Evet ben de çok kaygılıyım. Ama…

Herkesi mutedil olmaya davet etmek istiyorum, naçizane.

Neden mi? Söyleyeyim.

43 yaşındayım ve 5 yaşımdan beri Beşiktaşlıyım. Hadi çocukluğumdaki 3-5 yılı geçelim, 33 yıldır her sene takımımı takip ederim. Ama stadlarda ama televizyonda… Ve sadece Beşiktaş’ı değil, onlarca farklı kültürden takımları, taraftarlarını da takip ettim. Gördüğüm ve inandığım bazı değerler var. Onlar da şöyle:

90. dakikada yediğin golle maçı kaybettiğini sanıp, 90 + 3 ve 90 + 7 ‘de attığın gollerle maçı kazandığında (yaşanmış olaylardır) şokla birlikte hayatında bir daha kolay kolay yaşayamayacağın bir adrenalin ve sevinç patlamasına maruz kalabileceğini bildiğin halde…

Gol gelmediği için 65. dakikada takımı desteklemeyi bırakmak yanlıştır…

80. dakikada homurdanmak, en ufak hatada yuhlamak yanlıştır…

Bitmemiş maç içinde formanı taşıyan futbolcunu ıslıklamak -sonuçta kendi TAKIMINA zarar verdiğin için- yanlıştır…

Ligde kendi kadrosuyla tek bir maç oynamamış hocanı HAZIRLIK maçlarıyla -yargılamak hadi neyse de- göndermek istemek yanlıştır…

Hele hele başka hocaları gündem etmek YANLIŞ KERE YANLIŞTIR…

Hoca baskıyı kaldırır kaldırmaz o ayrı mesele; evet “profesyoneldir, kaldırması gerekir” diyebiliriz. Ama hocayı bu kadar itibarsızlaştırarak oyuncu grubunu da etkilemekte olduğumuzu unutmamamız gerekir. 

Bu adamlar (ve çocuklar) fanusta yaşamıyorlar; sosyal medyayı da, yazılı görsel medyayı da takip ediyorlar. Hocalarına olan inançlarını zedelersek, “ohoo şu haberlere şu ortama bak, nasıl olsa gönderilir bu hoca” havasına sokarsak, soruyorum sizlere bu onların oyunlarına olumlu mu etki eder yoksa olumsuz mu?

Daha köprüyü geçmeden “bu nasıl olsa geçemez” deyip adamı suya atmak ve takımı hocasız bırakmak ne kadar aklıselim bir hareket olur? “Bu takım hocasız kalmaz” diyenleriniz olacaktır. Doğrudur. Elbette birileri bulunur, gelir takımın başına geçer. Peki ama sezon içinde hoca değiştirip şampiyonluk yaşamış kaç tane takım sayabilirsiniz tarihten?

Oyuncu grubunu ve camiayı kaosa sürükleyecek bir atmosfer yaratmanın, iyiliğini istediğimiz kulübümüze bir katkısı olabileceğine inanmıyorum ben.

Evet birkaç maçlık hazırlık döneminde gördüğümüz futbol hayal ettiğimiz gibi değil. Ama ligin 4. ya da 5. haftasında mesela, bambaşka bir hüviyete bürünemez mi takım? Rüzgar bir anda tersine dönemez mi? Rakipler Premier Lig seviyesinde de biz mi derbeder haldeyiz? Alınacak birkaç üst üste 3 puanla ligin havası, takımın havası vs. her şey ama her şey değişebilir. 

Ha olmuyor mu? Daha da kötüye mi gidiyor? O zaman zaten yapılacak olan şeye mecbur kalacağız belki. Ve hoca değişikliği emin olun şimdi de yapılsa, ligin ilk haftalarında da yapılsa yararı da zararı da aynı seviyede olacaktır çok fazla şey fark etmeyecektir, bunu da unutmayınız. 

Hasılı benim derdim ve anlatmak istediğim şey şu:

Yönetimin lige başlamamış bir hocayı göndermeyeceğinden hepimiz emin miyiz? Eminiz (acaba diyenler, hiç kendinizi kandırmayın, emin olun göndermez). O halde başka hoca isimlerini ortaya atarak ortalığı yangın yerine çevirmeye hiç lüzum yok. Muhtemelen aralarına yeni birkaç iyi ismin de katılacağı şu güzel oyuncu grubunun moralini bozmaktan, motivasyonlarını kırmaktan başka hiçbir işe yaramayacak söylemleri -en azından şimdilik- bir kenara bırakıp bekleyelim. Azıcık sabırlı olalım.

Ha ille de “ben yangını çıkaracağım” diyorsanız da ne diyeyim; ateşleriniz elinizde hazır olsun, ligdeki olası birkaç kötü sonuçta zaten kendinize bolca cadı avcısı yoldaşı bulacaksınız.

Sevgi ve selamlarımla…