içinde

Herkes Kendine..

Cem Karaca vardı, bir vakitler, Barış Manço’yla birlikte,

Sonra Fikret Kızılok, Salim Dündar, Üç Hür-El filan..

Saymaya kalkarsak bitmez, 70’li yılların o muhteşem sanatçıları..

80’lere doğru Nükhet Duru arz-ı endam etmişti, örneğin ve sonrasında Özdemir Erdoğan..

Fatih Erkoç gibiydi Özdemir Erdoğan.. Bir ara çok öne çıkmış olsa da hak ettiği ölçüde yıldız olamamış gerçek bir müzisyendi..

En sevdiğim parçalarından biriydi, Özdemir Erdoğan’ın: “Doğanın kanunudur herkes kendine benzer”..

Evet, doğrudur.. Herkes kendine benzer..

Asgari müştereklerde, adeta tek yumurta ikizleri gibi, neredeyse birebir ölçüde birbirimizin aynı olsak da, doğanın kanunudur işte, bizler de, hepimiz kendimize benzeriz..

Latincede “Sui Generis”, Osmanlıcada Nev’i şahsına münhasır dendiği gibi, kendine özgü kişileriz biz, hepimiz.. Birbirine çok benzer bir topluluk içinde tek olan, farklı olan, benzersiz kişileriz..

Olumlu yanlarımız da vardır her birimizin, çok da iyi olmayan ve hatta bazen beş para etmeyen yanlarımız da..

Bu beş para etmeyen yanları fazlasıyla mevcut kişilerden biri olduğumu bilirim, şahsen, ben..

Genelde spor, özelde futbol çerçevesinde bakacak olursak eğer, bu sevgili ağabeyiniz / yahut belki kardeşiniz futbol dünyasını çok da yakından takip etmez.. 

İnsanız, olur ki bazen eğri otururuz, ama doğruyu konuşmaktır insanoğluna yakışan… 

Bu prensibe uygun olarak bendeniz de itiraf etmeliyim.. Tamamınızdan daha, hatta çok daha zayıftır benim dünya futbolu konusundaki bilgilerim..

Beşiktaş’ın maçlarından başka takımların karşılaşmalarını (neredeyse hiç) izlemem..

O nedenle de hangi oyuncu iyidir, hangisi sıradan, hangisi beş para etmez, bilmem..

Neyi bilirim peki?

Gördüğümü, izlediğimi..

Geride kalan günlerde üç beş oyuncu transferi yaptı sevgili kulübümüz, Beşiktaş’ımız..

Elbette sosyal medyadan izlediğim kadarıyla gördüm, öğrendim, fikir sahibi oldum..

Anlatılanlardan anladığım kadarıyla çok iyi oyuncular almışız..

Gerçekten böyle ise, bu transferler nedeniyle hem kutlarım, hem de teşekkür ederim sevgili başkanımıza ve kıymetli yönetimimize..  

Geç oldu belki, ama umarım olması gerektiği gibi olmuştur.. Kulübümüze, tarihimize yakışacak, gücümüze güç katacak oyuncular alınmıştır..

Başta da söylediğim gibi alınan oyuncuları tanımamam nedeniyle yapılan transferleri değerlendirme konusunda çoğunuz kadar yeterli olmadığımın farkındayım..

Ama, şükürler olsun ki, en azından şimdilik, gördüğümü anlamak konusunda eksiklikle malul değilim.. 

Yarın, kısmet olur da izleyebilirsem şayet Kayseri’yle yapacağı maçta, deliler gibi sevdiğim takımımı, o zaman görecek ve kararımı vereceğim aldığımız oyuncuların kalitesiyle ilgili kararımı.. 

Şayet dendiği kadar iyiyse alınan oyuncularımız, hemen ilk maçta dahi belli edeceklerdir kalitelerini.. 

Bu arada, başkaca hiçbir konuda fikir beyan etmeden evvel not düşmek istediğim bir konunun altını çizeyim:

Yaptığımız transferler neticesinde yıllardır eksikliğini çektiğimiz güçlü bir orta saha kurgusuna kavuşmuş isek şayet, yarınki maçta, haftalardır performansından şikayet ettiğimiz Cenk’in, gerektiği ölçüde beslendiği zaman, nasıl bir öldürücü silah haline geleceğine de şahit olacağız..

Semih Kılıçsoy mu?

O zaten!..

Beşiktaş’ımın yolu, bahtı açık olsun.

Sportif anlamda şansı açık olsun..

Kramponu düz bassın.. 

Vurduğu gol olsun..

Yediği ofsayt bile olmasın.. Çünkü kalesi gol görmesin..

Haydi bakalım, Rast gele..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin