içinde

Geri dönmek..

Sayın abiler, değerli ablalar, sevgili kardeşlerim.

Bir yıl önce bu zamanlarda bir serüven başladı. Tam 13. Aydayız.  

Burada öncelikle Deli Ziya ve Dr. Can’a teşekkür etmek istiyorum. Tüm bu sürede sürekli yanımda oldular. Kendilerine çok çok teşekkür ederim.

Tabi bu bir yılı da size biraz anlatmak istiyorum. Öncelikle gece terlemeleri, sebebi belli olmayan yorgunluk şikayetleri üzerine gittiğim Ankara Üniversitesi Hastanelerinde teşhis konuldu. 

Tedavi süreci önce sancılı başladı. Zira verilen ilaçlardan bir türlü verim alınamadı, değişik ilaçlar denendi durdu. Doktorlar kendi ellerinde olan ilaçları denediler, numune ilaçlar denendi vs. Hayır, bir sonuç alınamıyor, üstüne birde lenfler giderek ağrısız ve sızısız bir şekilde büyüyordu. Üstüne de karında şişlik başlamıştı. 

Lösev’le görüşmeler başladı. Kabul sağlandı, ancak onlarında ellerindeki ve getirebildikleri tüm ilaçlar denense de başarı sağlanamadı.

En son artık İngilterede 4. faz çalışmaları yeni bitmiş olan bir ilacı denemek istediler. Bu sefer sadece hastane masraflarından muaf tutuldum ancak hala ilacı satın almak zorundaydık. Düşünün çok bilinmeyen, deney süreci yeni bitmiş bir ilacı bile dünya para vererek satın almak zorunda kalıyorsunuz, öyle güzel bir sağlık sistemimiz var.

Burada bir parantez açmak isterim,  ben burada bu durumla ilgili bir eleştiri yazısı yazmıştım. Tutmuş bir arkadaş, devlet alametlerini aşağıladığımı iddia ederek şikayette bulunmuş. %99 engelli raporum olmasına rağmen savcı ayağına giderek ifade verdim, halbuki avukatımla savunma verebilcekken. Hastaneye ekip arabası geldi. Savcının karşısına çıktık, zor da olsa ayakta durarak ifademizi verdik, önce öğütler, sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Çok kırıcıydı. Sadece bahsetmek istedim, parantezi kapatalım.

Birde artık üstüne ilacı alacak maddi imkan kalmamış, tüm kredi limitleri ve kredi kart limitleri kullanılmış sona dayanmıştık.

Sanırım gecenin en karanlık noktası burasıydı. Sonrasında bir anda işler tam tersine dönmeye başladı. Orada işte deli ziya çıktı önce, sonra Türkiye’deki doktorum. Doktor ilaç firmasıyla görüşmüş, iyileşme ihtimalim ve ilacın verildiği dönemdeki kan değerlerini şirketle benden gizli olarak paylaşmış. Normalde KVKK suçu gibi görünse de iyi niyet olduğuna zerre şüphem yoktur. Firma iletişimi sağlamış, İngiltere’de Manchester’da tedavimi karşılamayı ve ilacı deneysel olarak kullanmamı istemişler. 

O sırada Deli ziya’nın büyük desteğiyle biz ilacın siparişini vermek için iletişim kurduğumuzda dediler ki seni buraya bekliyoruz. İzinler, vize işlemleri, sigorta, firmanın kefillik durumları için bekledik. 10 gün içerisinde her şeyi tamamladılar. Bir anda kendimi Manchester da buldum. 

Tetkikler, muayeneler vs derken, bir anda ameliyat konusu gündeme geldi. Kritik bir ameliyattı ve sırtımda enteresan bir yerdeydi. Ameliyatta ısrar edildi ve kararım soruldu. Tabi ki evet demek zorundaydım ve ameliyat yapıldı. İlk tedaviye başlamadan önce de enteresan bir muvafakatnameye de imza attırdılar. İyileşme süreci vs. derken, sonrasında şirketin belde gibi olan Boston’da bir rehabilitasyon merkezine gönderdiler. Birkaç haftadır da gayet iyi bir duruma geldiğimi düşünüyorum.

Çok uzun süredir yazamıyordum. Zira bulunduğum yer, elektronik her türlü aletin yasak olduğu, değil bilgisayar ve internet, TV’nin bile olmadığı bir yer. Günlük gelişmelerden sadece gazete ile haberdar olabiliyorsunuz. Gerçekten değişik bir ortam ve atmosfer. Aileyle bile iletişim haftada 2 kez görüntülü konuşmayla ve yarım saat kadar olmak kaydı ile sınırlı. Ancak okyanus manzarasında, yeşillik içerisinde harika bir yer ve harika hissettiriyor. Geçen bayram eve gidemedim diye çok üzülmüştüm. Bu sefer gönderdiler. Geçici süre Ankara’dayım. Bende size de haber vereyim dedim.

Geri dönmek ve aranızda olmak güzel.

Kendinize çok dikkat edin, sağlıcakla kalın.

Not: İlgililerine… Göç’ü bitirmek üzereyim, ancak daktiloda yazdığım için onları tekrar bilgisayara aktarmak biraz zamanımı alacak. Malum bilgisayar da yasak. O yüzden göndermem biraz zaman alacak. 

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Çok kötü kalpli biriyim ben, belli oldu artık bu, kesin..

    Geçirdiğin sıkıntılara üzülmenin,
    içinde yürümekte olduğun iyileşme sürecine sevinmenin,
    Siyah-Beyaz bir benliğe ev sahipliği yapmakta olan o güçlü ve savaşçı bedenin zor bir hastalığa karşı inatla verdiği amansız savaşa hayranlık duymanın,
    Deli Ziya’nın, yani KartalYorum üyesi bir kullanıcının Ali Berber’e el uzatmış aydınlık yüzlü bir melek olarak portresine büyük bir sevgiyle bakmanın yanında
    Ve galiba en az onlar kadar,
    Göç adlı o muhteşem öykünün tamamlanmakta olduğuna sevindim, iyi mi?..

    Yeter ki, gerçek bir yazarın elinden çıkmakta olan o harika öykü aksın, yürüsün, hitam bulsun..
    Ve Ali Berber adıyla kitap satış noktalarında hak ettiği yeri alsın..

    An itibariyle benim için en güzel haber buydu galiba..

    Yok arkadaş, ne yazık ki belli oldu artık..
    Sübut buldu, kesinlik kazandı,
    Çok kötü biriyim ben.

    Bencil,
    Çıkarcı,
    Sadece kendini düşünen..

    Bugünü, bu haftayı, bu ayı bırak,
    Son zamanlarda aldığım en harika haberdi bu Ali Berber..
    İyilik, sağlık, şifa diliyorum..
    Sevgiyle sarılıyor, yanaklarından, gözlerinden öpüyorum..

    🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍