Bizim Yakalayacağımız Rüzgar Başkasına Esiyor..

2020-2021 sezonunu şampiyon tamamlayan Beşiktaş’ın o günkü durumunu hatırlatmak istiyorum..

Pandeminin de etkisiyle tarihin belki de en zor sezonunu oldukça alternatifsiz bir kadroyla şampiyon tamamlayan bir Beşiktaş var. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın yaz dönemi kongreleri var. Sözleşmeleri biten oyuncuları var, çılgın bir kadro zafiyetleri var ve başkanları yok.. İkisinin de sonraki sezon sefilleri oynayacakları aşikar. Oynadılar da.. Birisi son haftalarda hakem eliyle ligde tutulmuş hatta.

Ne kaldı geriye? Sen kaldın.. Yapman gereken tek şey vardı. Hocanı belirleyecek, eksik transferlerini yapacak, yeni sezona rakipsiz başlayacaktın..

Kongresi olmayan, krizi olmayan Beşiktaş öyle aptallıklar yaptı ki, dezavantajlı rakipleriyle aynı çizgiye çekti kendisini. Sezona hocasız başladı  Panik transferler, insanı çılgına çevirecek hakem hataları derken sezon elden kaydı gitti. Ama sportif direktör eksiğini kapattı Beşiktaş (!)..

Geçen sezon olanları yazmak istemiyorum. Çok yazdım. Bu takımın Önder Karaveli’ye emanet edilmesi, haftalarca tahammül edilmesi çok şey anlatıyor da, yazılmıyor her şey..

Buradaki bir çok kardeşimden farklı düşündüğümü de hiç gizlemedim.. Beceriksizler ama iyi niyetliler kısmına hep mesafeli durdum, beceriksiz olduklarına hemfikir olmakla beraber.. 

İki branştan söz etmek gerek.

Futbol..

Sezon başında 3’lü defans oynanacak dendi. Hatta bunun için 6 ay önceden Valerien getirildi. 6 ay buna hazırlandı Beşiktaş. Buna uygun oyuncular aldı. Saiss falan.. Sosyal medyadaki tepkilerin ardından ligin başlamasına 3 gün kala sistem değişti. Sonra buna uygun transferler.. Gençleşme.. Yeniden yapılanma.. Hooooooop Emirhan ve Rıdvan sudan ucuza elden gitti… Sonuçlar kötü gelmeye başladı sonra.. Hooooop? Şenol Güneş.. Takımın başını ayrı oynattılar kıçını ayrı.. Kabak gibi eksiklikler ortadayken, bütün enerjisini 3 hafta boyunca elinde tutamadığı forvetinin yerini doldurmaya çalıştı bu takım.. Ve sezonun düğüm maçına Necip- Tayfur- Amir ortasahasıyla çıktı takım..

Basketbol..

”Et mi balık mı belli değil” diye bizzat Beşiktaş Başkanı tarafından nitelenen basketbol şubesine sezon başında saçma sapan ”ucuz” oyuncular getirildi.. Sonra bakıldı ki pabuç pahalı, takım bağıra bağıra küme düşüyor, her salonda Beşiktaş Kümeye tezahüratları yapılıyor, bu defa sezon başındaki ”ucuz” herifler kovularak biraz daha pahalı oyuncular getirildi, hoca değiştirildi ama dikiş tutmadı.. Bu arada basketbola harcanan para 2 katına çıkmış oldu mu?Oldu.. Ve takım bağıra bağıra küme düşüyor.. Beşiktaş…

Oysa ki..

Sezon başında yedek kulübesine oturtmak için, sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan Kerem Atakan’a vereceğin 1,5 milyon euroya vallahi de billahi de play-off oynayacak takım kurardık..

Borçlar 2 kat artmış, tek bir tesis, tek bir tuğla konmamış, göndermen gereken tek bir adamı gönderememişsin, elindeki gençleri üç kuruşluk menejerlere kaptırmışsın, hakem felaketlerine çözüm bulamamışsın, işi gücü bırakıp sosyal medyadaki çocuklarla uğraşmışsın, planlama namına tek bir olumlu şey yapmamışsın, iletişimi felaket boyutlara taşımışsın, Beşiktaş’ı bonservis ödeme manyağı yapmışsın, son iki sezon Şubatta dükkan kapatmışsın, oyuncularla yapılan sözleşmelerle alay konusu olmuşsun, kulübün imajına derin yaralar vermişsin, Kartal Yuvaları’nda ürün bırakmamışsın, sayısız mağaza kapatmışsın, doğru namına çok az şeyin varken son 10 gündür bir boksör ve menejerinin ”korkunç” iddialarına maruz kalmışsın.. 70 yaşında bir antrenörün 70 yaşında olduğunu da bu iddialar ortaya çıktıktan sonra anlayıp, görevi bıraktırmışsın :)) 100 milyon euro çaldı, gelip hesap soracağım dediğin Fikret Orman’a açtığın davaları söyleyeyim mi? Kaybolan diyaliz makinası ve Çİn seyahatinde fark edilen abartılı harcamalar :)))))))))))))))))))))))))

Ama iyi niyetli, ama borçlar için kefil oldu, kulübü kayyumdan kurtardı öyle mi?

Beşiktaş Başkanlık makamını küçümsemeyin. tahmin edilenden daha büyük hazinedir..

Yarın gireceğin ihalelerde, katılacağın ortamlarda, şirketinde, evinde, sokakta bunun 1000 mislini kazandırır Beşiktaş.. Kimsenin de alacağı kalmaz.. Ve Beşiktaş KAYYUMA GİTMEZ.. Bir tarafları yemez kimsenin.. Futbol gibi bir uyuşturucuyu herkes ister.. Beşiktaş’ın problemsiz devam etmesini herkes ister.. Herkesin faydasınadır..

Ez cümle..

Beşiktaş’ın sorunları belli. Beşiktaş’ın elinde tespih, arkasına sarkıttığı ceketiyle poz veren adamlardan fazlasına ihtiyacı var. Beşiktaş’ın kusursuz bir planlamaya, kusursuz bir vizyona, büyüklüğünü hatırlatacak bir karizmaya, elle tutulur işlere, dolu söylemlere ve ekmek-su gibi PROFESYONELLİĞE ihtiyacı var. Beşiktaş kulübüyle bitmek bilmeyen bir inatlaşma içinde bulunan ”mercilere” had bildirecek bir ferasete ihtiyacı var..

İşler bu noktaya gelmişken, Hadziahmedovic gibi Borini gibi adamlara ödenecek bonservislerin affı olmaz.. Korkunç paralar bunlar.. Üstelik gidecekleri belliyken, üstelik sezonda tek hedef kalmamışken bu transferlerin deli işi olduğunu haykırmak gerek..

Evet Ceyhun Bey..

Olmadı.. Demek ki öyle kolay değil bu işler. Boşta diye gidip saldırdığın Saiss, gördük ki Fas milli takımı için kusursuz bir adam. Belki Beşiktaş’tan ayrılıp Gaziantep takımına gitse orada da dibimiz düşer, ”ulan ne stoper” deriz.. Kapalı defansta harikalar yaratıyor ama açık alanda Baki Mercimek’le kapışacak hale geliyormuş.. Bir de sakat sakat milli takımı için maçlara çıkarken, transfer işinden dolayı kafası karışıp maça çıkmayacak bir karaktere sahip.. Burası BEŞİKTAŞ ulan BEŞİKTAŞ.. Maskaraya çevirdiniz kulübü..

Evet beyler.. Beşiktaş üzerindeki yönetim fantazileriniz bittyise, yarın çok geç.. Mümkünse bu geceden bırakın o makamları..

Emekleriniz için teşekkür edecek birileri varken hala, bırakın..