Dortmund’u izliyorum gözlerim kapalı…

Nuri Şahin’in Dortmund’unu izliyorum. İnanın Türkiye Ligi’ndeki Beşiktaş’ın hali gibi. Top sürekli onlarda, sürekli baskı yapıyor görünen onlar ama biri bariz kaleci saçmalaması (Bir yerlerden tanıdık geldi mi?) diğeri de sağ bekle karışık kaleci hatası şeklinde 2 defans hatası golle kendi sahalarında yenik durumdalar. Sadece bu 2 pozisyonu verdiler. Bochum’ın başka atağı yok. Gelen gol oldu yani (Bir yerlerden tanıdık geldi mi?).

Pozisyon bulmuyor değiller ama son vuruş beceriksizliği veya rakibin katı savunması içinde neticelenmeyen karamboller gibi pozisyonlar bunlar. Aynı bize benziyorlar. Kabız bir futbol yani. 

Son birkaç haftadır bizde bariz bir tempo düşüşü var. Gedson eski Gedson değil, Rafa ve Immobile hiç değil. Başlangıçtaki takım oyunu görünümünden sanki bireysel oyuna geçiş yapmışız gibi bir görüntü var. Ajax maçında eski defomuz olan Masuaku gerçeği tokat gibi yüzümüze çarpıldı. Çapı belli Süper Lig takımlarının yapamadığını adamlar onlara ders verir gibi yaptı. 

Bize de Jacobs gibi defans oğlu defans bir sol bek lazım. Young Boys’daki Hadjam ne kadar istikrarlı bilmiyorum ama o tarz fizik gücü ve dayanıklılığı olan, asıl görevini aksatmayan güçlü ve genç bir oyuncuya ihtiyacımız var. Sol açık ve sağ açık eksiğini söylemeye gerek yok çünkü bunu artık 5 yaşındaki bebelerimiz bile biliyor. Tespit yapmak kolay da biz teknik direktör değiliz. Çözümü bulacak olan GvB ve Jean-Paul van Gastel. Buyursunlar bu hafta sonunda oynayacağımız Kayseri maçında yiğidin düştüğü yerden kalktığını bize göstersinler, bekliyoruz…