Bir fıkra bari, en azından..🥴😏😎

Hocam, az yukarıda da zikrettiğim gibi eksi görmek “artık” beni hiç rahatsız etmiyor.
Hatta bırak rahatsızlığı, alakadar etmiyor.
Dileyen, dilediği gönderiye, dilediği kadar eksi bassın.
Umurumda değil, artık.

Ne var ki, yanılıyor olma ihtimalim fena halde mevcut -ve hatta yanılmakta olduğum %100’lük bir katiyetle mümkün- olmakla birlikte, gözlediğim kadarıyla, bu eksi meselesinden olumsuz yönde etkilenen çok değerli kardeşlerim (de) var.

Dediğim gibi, yanılıyor olabilirim, ama edindiğim izlenim bu yönde.

Bu sebeple yalvarıp yakarıyordum “yapmayın, etmeyin..” diye.
Ama ne mutlu ki artık ona da gerek kalmadı.

Çünkü şu bir hafta-on günlük süre zarfında bu olay öyle bir mesafe kat etti, yazılan yazılara ve dahi cevaben gönderilen yorumlara atılan eksi sayıları öylesine alakasız (ve gerçeküstü) rakamlara ulaştı ki, mevcut durumda bu işin masum bir “kusura bakma kardeşim ama bu görüşüne katılmıyorum”dan ibaret olmadığı ciddi bir ihtimal(??) seviyesine ulaştı.

Nedir peki bu? diye soracak olursan bilmiyorum.
Bizzat ve bilhassa Forumun işleyişini “Trollemek” amacıyla yürütülen bir eylem olabilir mi?
Belki..
Ama ciddi manada bir “sevgisizliğe” işaret ettiği kesin.
En azından bence..

Senin/sizlerin çocuklarınızla aranız nasıldır, bilmem.
Benim kızım yok.
Allah hepimizinkini bizlere bağışlasın, iki oğlum var.
Biri yurt dışında, sık görüşemiyoruz.
Diğeri yakınımda. Aynı kentteyiz.
O kendi evinde ama sık sık görüşüyoruz.

E, şimdi haşa meclisten, yapmakta olduğum dangabozluklara kimseyi ortak etmek istemem ama serde erkeklik var ya..
Hah, işte, o nedenle(olsa gerek), bir araya geldiğimizde birbirimize sarılır, diğerinin canını yakacak kadar sıkarız.

Gerçi O, babası olduğum için bana kıyıp da fazla acıtmaz canımı, ben de oğlum olduğu için O’na..
Ama, işin içinde fazlaca bir yumuşaklık olduğunu sezdiğinde de kızar bana, “Sıksana yahu, sık, sık!..” diye yalandan çıkışır, o başka..

Bazen yalandan ama sert yumruklar atarım ben O’na..
Kaslarını sıkıp kendini korumaya aldıktan sonra “Vur hadi, vur, vur..” der O da bana..

Yahut, çok eski arkadaşlarla filan buluştuğumuzda da erkekçe “Ayılıklar” yaparız birbirimize.
Yani, darbe almakla ilgili bir derdim, sorunum yok Allah’a şükür.
Mesele darbenin nereden geldiğiyle ilgili.

Gerçi öyle manasız işlerle uğraşmayacak kadar akıllı, olgun, oturaklıdır bir kardeşimdir ama @deliziya örneğin, 1000 tane eksi atsın bana.
Umurumda olmaz, aksine sevgim artar.

Ama bu iş başka.
Nereden, kimden geliyor bu kırık notlar kardeşim?
Hatamız nedir?
Kusurumuz nedir?
Kimin yoluna taş koyduk ağbi?
Söyle de bi’ zahmet, çeki düzen verelim kendimize..

..diye düşünüyordum, şurada üç-beş zaman öncesine kadar.
Caydım.
İpin ucunu koyverdim.
Tüm mukaddesatımla temin ederim seni, umurumda değil.
Ciddiyim..

Öyle rahatım, öyle rahatım ki anlayamazsın.
Yan yana gelsek de baksan, görsen, şahit olsan şaşarsın.

Çünkü,
Yarın bir gün, son olduğunu bilmeden dışarıya bıraktığım nefesi tekrar içeri alamasam pek de kimselerin şaşırmayacağı yaşlara gelmiş dayanmışım Korhan Hocam.
Takmışım artısını, eksisini.
Umurumda değil.

Ama dikkat et istersen, halis niyetle bu dostlar sofrasına -uğraşıp didinip- iki sayfa yazayım da yürekten kopan bir tabak gibi sunayım, ikram edeyim derdinde olan arkadaşlardan kimileri ciddi ciddi etkileniyor bu olumsuzluklardan.

Günde günde, azar azar, damla damla zehir akıtıp kuyuları zehirlemek “gibi” bir şey bu.

Ama, son kez söyleyeceğim gibi, benlik bir şey yok artık.
Herkes buyursun. Meydan herkesin.
****

Şirin Baba konusunda gerçekten ve ne yazık ki hiçbir bilgim yok.
Ben de çok merak ediyorum.
Özelden yazıp halini hatırını sormak istiyor ama cesaret edemiyorum.

Elbette (ve inşallah) bedeninin değil ama duygu dünyasının çok etkilendiği bir çatışma yaşadığı, kendi kendini fazlasıyla örselediği bir düşünsel kavgayı geride bıraktığı, bu hasarı sağaltmak için de evine ailesine daha fazla zaman ayırma amacında olduğunu düşünüyorum.

Belki hemen bugün çıkar bir yerlerden yazar bir şeyler.
Belki uzunca bir süre daha haber alamayız kendinden, bilmiyorum.

Emin olduğum tek şey @serdar hocamın güçlü karakteri, sağlam düşünsel-ideolojik yapısı ve hiiç kusuruma bakmasın ama ondan daha çok saygıdeğer yengemizin dirayeti, evlatlarının babalarına olan sevgilerinin yoğunluğudur.
Ailesi gerekeni yapar, korur kollar bizim yerimize Şirin Babamızı.
Bir şey olmaz EvvelAllah @serdar Hocama.

Herkesin bildiği gibi “Kötüye bir şey olmaz.
Titrer, ama ölmez..”😊🤍😎

Kalın sağlıcakla..
🤍🤍🤍🤍