Gibi-2..

Dünkü rezaletin 25. dakikasından sonra şöyle bir not düşmüştüm Forum’a..

“Şu ana kadarki görüntü:

Biz, pozisyon bulamayız, bulsak da atamayız, “Gibi..”

Rakip, pozisyon bulur, Bulursa da atar, “Gibi..”

….

Durum çok net öyle görünüyordu çünkü..

….

AbouBakar’ın 2 golü bu şüpheleri dağıtır gibi olmuştu gerçi ama, heyhat,

Yanılmışız, hatta yanılmanın ötesinde kendimizi aldatmışız..

Baştan başlayarak söyleyeyim: 

Bu vakitten sonra Bu başkanla olmaz,

Bu Hoca’yla olmaz,

Bu oyuncu topluluğuyla da olmaz ama, ne yazık ki en azından sezon sonuna kadar olmak zorunda..

Ama Başkandan derhal, Hoca’dan daha da derhal, mutlaka kurtulmamız lazım..

….

Bilirsiniz, Hocacıyımdır ben..

Şenol Güneş’i severim, beğenirim, değerli bulurum..

Ama bu saatten sonra, Hocayla oyuncular arasındaki bağın koptuğu bu kadar ayan beyan belli olduktan sonra artık vazgeçmek gerekir bu sevdadan..

Hocanın yetersizliği nedeniyle değil(bana göre, elbette)

Oyuncularla bağının kopması sebebiyle..

Nasıl olsa Milli ara var önümüzde,

Derhal başa gelecek yeni hoca takımı alır eline ve durum belki gitmekte olduğu “Sonu bugünden kolay kestirilemeyecek şu gidişten” istikametten -yol henüz yakınken- dönebilir tersine.. O da belki elbette..

Çünkü dünkü oyunun gidişatının ne olduğunun üç aşağı beş yukarı belli olması gibi, bu sezonun finali de ilerideki köşeden çıkartmış başını gösteriyor bize kendini.. 

Bu iş artık dikiş tutmaz,

İstanbul maçı Eeeeeeehhhh, işte, atlatırız bir biçimde.. O da belki.. 

Ama gs maçı hatırlamak dahi istemeyeceğimiz tarihi bir utanç olur -Allah korusun- bize..

….

Bir mucize gerçekleşmez ise şayet, Şenol Hoca devri kapanmıştır Beşiktaş’ta..

Tazminatı var filan diye düşünmeden derhal dönülmelidir bu sevdadan.. 

Beşiktaş’ın bütçesi yağma hasanın böreği nasıl olsa,

Ona verdik, buna verdik, Hocaya da veririz, problem değil..

Battı balık yan gider, nasıl olsa..

Sergen Hoca’nın şampiyonluğundan sonra 1,5 ay bekledikten sonra yine Sergen,

Hoca tepetaklak gidince 30 gün düşünüp Karaveli, 

Karaveli’den sonra 5 ay düşünüp İsmail,

İsmail’den sonra ite-kaka ŞG’i getiren sevgili Yönetimimiz bu atikliği gösterebilir mi, bilmem.. 

Ama kulüp ve camia olarak “Beşiktaş’ın gidişatı” pek hayra alamet değil sanki, şu andaki bakışla.. 

Hele de dünkü yetersizin parmak sallayarak çekip gitmesinden

Ve o sallanan parmağa verilen tepkinin oturduğu koltukta pısıp kalmaktan ibaret olmasından sonra hiç değil..

…

…

…  

Gibi..