içinde

Kazanç(lar)..

İlk dk dolmadan yediğimiz komik ötesi gol takımın tüm dengelerini bozdu.. Öyle ki, Foruma bir mesaj atacak ve “Hayatımda izlediğim en berbat Beşiktaş performanslarından biri..” mealinde bir şeyler söyleyecektim az kala.. Neyse ki maçı cep telefonunun “dev ekranından” izliyordum ve mesaj atmam için maçın en azından bir bölümünü feda etmem gerekmekteydi..  

Ve yine neyse ki, 20 – 22 dk. sonra takım uyanmaya, adının Beşiktaş olduğunu anımsamaya ve bu bilinç doğrultusunda oynamaya başladı..

İlk yarı boyunca  Talha-Saiss uyumu iyiydi.. Masu güçlüydü.. Rosier attığı geri pasın ağırlığı altında ezilmiş olsa gerek ki standart Rosier performansına çok uzaktı.. Gedson çırpındı, Josef ekürisine uyum sağlamaya çalıştı.. Redmont iyi niyetli olmasına karşın efektif değildi.. İlk yarının ortalalarından sonra sola geçtiğinde, sağdaki performansına oranla daha başarılıydı.. Cenk hırslı olmakla birlikte doğru zamanda doğru yerde olamadı, bir nevi teğet geçti.. Muleka, Beşiktaş’ta olduğunun farkına varamadı galiba, en azından şimdilik.. Beşiktaş’ın forveti gol atar yahut asist yapar veya rakibi ezer, boğar, oyunu karşı kaleye yıkar.. Bunu yapamayan forvet başarısızdır..

İkinci yarı daha iyiydi Beşiktaş.. Şenol Hoca o bilindik küçük dokunuşlarıyla takımı çöküşten kurtarmayı bildi.. Koudou’nun yırtıcı performansı, Saiss’in orta sahaya kayması, Tayfur’un delici atakları keyif verdi.. Josef’in son saniyedeki kroşesi rakibi öldüren bitirici bir darbe oldu..

Orta sahadaki halen var olan ve görünen o ki bir süre daha devam edecek olan büyük, çok büyük sıkıntımız dışında oyunu, seti ve maçı almayı becerdik.. 3 puanı hanemize yazdırdık.. Galibiyet parasını cukkalamayı bildik.. Rakiplerden kopmadık.. Küçücük bir esinti şeklinde de olsa yelkenimize bir rüzgar doldurduk.. Ve rüyamızdan uzağa düşmemeyi -bu maçlık da olsa- başardık..

Abou tarzı bir golcü, şart..

Eski Sosa, Genç Atiba, Deli Veli tarzı en azından iki, hatta üç orta saha şart..

Sakatlıktan sağlam ve aç dönecek bir Ghezzal şart kere şart..

Sonrası, Allah kerim..

….

(Josef’in golünde maç boyu süren gerginliğinin patlaması neticesinde, eski model saatlerin zembereğinin boşalması misali oturduğu yerden sıçrayarak, kime olduğunu dermeyan etmeksizin, öylesine ortalık yere ana, avrat, soy, sülale, kız, kısrak, eşik beşik, gelmiş, geçmiş bırakmadan ve bu silsileyi -muhtemelen sağlam olsun, eksiği kalmasın diye- üstüne basa basa, altını çize çize iki üç kere haykırarak tekrarlayıp hemen yanı başındaki saygıdeğer hatununun yerinden sıçramasına neden olan Forum üyesini, hiiç umursamayacağını biliyor olsam da, şiddetle kınıyorum.. İsmi lazım değil, o kendini bilir.. 

Koskoca adamsın ulan!.. Ayıp, ayıp.. 

Cık, cık, cık, cık..)

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Son 5 dakikayı ayakta dualar ederek, izledim sevgili sverisson… Hele +4 dakikayı görünce nasıl çıldırdım anlayabilirsiniz 🙂 …. gol olduğunda biraz fazla bağırıp, biran önce oyuncuları santraya toplamaya çalışan hakeme küfür edip el kol hareketi yaptığım maalesef doğrudur… Evde değerli annemiz hem halime gülüyor hem de oğlum sessiz apartman ayağa kalktı dedi 😀 o an umrumda bile değildi, banane kalksınlar dedim 😀