içinde

İflas…

Bir süre evvel dile getirmiştim aslında. Sergen Yalçın’ı diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği var. Şenol Güneş’in arkasından kuyu kazarsanız, kenarda ekşi bir suratla görüntü verir, suya sabuna dokunmaz, parasını alır, mukavelesinin bitimini bekler ama Sergen Yalçın kendisine bu muamele yapıldığında bir dakika bile durmaz, bu kuyuyu kazanları o kuyunun dibine gönderir demiştim..

Mesele ben dahil pek çok taraftarın Sergen Yalçın’a duyduğu hayranlık değil. Mesele 2 kupa kaldırmış bir teknik adamla mukavele tazelememek de değil. Mesele, Beşiktaş için olağanüstü mücadele vermiş bir adama yapılan muamelededir..

35 gündür Ahmet Nur Çebi’nin Sergen Yalçın’la bir kez olsun görüşmediğini dün öğreniyoruz. Azerbaycan’da dahi görüşmüyor hocayla. Sergen Yalçın’ın talepleri birinci ağızdan dile gelmişken, bu talepler içerisinde PARA bir kez olsun geçmemişken, tüm yönetimsel beceriksizlikleri örtmek için ”PARA İÇİN İMZALAMIYOR” haberlerini servis ettiren, şahsi şovlar ve boş açıklamalar dışında süreçle ilgili tek bir dişe dokunur izahat yapamayan adamlar bugün Beşiktaş’ı yönetiyor.

Urgancılar’ın Şenol Güneş gittiğinde attığı twiti eke bıraktım. Bu adamlar karar veriyor Beşiktaş’ın geleceğine işte. 5 kuruşluk egolarına söz geçiremeyen zavallılar, Sergen Yalçın gibi bir karakteri taşıyamıyor, kendi çaplarına uygun ”düşük profilli” teknik adam arzuluyorlar..

Bu takım geçtiğimiz sezon yeşil saha üzerinde pek çok şeyi kusursuz yapmıştır. Top teknik ekip ve futbolcularda olduğunda şahane hislere kapıldık. Ama top ne zaman yönetime geçse hatalı pas izlemekten yorulduk..

** Beyanatlar,

** Hakem kararları ve rakip camialarla ilişkiler,

** Yapılması gereken takviyeler,

** Gönderilmesi gereken adamlar,

** Ve hatta şampiyonluk kutlamaları konusunda bir hayli sınıfta kaldılar..

Gelinen süreçte, 2 kupa kazanmış bir camiayı hiçbir takımın yaşamadığı ve yaşaması kısa vadede zor görünen bir kaosun içine soktular. Şimdi de yıldırma, yalan haber, oyalama ve bekletme taktiği ile sabrını taşırdıkları bir adamı, bu sürecin sorumlusu olarak lanse edip bu işten sıyrılma peşine düşüyorlar.

Beşiktaş’tan başka hiçbir kulüpte, yönetimdeki iki üç şovmenin gazıyla teknik adamını kaybedecek bir başkan göremeyeceksiniz. Şu tabloyu Ali Koç yönetiminde hayal edebiliyor musunuz?

Söyleyeceğim şudur..

Bu aşamadan sonra ”Aslolan Beşiktaş’tır, Kimse Beşiktaş’tan Büyük Değildir” gibi sloganlarla, bu facia yönetim hatası normalleştirmeye çalışılmamalıdır. Rakiplerini sürklase edip krizin göbeğinde bırakabilecek bir takımın 1 ay sonra daha beter hale gelmesi normalleştirilmemelidir. Ortada çok büyük bir fiyasko vardır..

Ve bu fiyaskonun bedelini hoca ödüyorsa, YÖNETİM İKİ KATINI ÖDEMELİDİR..

Bu bedel, bir daha Beşiktaş’ın kapısının önünden dahi geçmemek olmalıdır..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Sevgili Serdar, çok güzel bir yazı yazmışsın her zamanki gibi. Yönetim konusunda a dan z ye haklısın. Lakin Sergen hocanın “sütten çıkmış ak kaşık” muamelesi görmesine de benim içim elvermiyor. En başta böyle bir durumu “şeytan rıdvan” dan duymamalıydık. İkincisi kendisinin “vudumduymazlık, rahatlık, salıvermişlik” konularında özgeçmişinin pek parlak olduğunu söyleyemeyiz. Ne olursa olsun efsanesi olduğun kulüp bu tavırları haketmedi. Madem dobra birisi olarak tanıyoruz kendisini, madem testi kırıldı, çıkıp adam gibi herşeyi tek tek anlatıp bu yönetimi elelaleme rezil rüsva etmeliydi. Rıdvan abisinden öğrenmemeliydik tüm bu olup bitenleri. Artı Sergenin ne talep ettiğini bilmiyoruz. Yönetime her şey müstehak ben iki kupanın kazanıldığı gün de istifa etsinler demiştim, ama bence bu konuda “vurun abalıya” durumu söz konusu. Sergen de hiç masum değil bana göre bu konuda. Beni taraftar getirdi onlar götürür lafı beyhudeymiş demekki.

    1
    1
    • Taraftar falan getirmedi gezginim. Bu yönetim getirdi Sergen Yalçın’ı. Gönderecekse de bu yönetim gönderir. Rıdvan Dilmen olayını çok önemsemiyorum. Rıdvan Dilmen’den önce bir tane yöneticiden bir şey duysaydık, bu iş bu noktaya varmazdı. Vurdumduymaz olan adam şampiyonluk gelince ağlamazdı kardeşim. Çok istedi bu şampiyonluğu ve olağanüstü bir iş yaptı. Bu nedenle futbolculuğu ile hocalığındaki vurdumduymazlık seviyesini aynı görmüyorum. 35 gündür bu adamla bir kez olsun görüşmüyor Kulüpler Birliği Başkanı. Burada bir problem yok mu sence?

      Her hafta bir yöneticinin sosyal medyadan hocaya giydirmesi normal mi? Açık açık bir mobbing uygulandı ve maksadına ulaştı bu iş. Sergen Yalçın’ın hatası yok mudur? Belki de yönetimden fazladır, bilmiyoruz..

      Ama gelinen noktada yönetim maalesef hatanın tamamını üzerine çekti. Çünkü yönetemediler..

  2. Yüzde yüz katılıyorum Adaş.. Sergen konusu olmaktan çıktı konu.. Şu 1aylık süreçte kapalı kapılar arkasında yaşananlar her neyse, x kişisi y kişisi, başkanı teknik direktörü önemli değil, işte orada neler yaşandıysa Beşiktaşın önünde duran en büyük engel de o.. O süreç açığa çıkarılmalıdır, kim Beşiltaş için işler iyi giderken çomak soktu, ne yaşandı kim ne konuştu, Başkan neden Sergenle direkt konuşmadı ve neden bir anda aday olmama kararı aldı.. Bu normal teknik direktör başkan anlaşmazlığı olamaz, sadece maddi konularla açıklanamaz.. Yeni gelen yönetim de hiç bir şey olamamış gibi devam ederse aynı basiretsizliği gösterirse kim olursa olsun benim gözümde değeri yok.. Birinin çomak sokması lazım buralara yeter, bizi hep aşağı çekiyorlar ya

  3. Renktaş , Sergen’in hamlesi ile bana göre bu evlilik bu saatten sonra kağıt üstünde devam etse de duygusal olarak bitmiş oldu . Sergen bunu tabii ki durup dururken yapmaz ama olaya bir taraftan haklıyı haksızı tespit için değil de durumu değerlendirmek için dışarıdan baktığımda sonuç bu , bu sonuca değer miydi onu düşünmek lazım… Sergen dibine kadar haklıdır belki , ya da herkes kendine göre haklıdır , ya da yönetim haklıdır bunu bilemem. Ama sonuçta bu işin Rıdvan üzerinden piyasaya sunulması (teyit aldığını açıkça söyleyerek ) da o kadar da hafife alınacak bir hamle değil bana göre…