içinde

Böyle olmaz..😕😕😕

Dünyanın sayılı, Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri.. Geride kalan üç senesi kaotik bir düzende geçmiş, büyüklüğünden kaynaklanan nedenler sayesinde bu çalkantılı dönemden bir de şampiyonluk çıkartmayı bilmiş bir camiadır Beşiktaş..

Bu üç yıllık dönemde yönetim kurullarında ufak tefek değişiklikler olsa da nihayetinde başkan, aynı başkan..

Başka ülkelerde spor kulüplerinin yönetimi nasıldır, bilmem.. Ama bizim memlekette başkan değişmediyse, yönetim de değişmemiş sayilır, onu bilirim..

İlaveten, mevcut başkan bu ülkeye iki hafta önce gelmiş bir yabancı değil.. Eski Başkan FO döneminde de yönetimde bulunmuş, üstelik FO’nın “abi, abi..” diye saygıda kusur etmemesi yanında yönetimin önemli kişilerinden biri olarak da görev yapmış..

Yani misal ben ya da Deli Ziya yahut bizim FerMe, bir anda böyle bir konumda buluversek kendimizi, haşa huzurdan, apışıp kalırız belki, normaldir.. Ama sevgili başkanımız yönetim konusunda (tabir-i amiyane ile) kaşarlanmış sayılır..

Üstelik, başkanlığı döneminde AA’nın gidip SY’ın, sonrasında SY’ın gidip ÖK’nin ve nihayetinde ÖK’nin de gidip yerine VI’in gelmesi gibi Teknik Ekip değişikliklerini de yaşamış biridir..

Şimdi, bu uzuun açılış sekansının ardından sadede gelirsek,  Bu Fetret dönemini bizatihi yaşamış bir başkanın ve yönetim kurulunun, biz sıradan taraftarların dahi ayan beyan gördüğü (an itibariyle yaşamakta olduğumuz) bir muhtemel Teknik Ekip ayrılığını çok daha önceden hissederek bu olası değişiklikle ilgili planlarını çoktan hazırlamış olması gerekmez miydi?..

Yumurta gelip ‘kapıya’ dayandıktan sonra folluk arayan şaşkın tavuk durumuna düşmek bu kulübün başkanına, yönetim kuruluna, sportif direktörüne yakışıyor mu hiç?..

VI gönderdik, yerine henüz birini koyamadık, takım üst üste almış olduğu yenilgilerle zaten bir bozgun havası yaşamaktayken ilaveten hocanın gitmesi sebebiyle kumandanı olmayan ordu misali arafta asılı kalmışken günler geçmekte, salı çarşambaya, çarşamba peşembeye evrilmekte.. Bu esnada kulüpte başkan meseleye elini daha yeni yeni koymakta.. TD adayları masaya yatırılmakta.. Anlaşma sağlandıktan, sözleşmeler imzalandıktan sonra yeni TD’ün -şurada 3 gün sonra??- takımın başında sahaya çıkması ve bu maçı kabul edilebilir bir oyun ve tatminkar bir skorla kazanması beklenmekte..

Olur mu?.. Elbette olabilir, neden olmasın..

Peki ama bu işler, böyle olur mu?.. 

Ben olsam, Ziya olsa, FerMe olsa haydi, kabul edilebilir bu türden bir dağınıklık.. Peki Beşiktaş Yönetimine yakışır mı?..

Yakışır mı yani Beşiktaş’a bu plansızlık, programsızlık, boş vermişlik, acemilik?..

Bana sorulursa yanıtım belli: Bilemiyorum Altan!..

Sizce?

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin