içinde

Koltuk sevdası…

Neyi niye bekliyorsunuz istifa için?

Nedir beklentiniz, bir anlatın bilelim.

Bu kadar vasat, bu kadar akıl almaz derecede ve bu kadar aptalca bir oyunla kaybetmek sadece korkakların işidir.

Belli ki kadroyu Burak yapmıyor bu net. Müdahale ettiğini zannediyor ancak başta yapması gerekeni sonradan yapmaya çabalıyor. Aynı Şenol hoca gibi. Rebic ve Muleka ile başlasa rakip bu kadar rahat üzerine gelemeyecek. Antalyaspor beklerinin herhalde ligin en rahat maçını oynadıklarına şüphe yoktur. Skor al, sen yat oyuna diyeceğim ama onu bile beceremiyor akıl edemiyorlar, artık takımı kim yönet(em)iyorsa.

Diğer yandan hiçbir sorunu sıkıntısı olmayan Rosier bu maça neden yedek başladı anlayan beri gelsin. Girdiği andan itibaren sağ kanada hareket getirdi. Sol kanat zaten Rebic girene kadar etkisizdi. Mulekanın bu istekliliğinden faydalanmamak kimin fikriydi acaba en çok merak ettiklerimden biri de bu.

Öte yandan; şu bir gerçek ki Antalya’nın ortasahası bizim ortasahayı ezdi geçti ve buraya müdahale en son Demir Ege ile geldi. O zamana kadar ne beklendi, niye beklendi hiç anlaşılır değil.

Burak’ın anlamsız çıkışı da enteresan. Zaten elinde stoper orijinli tek oyuncun var. Tayfur gerçektende uyuyordu. Çıkması gerekende Tayfurdu. Koysaydın Demir Egeyi ikinci yarının başında ilk ve ikinci golü kesinlikle yemeyecektin. Bir oyuncu değişikliği ile 3 gol yedin hemde hepsi de stoper tandemin uyuşmadığından. Kaldı ki oyunculuk kariyerin sebebiyle aldığın UEFA Grasroots seviyesi lisansın var. Şuan benim bile UEFA B lisansım var, hatta maçlara da direkt tahtada isim yazdırabilecek durumdayım. Hangi teknik direktörlük kariyerini yakacaksın onu da anlamış değilim. Yine aynı Şenol hoca gibi oyuncunu basının karşısında taraftar önüne atmak mı yakacak kariyerini? Ayrıca bugün kişisel görüşünle Beşiktaş’ın sadece üç puanını değil gelecek yıl yada yıllardaki kaderine de etki ettin.  Bu mudur Beşiktaş formasının ağırlığı?

Burak dahil, yönetici pozisyonunda olan hemen herkesin istisnasız bugün itibariyle daha fazla zarar vermeden istifa etmesi elzemdir. Etmeyenin de camianın hafızasına kazınıp bu kişileri bir daha kulübün önünden bile geçirtilmemesi gerekiyor.

İstifa ederler mi, hiç sanmıyorum. Türkiye’de maalesef ruh hastalığı derecesine varan bir koltuk sevdalılığı var. Ne var bu koltuklarda acaba ki oturan yerinden kalkmamak için elinden gelen tüm çirkefliği yapıyor… Yetmiyor, üstüne birde yönetim gücü elinde olduğundan kendi bulunduğu yer yada kuruma zarar verecek yada getirecek her şeyi yapmaktanda çekinmiyor. Yeter ki koltuk gitmesin. Hay koltuğunuzu silksinler sizin…

Abuşçulara da bir sözüm var tabi. Gelmeden önce istemezükçülerdendim, hatırlarsınız. Şöyle demiştim; ‘Aboubakar maçlara oram buram ağrıyor diyerek çıkmamazlık etti. Bunu bir daha yapmayacağınında garantisi yok. Ahlaklı bir futbolcu değil, gelmemesi daha iyidir.’ dediğimde ‘At sahibine göre kişner.’ demişlerdi arkadaşlar. Aha at, aha sahibi. At meydanda yok, o kadar para saçan sahipleri de hiç sormuyor, umursamıyor. Çok enteresan değil mi?

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin