içinde

Kızgınlık Sonrası Bir Kaç Paragraf..

Takımın uzun süreli muazzam performansının ardından yaşanan 2 maçlık kayıp evresi pek çok Beşiktaşlı gibi beni de derinden sarstı kabul ediyorum. Sayfayı biraz gerilere kaydırınca benim söyleyeceklerimi pek çok dostumun yazdığını gördüm. Bir kaç ilave yapabilirim yalnızca..

Bu yazacaklarıma burun kıvıracak, belki kızacak, belki de kalk s. git diyecek canlarım da olabilir. Hepsinin başımın üstünde yeri var.

1. Beşiktaş takımının son iki maçtaki kayıpları değil, ligin ilk yarısını 42 puan ve güzel oyunla tamamlamasıdır hayatın akışına ters olan. Kabul etmek gerekir ki, böyle bir kadro ve soru işareti barındıran bu kadar adamdan böylesi bir oyun çıkarmak, tüm camiayı şampiyonluk havasına sokmak, rakiplerde korku yaratmak harikulade bir iştir. Maçlardaki ufak tefek tercih hatalarını da kadronun sığlığına vermek gerek. Eline verilen kadro bu kadar kardeşim. Sergen Yalçın yerine başka bir teknik adam olsa, yönetim 3 ay önce ceketini alıp giderdi. Net..

2. Antalya maçında şanssızlık vardı kabul. Bir çok şey ters gitti kabul. Bunun yanında Aboubakar’ın son 3 haftadır sallantıda olduğunu görmek lazım. Alternatif? Cenk Tosun. Çok iyi oyuncu kabul. Ne zaman hazır olacak? Veya şöyle bir soru sorayım. Biz ne zaman transfer ettiğimiz bir oyuncudan hemen randıman alacağız? Rakipler imzadan iki gün sonra oyuncuları 11’e yazarken biz son 5 yıldır neden bunu yapamıyoruz? Neden gelen oyuncular 3-4 haftalık bir rehabilitasyonun ardından -iş işten geçtikten sonra- kadroya dahil olmakta? 

3. Alan aldığını aldıktan, satan satacağını sattıktan, biz koca bir transfer döneminde pek faydalı iş yapamadıktan sonra kampanya başlatsan no’lur başlatmasan ne. Koca Beşiktaş camiası ile alay edercesine kadrolarındaki tüm gedikleri hatrı sayılır adamlar ile kapattıktan sonra ortalığı birbirine katsak no’lur?

4. Maç bitimlerinde Sergen Yalçın’dan daha fazla böbürlenen, daha fazla mikrofon kovalayan  yönetici mösyöleri şimdi sahneye davet ediyorum. Ahmet Nur Çebi’nin iyi niyetinden ve Beşiktaş sevgisinden zerre kadar şüphem yok. Yapacağı iki şey var artık. Öncelikle yönetiminde yer alan tüm yöneticilerden kurtulmak zorunda. Laf değil, eylem sergileyecek efektif adamlarla yola devam etmeli. İkincisi ise, Sergen Yalçın’ın sırtına yüklenen yönetim görevlerini de kendisinden bir an evvel almalı. Bu adam sırf Beşiktaş efsanesi diye hem teknik adamlık, hem basın sözcülüğü, hem paratonerlik yapamaz, yapmamalı. 

5. Bu takım şampiyon olabilir mi? Elbette olabilir. Kaybedilmiş hiç bir şey yok ve 19 hafta daha var oynanacak. Oyun olarak hala öndeyiz. Fakat hayatın gerçeklerini es geçmeden böylesine alternatifi az bir kadronun verebileceği maksimum faydayı tahmin etmemiz gerek. Gereğinden fazla yüklenmenin, gereğinden fazla tenkit etmenin önümüzdeki yılları da olumsuz etkileyeceğini unutmayalım. Geldiği günden bu yana adam akıllı fark yaratan, beklentilerin çok üstünde işler başarıp çok kişiyi şaşırtan Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın bir geleceği varsa eğer o geleceğe parlak notlar bırakabilecek tek yüzüdür bu camianın. Yıldırmamak, yormamak gerek..

Hepinize iyi akşamlar diliyorum..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Şampiyonluk yarışı Sergen Yalçın ile Ali Koç arasında geçecek.. diğerleri etkisiz elaman.. Eroldaki imkanların dörtte biri Sergen hocada olsaydı bu hafta lig bitti derdik…. Yakın tarihimizin en zayıf kadrosu.. En düşük bütçeli ve en ucuz maaşlı oyuncuları ile en isimsiz transferli sezonu.. Bütün takım Gomezle Pepenin maaşı kadar :))

    Sezonun ilk haftası hiç kimse lider olup, bütün büyük maçları içerde dışarda kazanacaz demezdi.. Para pul işleri bir yana, rakiplerin yedikleri nanelere, limit dolanmalarına, yasak delmelere ses çıkaracak adam yok yönetimde..

    Klübü Beşiktaş Belediyesi yönetseydi, Allah rızası için Hulku getirir hocayı mutlu ederdi..Takımın da hocanın da ihtiyacı olan takviyeleri 10 para için yapmadılar.. Her şeyi Sergen hocadan bekleyerek günü kurtarmaya çalışıyorlar..