Besiktasimiz ne yazik ki bir kez daha buyukeski denen liyakat fakiri adamin kurbani olmustur. Sezon baslamadan ayarladiklari fikstur tuzagindan cikmamiz imkansizdi ve de cikamadik. Hele bu dar kadroyla, bu takvimden yara almadan cikmamiz mumkun degildi.
Simdi ben futboldan anlamam. Sen de anlamazsin. O yuzden ben anlayan ya da anladigina inandigim birkac adami takip ederim. Bence bunlardan biri de Reha Kapsaldir. Bakin ne dedi adam…
Besiktasin defans oyuncularinin buyuk hatalar yaptiklarindan falan bahsediliyor ama Besiktas takimi fiziksel olarak cok yipranmis halde. Ileri ucu ve orta sahasi yorgunluktan hic defansa yardim edemiyor. 60’dan sonra butun yuku ceken defansin dayanacak hali kalmiyor.
Kasimpasa macinin ozeti budur. Kadromuz cok dar. Bu fiksturun altindan kalkmamiz mumkun degil. Kalkamiyoruz zaten. Asil sorun bu. Bir de kanat futbolcumuzun olmamasi bizi iyice bitiyor. Avrupanin orta ve kalburustu takimlari o yuzden ihtiyarlamis kaliteli adamlarini bize koteliyor. Yas ortalamamiz yuksek ve kadromuz dar. Atletik futbolcu sayimiz az.
Ben TD konusunda mutlu ve umutluyum. 2-3 sene sonra bizi kimse tutamaz. Adam ne yaptigini biliyor ama bu is 3-4 ayda olmaz beyler. Devre arasina 4 puan falan farkla girersek cok sey olabilir. Biz fiksturde rakatliyoriz. 2 renkli cok zor bir donemece giriyor. Mutlaka takilacaklardir. Devre arasinda 2 kanat ve bir sol bek alirsak cok acayip seyler olabilir.
Kadro inanılmaz dar ve geçen sezon kadar olmasa bile kalite eksikliği fazla.
Yalnız hocaya da şunu söylemek lazım, hadi onana yi falan geçtim de salih ve can takıma adapte edebilseydi onlardan biraz olsun faydalanabilirdik, sen git maçın sonlarında oyuna sok kufreder gibi.
Dün fb nasıl kazandı ts maçını tamamen geniş ve kaliteli rotasyonu ile.
Devre arasında ve sezon sonunda bize en az 4 tane 11 oyuncusu, 3 tanede kaliteli yedek olarak 7 oyuncu lazım. Yerli yabancı karışık olabilir. Mevkileri zaten biliniyor.
Şu anki mevcut 11 den ise immobile ve rachica ancak yedek kadroda olur.
Katılmıyorum abi. Kadroyu darlaştıran biraz da hocanın kendisi. Emrecan Terzi geçen sezon bu takımda oynuyordu, hiç görmedik. Sol bek adayıydı hiç olmadı Bahtiyar, sağbek Onur, stoper Talha, Emrecan sol bek pynarsa Bahtiyar stoper. Olmadı Emirhan stoper. Arda Kılıç sol, Can Keleş sağ kanat. Ön libero Musrati, 8 numara Salih. Muçi önlerinde 10 numara yada Fahri Ay. Semih ve Mustafa çift forvet. Bu kadro çıksa sa yenilen kadro kadar oynardı. En azından ‘deneme’ yapılabilirdi. Biz şampiyon olalım, illa olacaz demiyoruz. Geçiş sezonu diyoruz ama geçiş sezonu böyle sancılı geçmez. Samet Aybabalı takım da geçiş takımıydı, Bilic’in ilk sezonunda Demba Ba’lı takımda. Samet Aybaba’nın menemenli takımı son 7 haftaya kadar kovaladı, umut verdi, Feneri son derbide içerde 90. Dkdaki golle yendi, heyecanlandırdı. Bilic’in takımı yine son 4 haftaya kadar kovaladı. Akabinde de 2 sene üst üste şampiyonluk geldi. Taktik, teknik, eleştiri yada övgü konuşmayalım diyoruz da kötü oyunu dar kadroya bağlayamayız. Yukarıda isimleri yazılı oyuncuların hepsi yaz kampında hocayla çalıştılar. Birçoğu şans bile bulamadı. Çünkü Mario’nun gelişiyle sezon başı belirlenen oyun yapısını ve sistemi değiştirmesi nedeniyle hiçbiri şans bulamadı. Sağ kanat Mario, sol kanat Mario, göbekte Mario, on numarada Mario. Daha başka nerede oynatacak çok merak ediyorum. Diğer oyuncular niye varo zaman kadroda? Kadroyu darlaştıran hoca, oyunculara şans vermeyen denemeyen hoca. Oyun ve mantalite bana umut vermiyor.
Tamamen katılıyorum.
Bende Ali Berber le aynı fikirdeyim toplamda henüz 12 maç oynadık. İki milli ara vardı ve takım dinlenme şansı buldu. Bu takım bu kadar kötüyse fikstür falan bunun bahanesi olamaz. Biliç li kadro stadyum yapılırken evimizdeki maçları dahi deplasmanda oynayarak yarışta kalmayı başarmıştı. Ligin ikinci yarısı olsa maç yoğunluğu falan bahane olabilirdi ama henüz ligin başındayız. Şu durumda olmamızın sebebi hocanın saçmalamalarından başka bir şey değil.
Yas ortalamimiz yuksek. Bilic genclerle oynuyordu. Avrupa kupasi icin yaptigi yukleme yuzunden sampiyonlugu kaybetmistik. Onlar da yorulup dagilmisti.
Benim hatırladığım Avrupa maçları dolayısıyla yapılan yüklemeden değil de bütün sezonu deplasmanda oynadığımız için son haftalarda motoru yakmıştık. O sezon bir stadyumumuz olsa muhtemelen şampiyon olurduk. Unutmamak lazım ki o sezon maçları İstanbul da değil Ankara da oynamıştık. Sürekli Avrupa deplasmanı, ligdeki deplasman ve kendi evimiz olan deplasmanda oynamıştık. Bugün deplasman maçları tartışılırken o gün her maç deplasmandaydı. O dönem oynayan oyuncuları fedakarlıklarından dolayı ekstra ödüllendirmek gerekirdi. Çoğu zaman ailelerini görecek zaman dahi bulamıyor büyük fedakarlıklar yapıyorlardı. Yani bugün 12 maç oynamış adamları yorgunluktan dolayı bittiler demek hocayı aklamaktan başka bir şey değil. Sonuçta bu adamların çoğu geçen sezon 40 50 maç oynamış adamlar. Hoca kadroyu daha verimli kullanabilirdi. Bu duruma düştüysek sorumlusu hocanın saçmalamalarıdır.
Dediklerine katılmamak mümkün değil @deliziya hocam.
Ama, bence, içinde bulunduğumuz pozisyon biraz da “çoklu organ yetmezliği” benzeri bir durum.
Kanat oyuncu yok, evet.
Fikstür garabeti, tabii ki.
Hakemlik müessesesinin kadim alçaklığı, ne yazık ki.
Vs, vs, vs..
Ama, bütün bunların yanında bir de hocanın aymazlık raddesine dayanan şaşkınlık yaratan kadroları,
oyuncu tercihleri,
değişiklikteki acemilikleri mevcut..
Geçen maçta takım, “orta sahaya takviye” diye bağırıyor,
bizimki öne Hekimoğlu’nu atıyor.
Abiciğim, ortadan forvete top gelmiyor ki, Hekimoğlu ne yapsın?
Son 10 dk’da, sezon başından bu yana suratına bakmadığı Can Keleş’i oyuna sürdüğünü çıkıp komedi sahnesinde anlatsan, millet ölür gülmekten.
Oysa defansın önüne Musrati’yi koysa,
Salih’i oyuna sürse,
Gedson’u öne atsa,
Ciro çıktıktan sonra Rafa’yla Semih’i kale önüne yaklaştırsa çok değişik şeyler olabilirdi.
N’dour ve Joao’lu orta sahalarda çok mahkum oynuyoruz Ziya Hocam.
Olmuyor.
Ha, olmayacaksa da olmasın, ziyanı yok.
Ama yazık oluyor..
🤐🤐🤐🤐
Sverisson Hocam yorumlarına katılmamak elde değil gvb denen vasıfsız böyle giderse hepimizi hoca yapacak eminim sitedeki hiç kimse hoca kadar saçmalamazdı