kendi kaynaklariyla ; futbolcu satisiyla, tasinmazlarin satisiyla yada yayin gelirleriyle borclarini sifirilarsa sizi bilmem ama benim cok canim aciyacak…..
elin dumbeleginin pes oynar gibi transfer yaparak , menejerlere cukka ettirerek hatta kendi cebine indira gandi yaptigi paralari benim aldigim formalarin parasiyla yada baska bir besiktas klubu kaynagiyla oderlerse varsa hakkimi helel etmiyorum…..
bu kadarda sorumsuzluk olmaz herkes kendi hatasini odesin kardesim benim cocugum markette dusurup sise kirinca elimde kirik cam parcalariyla gorevli arayip zarari odemeye caliisyorsam herkes yaptigi zarari ustlensin…..
İmza atarım.Bu mevkilere gelenler çalıyorsa zaten haram olsun.Başarısız olurda zarar ettiriyorlarsa farkı bir zahmet ceplerinden ödesin.yoksa hepimiz başkan oluruz
Offf…
?????
?????
?????
Kulüpler yasası yıllardır çıkacak ya da var olan değişecek. Gitgide şehir efsanesine dönmeye başladı, bir arpa boyu ilerlemedi sanıyorum. Hoş, çıksa ne değişir o da ayrı tantana. Elbette bir kılıf bulunuyor usulsüzlüğe bizim memlekette… Sahaya yansımayan şike gibi muhasebeye yansımayan giderler olabilir:) kurumlar öyle bir hale geldi ki; resmi yazıyla yaptığın müracaatlara şifayen -sözle- bile cevap veremiyorlar. Misal bizim at dopingi yapılan sezonla ilgili basvurumuz… Neyyse konu bu değildi, aklıma geldi sadece:)
Haklısın dostum, fakat şu var: genel kurullar belli bir bütçeyi veya aşımını yönetime kullanması için yetki veriyorlar. Yönetimler de genelde popülist davranarak saçma sapan transferlere döküyorlar parayı. Soran olursa cevap hazir: siz istediniz! Muhtemelen o çizgiyi aşmıyor kimse, aşan olursa ibra edilmiyor, mahkeme yolu açılıyor vs…. sonra bi babayiğit çıkıp mahkemeye başvurup ibra iptali istediğinde ne oluyor biliyor musun? Genellikle bir sonraki yönetimler tarafindan örtbas ediliyor…? maalesef böyle geldi- böyle gidiyor…
Şimdi sorum şu: Sözgelimi bütçemizin anasını ağlatarak Messi’yi aldık. Herkes coşku içinde, borç harç kimse sklediği yok. Herif geldi sıçtı batırdı mesela, topa vuramadan sözleşmesini tamamladı. Ne olur? Kim o yöneticiyi suclayabilir o vakit? Bu işin mutlak doğrusu nedir? Kim belirler? Kime göre, neye göre yargılanmalıdır bu faaliyetler? Bugünden- bizden bakarsak Lens, Lajiç gibi topçular geldiğinde hepimiz zevk içindeydik. Oldu, olmadı… Kim bu işin sorumlusu? Menajer işleri diyorsak elimizdeki dünkü bebeler bile menajerimle konuşun diyor kulübe… var mı menajere bulaşmadan transfer yapabilen?
Toparlayabilirsem detaylı yazıp tartışmak isterim, şimdi iş bekler:)))
bu transfer yetkisi yada borclanma yetkisi ciddi irdelenmesi gereken bir durum …..
tam anlamiyla hitlerin eline atom bombasi vermek gibi birsey….
o yuzden borclanma yetkisi alabilmek icin yonetimin parayi verimli kullanabildigini ispat etmesi bir nevi borclanmaya ehliyetli olmasi gerekir…
Kesinlikle.. Başkanın kurulda söylediği en doğru şey bu. Her gelen Başkan giderken tarafsız KPMG raporu yaptıracak, raporda çıkan yönetim tercihlerine bağlı zararı yönetim kendi karşılayıp ibra olup gidecek.. Bu kadar..