi (4-4-2) kullanmaya başladı…

Ne zaman?

Şampiyonluk yarışının kızıştığı bir dönemde; finale 10 maç kala! Belki idmanlarda bile oynamadıkları “Baklava dilimi/ elmas” dizilişini Şaak diye dayayıverdi milletin gözüne gözüne! Görseler kıskançlıktan çatlarlardı Pep, Klopp, Tuchell falan; “nasıl bizim aklımıza gelmedi lan amk!” diye böyle bir taktik! 

Rakip kulübeyi basmak, hakem alkışlamak, “gel burda göster!” veya “onu çekme, bunu çek!” gibi söylemlerle süslediği eşsiz taktiğini; oyuncularının kendilerini yere atma becerilerini -antrene ederek- en üst seviyelere çıkarıp, medya şakşakçılarının yalamalarıyla “baklava” taktiğini tamamladı. 

Siyasi bağlantılarını ve rakiplerine gönderdiği “Truva Atları” başarılarını zaten biliyorduk. Bu yönünü de bir kere daha gösterdi hepimize ve şu dersi verdi:

Cesurlar bir kere, korkaklar her gün aga!

Ona da başaramazsın demişlerdi…

Başaramadı!

????????

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Yalnız, biz taktik maktik işlerinden pek çakmayız. Bize böyle derin analizler yapma, basit şeyler olsun. Çitlek gibi mesela, çitletelim olsun bitsin.:))) Biz nasıl anlayalım, Fatih Terim’in momentum attack taktiğini, quantum futbol anlayışını. Bize böyle ciddi şeylerle gelme FerMe. Şabiduk, şubidik gel. Taktik maktik yok, bam bam bam gel:)))