içinde

Elektrik Alamadım..

Orta boy, derince bir kaseye, 3/4 hizasına kadar yoğurt doldurdum.

Üzerine, boza kıvamına yaklaşacak ölçüde yoğurt suyu ilave ettim.

Kavanozu eğerek, göz kararıyla, tepeleme 1 tatlı kaşığına yakın ölçüde kuru nane,

2 tatlı kaşığı kadar kekik,

1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber(acı),

1 çay kaşığına yakın karabiber koyup iyice karıştırdım..

Kızarmış patateslerim zaten hazır.

Patatesler bittikten sonra dalmak üzere Nevşehir kabak çekirdeği hemen yanı başımda, el mesafesinde,

Buz gibi köpüklü suyum kocaman bardağının içinde -sere serpe- uzanmış, beni bekliyor.

Yani, hazırım..

Bilgisayarım açık, kaçak kanalım ayarlı..

Spiker heyecanlı heyecanlı, çok uzun zamandır duymadığım için eni konu özlemiş olduğum o klasik cümleyi söylediğinde, bütün sevdiklerim, arkadaşlarım, dostlarım gibi ben de keyifle beklemeye başladım “Siyah-Beyaz renkli iki takımın” maçını..

Hakemler, takımlar sahaya çıktılar..

Yan yana dizildiler..

İstiklal marşımız okuna…

Tak!..

Elektrikler gitti..

Has-tiiir..

..

Hayır, öyle bir gitti ki, yolun başı, ortası, sonu, karşı mahalle..

Allah için tek bir yerde bir lümen ışık yok anasını satayım..

Hanım, “Hay Allah..” dedi..

Ben, biraz hanım üzülmesin diye ama daha da fazlası yaş alıp başını gittiğinden (28) olsa gerek, “Dur hayatım, sıkma sen canını.. Olur böyle şeyler” filan dedim..

Hanım, garibim, beni teselli etme gayretiyle “Sıkma canını, gelir şimdi..” dedi..

Saate baktım, tam 8, yani 20.00

“Korkarım bu bir arıza gidişi değil” dedim..

“Tam saat başında kesildiğine bakılırsa planlı bir kesinti.. Ve eğer planlıysa yandık, çünkü 1 saatten önce gelmez..”

Daha da büyük bir üzüntüyle “Had-di yaa..” dedi hanım.. “O kadar da hazırlanmıştın..”

Yapacak bir şey yoktu..

Kös kös beklemeye başladım elektriklerin gelmesini.

Bu arada, cep telefonundan skoru takip etmeye gayret ediyorum..

Bir tane attık, 

Bir tane kaçırdık,

Bir tane yedik filan ama takım nasıl oynuyor?

Oynayanlar neler yapıyor..

Hiçbir şey belli değil..

Karanlıkta patatese yumuldum..

Yakaladığımı yoğurt sosuna bulayıp (deneyin, çok beğeneceksiniz) gönderiyorum mideye,

Köpüklü su, ha keza..

Yaklaşık 1 saat sonra geldi elektrikler ve daha “Allah be!.. Geldi!..” diyemeden yine gitti..

Patatesler bitti.

Yoğurt sosu bitti.

Köpüklü su bitti..

Elektrikler geldi..

… 

Hemen açtım bilgisayarı:

Futbolcular birbirleriyle ve hakemle tokalaşıyorlar..

Maç bitmiş iyi mi..

Ananas.. Güzel Avrat Otu.. Sulawesi.. Sıradağlar silsilesi..

Nasıl saydırıyorum, nasıl.. 

(Saygıdeğer hatunum duyup daha da üzülmesin diye, ağzımın içinden..)

Elbette yapacak hiçbir şey yok..

Bitti gitti..

5 dakikalık yayıncı kuruluş özetini izleyip fikir sahibi olmaya çabaladıysam da baktım, bu iş Rus klasiklerini özet kitaplardan okumaktan pek de farklı değil.. Özete de tepeleme dolu bir tabak ananas, güzel avrat otu, sulawesi ve dahi sıradağlar silsilesi gönderip kapattım ekranı..

Aradan şu kadar gün geçti,

Hala daha hırsım geçmedi..

Ananas.. Sulawesi.. Silsile..

Not: 1- “Hala daha” denmez, biliyorum..

Not: 2- Salıyı bekliyorum..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Elektriğin gidişine değil de üstat, karanlıkta göremeden yediğin patatese, içtiğin booool köpüklü suya üzüldüm. Ajax maçına gelince umarım ülkede elektrik gider ? Çünkü bizi değil bir tabak patetes, bir bardak köpüklü su.. patates tarlası ve serçeşme bile rahatlayamaz.
    Durum bu maalesef, bazen diyorum da bir mucize olsa stad ışıkları gitse :))) acaba ertelenir mi !!!

    • Yayıncı kuruluşta maç sonu analizleri filan daha detaylı olduğu için Grande..
      Diğerleri, komple maymunluk peşinde..

      Şeytanı zaten, bırak dinlemeyi, yüzü denk gelse zapplıyorum.. (ı’ya bilerek kesme atmadım.. ı’sına … herif..)
      Ahmet’le doberman, benden uzak dursun..
      Geriye kim kaldı ki..

      Takım yenilmiş,
      Ben de elektrik dağıtım şirketine yenilmişim..
      Normal tv’si mi kalmış..

      Vurdum kafayı yastığa..

      Yastığa mı?..
      Hakketen ya, neden yastığa?..
      Duvar dururken?..
      ????

  2. Allahın sevdiği kuluymuşsun yoldaş; iyi ki.gitmiş “cereyan”lar??… yoksa harbiden çekilir çile değildi o 90 dakika… yediğin içtiğinin de, ağzının da tadını kaçırmadığın iyi olmuş:) yarından ve hafta sonu Züvas maçından beklentim yok; hocanın dediği gibi milli maç arası ilaç olacaksa bu haftayı yok sayabiliriz. Haa misal geçen maç için konuşursak, şayet hocanın kafası çalısıyorsa bir kazanımımız yerli stoper rotasyonu oldu. 8+3 saçmalığından mecburen formsuz oyuncu koymak zorunda değil artık.(Salih, Töre, Kenan gibi) Serdar tıpkı Rıdvan gibi ışık saçarak başladı. Daha fazla oynar umarım. Darısı diğer çocuklara; mecburen Hollanda’ya götürülenlere diyelim…
    Yarın ben de koyacam önüme bol köpüklü soğuk içeceğimi, öyle patatesle falan dikkatimi dağıtmadan keyfini çıkarmaya bakacağım:) … skordan bağımsız…
    “Cereyan”lar izin verirse tabii??