Hocayı Konuşmak

Bugün dünkü maçtan sonra hocayı konuşmak en büyük hata olur. Hocayı biz kendi özgür irademizle konuşalım, yeterli mi yetersiz mi onu biz tartışalım. Ama bizi hocayı tartışmaya zorlayan sebebi görüp öyle tartışalım. Dünkü maçtan sonra öne çıkarılacak yegane konu hakem konusudur. Ama bakıyorsun bütün  mesele hocayı öne plana çıkarılıp “hoca kötü” algısı ön plana çıkarılıp hakemi saklama derdi öne çıkıyor. 

Geçen sene her maç doğranıyorduk ama oyun kötü oyun kötü tartışmaları içinde işi “oyun kötü”ye bağladılar. Şenol Güneş zamanı iyi bir takım kurulmuş, şampiyonlar liginde gruptan çıkılmış ama ligde her maç doğranıyorsun ama işi “futbolcular maç seçiyor”a bağladılar. Bu sene yine doğranıyoruz. Bu sefer de işi “hoca kötü”ye bağlamışlar. O yüzden bu şartlarda hocayı konuşmak en büyük hata olur. Hangi hocayı getirirsen getir, hangi oyuncuyu getirirsen getir senin oyununu da senin oyuncunu da kötü yapan dikenleri temizlemedikten sonra çare değil.

Ayrıca hocanın ikinci yarı çıkardığı oyuncu kadrosunu da seçtiği oyun taktiğini de belli oranda doğru da buluyorum. Ki Alanya o kadar topla oynamasına rağmen pozisyon bulamamış o oyunda. Ve biz bir tane kalemize atmışız,  bir tane de penaltı olmuş. Eleştireceğim tek nokta Muleka yerine Boyd tercihidir. Evet taraftarın tepkisi haklıdır. Beşiktaş bu kadar geriye yaslanmaz. Bu da hocaya çıkaracağı bir ders olsun. Bunu geldiğinden bu yana hocayı eleştiren bir taraftar olarak söylüyorum ki bu hoca daha lig başlamadan gitsin kalsın tartışmalarının içinde buldu kendisini. Burası da tartışılması gereken başka bir konu. Neden acaba? 

Geçen senenin Adanademir maçı sonrası bir durumla karşılaşmamak istiyorsak hocayı ön plana çıkarmak değil mesele. Dün akşam hocayı ikinci yarı o tercihleri yapmaya zorlayan şartları ve sebepleri öne çıkarmaktır. Bırakın hocayı biz kendi özgür irademizle tartışalım. Ama bizi hocayı tartışmaya zorlayan sebepleri göz ardı etmeden  tartışalım. Dün gece İsmail hocaya “Türkiye’ye hoşgeldin partisi” düzenlemiştir malesef.

O yüzden mesele dün akşamki hakemin bizim maçları yönetmemesi değil, hiçbir maçı yönetemeyecek şekilde hakemlik dünyasından el çektirilmesidir. Yönetimin bu seneki sınavı budur. Bu sınavda ne kadar başarı olursa takımın başarısı da o kadar olacaktır. 

Kalın sağlıcakla.