ZEUS Kritik iki maç kazandık.. Bu iki maçın ortak özelliği maç genelinde rakibi karşılayıp kontra atak oynamamız.. ilginçtir, bu anlayış ile güzel sonuçlar elde elde ediyoruz. Göze hoş gelmese de, bizi kendine çekmese de, Takımın dokusu bu anlayışı benimsemiş hatta özümsemiş görünüyor..
Şimdi önümüzde kasımpaşa maçı var.. ve 2 noktada çekincelerim var..
Birincisi: bu maç yine, eski, nispeten daha kötü sonuçlar aldığımız maçlarda olduğu gibi “büyük takım önde basar, topa sahip olur” mantığı ile, anlayış değiştirip, topa sahip olmaya çalışıp, defansı önde kurup mu oynarız acaba?? Sergen alınan güzel sonuçlara güvenip buna yönelir mi?? Zira, Kadro yapısı önde oynayıp basmaya değil kontra atak futboluna daha müsait gibi. En azından bu anlayış ile takımın reaksiyon gösterebildiğini görebildik…bana kalırsa, uygun olan futbolu oynayıp galibiyetler almaya devam etmeliyiz..
İkincisi de: josef ve larinin olmaması.. pozisyon itibarı ile kağıtüstünde josefin yerine atibayı, larinin yerine de nkoudu yu yazdık direkt hepimiz..Evet ama bu 2 arkadaştan ofansif olanının defansif anlamda, defansif olanının da ofansif olarak takıma katkıları kritik aslında. Şunu demek istiyorum.. Larin son maçlarda bindirmeleriyle, enerjisiyle ve kattığı pres desteği ile gol atmadığında dahi göz doldurdu.. Fizik olarak henüz yetersiz, kafası sahada olmayan bir Nkoudu izliyoruz son maçlarda.. ikinci forvet özelliği de yok.. Bakalım ne yapacak.. Diğer tarafta da Josef.. geriden oyun kurarak, yerden yada havadan gelen topları fizik gücüyle ve bazen de atletikliği ile kesip, alıp en doğru noktaya servis ederek aslında gizliden gizliye ofansif organizasyonlara kontra ataklara çok destek oluyordu.. gerçekten nazar değdi.. onun yerine Atiba var gerçi.. eski sertliği fiziği olmasa bile pozisyon bilgisi ve isteği ile Atiba orda üstesinden gelmeye çalışacaktır. Ancak atibayı alıp oraya koyunca hem atibanın hem memsahın önceki 2 maçtaki görevlerinin bir çoğu farklılaşacak..
Tabi bunların hepsinin üstesinden gelerek bu maçı alacağımızı düşünerek bu yazıyı yazıyorum orası ayrı ama anlattığım noktalar da alttan alttan bir stres faktörü olmuyor değil hani
Süpersin Zeus. Çok iyi…
???
Kendi sorularına kendin cevap vermişsin zaten 🙂
Öncelikle biz asla kontraatak futbolu oynamıyoruz. FB maçında çok güzel tek pas (Tiki-Taka tarzı) ile geriden hızlı çıkışlarımız oldu. 4. gol hariç kontradan golumüzde yok. Başakşehir maçında da ilk yarı takım mükemmel yayılarak oynadı. Rakibi oynatmadı. Bence takım bu kadar hava yakalamışken N’koudu da bu havaya kapılır. Ben olsam Atakan oynasın isterdim, ortada iyi bir Lajic isterdim 🙁 . Ama biz her türlü bugün kazanıcaz.
bizim aslında 2 bölgede sorunumuz var.. larinin yerine nkoduyu yazdık hadi onu saymayalım.. ama josefin yokluğunu gidermek için orta sahadaki çarkları bozmak ne kadar doğru.. mensah ve atibanın yerini bozmadan çözüm üretsek… daha önce bu yorumu okusam ağır eleştirirdim ama yine de bu yorumu yapıcam.. acaba josefin yerine direk necibi mi koysak? veya dorukhanı orada kullansak sorun yaşıyacağımız aşikar… tek çözüm var gibi atibayı oraya kaydırıp oğuzhanı atibanın mevkisinde oynatmak… bu seferde oğuzhan efendi saklanarak oynuyor… daha 2 gün önce baktığımda koita-yusuf hepsi koronaydı düzelmişler.. ne tesadüf değil mi? ben bu korona olayına artık kıllanmaya başlamıyor değilim.. şüphelerimde yok ama bunu pis işlerine alet edenler var..
Aslında kritik nokta, atibanın ve mensahın son maçlardaki görevlerinin değişecek olması. Josefin bench de direkt yedeği olmadığı için zaten oynayan Atibayı josefin yerine kaydırmak demek sadece 1 pozisyon değiştirmiş olması değil, 2 hatta 3 pozisyon etkilenecek olması demek.. bütün organizasyonun bozulma riski var.. En güzeli benchten çözüm üretebilmek ama Necibin o işi başarabileceğini sanmıyorum. Dorukhan da zor, Atibadan başka onun altından kalkabilecek yok. Orası kritik pozisyon. Sergenin yapacağı Geçen maçlardaki atibanın görevlerini yapacak birini hazırlamak olacak. Oğuzhan da soru işareti.. o bölge biraz sıkıntı olacak bizim için orası kesin.. Josef çok önemli bizim için.. kötü oldu.. hayırlısı artık