Kocadağ..

Başından sonuna kadar dikkatle izledim. Son derece açık, ”kapalı kalması gereken noktalarda kapalı”, ümit verici bir söyleşi oldu.

Transferde ismi geçen oyunculardan bir kaçını dahi kadroya dahil etmek, çok ciddi eşik atlatabilir takıma..

Teixeria ve Dzeko hamleleri gerçekten çok zor işler. Dzeko, ligdeki forvet algısını köklü biçimde değiştirebilecek dünyadaki bir kaç isimden bir tanesi. İtalya ligi gibi kemikli ve sert oyunculardan kurulu takımlardan oluşan bir ligde oyun istikrarını sürekli korumuş bir adam, moda tabirle ”ligin içinden bir kaç kez geçer.” Soloth’un 3 beden üst seviyesi bu adam..

Teixeria ise, ”Hagi mi Alex mi?” sorusunu 3’leyecek çapta bir adam. Çok başka bir seviyeye taşıyabilir Beşiktaş hücumunu..

Salih Uçan ve Kenan Karaman hamlelerini çok yerinde işler olarak görüyorum. Söylendiği gibi Kaan Ayhan işini de kotarabilirsek, yerli oyuncu açısından en efektif kadro Beşiktaş’ın elinde olur..

Ligin Seyri üzerine..

Bir önceki yazımda Gs’nin yeni başkanı ile ilgili talihsiz bir söylemde bulunmuş, kendisine açık açık ”öküz” demiştim. Bunun bir sebebi vardı. İzah edeyim..

Haber Global’de Candaş’ın da içerisinde bulunduğu Kontra isimli harika bir futbol programı izledim geçen sezon. Bu yayınlardan birinde Candaş ve ekibi, Galatasaray’ın yönetim ve hocasının belli olmadığı bir dönemde şu ortak fikri dile getirdiler.. ”Yeni yönetim seçilene kadar Galatasaray çok büyük bir kaos yaşayacaktır. Bütün başkan adayları bir araya gelmeli ve Fatih Terim fahri başkan gibi tam yetki ile kuşatılmalıdır. Kalacak oyuncular ve takıma katılacak oyuncularla ilgili görüşme, karar verme ve harcama yetkisi hocaya verilmelidir”

O programı fanatik olduğu kadar öngörüsü yüksek ve açık fikirli bir dostumla izledim. Yukarıdaki öneri dile geldiği zaman ”Hassssssss…….” gibi bir tepki verdi ve şöyle bitirdi. Böyle bir aptallık için ön ayak olacak olan başkan adayı kimse, kongrede de o öküz seçilir, gör bak..”

Medya gazıyla hareket eden tüm yönetici ve hocaların, isimlerinin hatırlanmadığı bir ülkedir burası. Bu sebeple Galatasaray’ı çok acayip dönemlerin beklediğine inanıyorum. 

Fenerbahçe ise, tam anlamıyla kendi genetiğine uygun hareket ediyor. Geçen hafta Aziz Yıldırım- Ali Koç dövüşleri, Ali Koç’un ”yabancı hocalar gelmek istemiyor” söylemi, kongrede ”şöyle yapmazsanız adam değilsiniz” demesi, ( bu söyleme imza atan adam Koç hanedanlığının bir mensubu :)), adı geçen tüm hocaların birer gün arayla başka takımlarla sözleşme yapmaları gibi komikliler, şu yoklukta gülme ihtiyacımıza cevap veriyor. 

Uyanık olursak, geçmiş dönemlerde bize yaşatılan haydutluklara imkan vermezsek, çok rahat bir sezon geçirme ihtimalimiz olacaktır.

Transferde acele edilmesine taraftar değilim. Kadro olarak en eksik takım biz olsak da acele edilmesini doğru bulmuyorum. Bu takım oyununu hemen hemen buldu. İçerideki havayı bozmayacak, belli bir kaliteye sahip her oyuncunun performans açısından kendi çizgisinin üzerine çıkabileceği bir yapı mevcut. Sayısal eksikliklerimizi bu bakımdan gidermek en önemlisi. Ha Dzeko ve Teixeria gibi adamlar gelirse, ve bu adamlar uyum sağlarsa, çok başka şeyler hayal eder, çok başka şeyler konuşuruz..

Son Not: Elayis Tavşan isimli oyuncunun bir kaç videosuna baktım. Alınırsa çok büyük bir iş yapılmış olur diyenlerdenim..