Deli Ziya 
Aytunc Altindal’in sevdigim bir tesbiti vardi. “Biz Avrupanin tarihinde variz ama kulturunde yokuz” demisti. Bizim Avrupa ile iliskimiz sadece “ithal” olarak kaldi. Mesela araba diye bir sey yaptilar ve bakti adamlar biz bunu nasil kullanacagiz diye. Dediler ki yollar insanlara aittir arabalar misafirdir. Kultur o sekilde gelisti. Soforler yollarin yayalara ait oldugunu bilerek kullanmaya basladilar arabalarini. Biz ise onlardan ithal ettik. Kendimizin kulturu olmadigi icin arabalari yayalarin uzerine surerek kullanmaya basladik. Cunku o alet bize gokten inmisti. Kulturu degil arabayi almistik.
Sonra Avrupali futbol diye bir sey icat etti. Kurallarini kendileri koydular. Futbolun kulturunu de kendileri gelistirdiler. Onlar icin futbol-futbolcu-takim- taraftar zamanla bir icatdan kulture donustu. Biz ne yaptik? Ithal ettik. Kendimize gore hoyratca bir sekle soktuk. Ithali ettigimiz sey sadece futboldu, kulturu degildi.
Everton taraftarlari Dele Alli icin statda pankart acmis. “Seninleyiz DELLE,, hepberaber! Birlikte daha gucluyuz”.
Diyeceklerim bu kadar…
Dele Alli geldiğinde her maç sahanın en çok koşan oyuncusuydu. Bence umut vadediyordu geri dönmek gibi bir çabası da vardı ama yanlış zamanda yanlış insanla yollarının kesişmesi onu daha da geriye itti. Belki geçen sezon Şenol Güneş le buluşmuş olsa başka şeyler konuşuyor olabilirdik.