Konu Bodo..

Çok sevdiğim bir ağabeyim aradı.. 

(bizim kadar kafayı tırlatmamış olmakla birlikte, sağlam Beşiktaşlıdır.. önceleri, bizim Forum daha yokken ortalarda, haber1903 tiryakisiydi.. sonra sonra tavsiyem üzerine bizim Forumu da izlemeye başladı.. sıkı bir takipçi ama inat biraz.. “kimse bir şey demez abi.. yaz işte dilin döndüğünce.. iyi-kötü karala bir şeyler..” diyorum ama bir türlü cesaret edip oyuna giremiyor..)

Neyse, konu o değil..

Bizimki, dedim ya iyi bir takipçidir diye, bakmış neredeyse 10 gündür Bodo yok ortalarda.. Gözünü karartıp telefon etmiş.. “Abi gözünü seveyim, telefonu nereden buldun?..” dedim.. Meğer 3- 4 hafta önceki bir yazısında telefonunu yazmışmış bizim Bodo.. 

Neyse hocalarım, Bodo’yla yaptıkları konuşmayı anlattı bana..

Sonrasında anlattıklarını Foruma yazmamı rica etti.. 

Gerçi bu ‘dedim-dedi’ türü konuşmalardan hep korkmuş; kulaktan kulağa telefon oyunundaki gibi aktarmalı anlatımlardaki hatalara düşmekten hep tırsmış olsam da konu Bodo olunca bu rica da emir yerine geçti bana..

Olay, anladığım kadarıyla ve kaba hatlarıyla şöyle..

*****

*** Bodo’nun sesi oldukça sağlıklıymış -ne mutlu ki- ama konuşmasından biraz halsiz olduğu görülüyormuş..

*** Amerikan Hastanesi’ne gitme işi ne yazık ki gerçekleşememiş, Bodo hala (ve fakat şimdilik) ÇamSakura’daymış..

*** Ne var ki ÇamSakura’da tedavi anlamında bir şey yapılmıyor, sadece sürekli olarak kan vermekle yetiniliyormuş..

*** Amerikan Hastanesi’ne geçmek, şu açıdan çok önemliymiş: Bodo’nun rahatsızlığı için Amerika’da geliştirilmiş olan bir tedavi yöntemi(aşı ya da ilaç) varmış ve bu tedavi Türkiye’de sadece Amerikan Hastanesi’nde uygulanıyormuş..

*** Bu tedavi yönteminde uygulanan ilaç vücudun her bir organına(hücresine??) tek tek gidip, oradaki kanser hücrelerini etkisiz hale getiriyor ve hastanın iyileşmesini sağlıyormuş..

*** “E tamam işte ne güzel bir haber..” diyeceksiniz ama, ÇamSakura’dan Amerikan Hastanesi’ne geçiş konusunda (doktorların itişmesi gibisinden) bir anlaşmazlık yaşanmış ve bu nedenle geçiş gerçekleşememiş..

*** Bu arada, işin kötüsü, ÇamSakura, “Bizim burada yapıp yapabileceğimiz tedavi bu kadar.. Daha fazla bir ilerleme sağlayamayız/sağlayamıyoruz..” diyerek, Bodo’yu taburcu etmeye karar vermiş.. Ne zaman?.. Pazartesi günü..

*****

Arkadaşlar, aktarılanlardan anlayabildiklerim bundan ibaret.. Doğru/yanlış fazlasını bilemiyorum..

Bodo bir hafta on günden bu yana parmağını kıpırdatacak gücü de olmadığından yazamıyormuş..

En son olarak, “Amerikan Hastanesi Koç Grubuna bağlı olduğundan, bu işi çözse çözse Ali Koç çözer.. Ali Koç’a da olsa olsa bizim başkan ANÇ ulaşır..”demiş..

*****

Konuşmanın (bana aktarıldığı kadarıyla) ana fikri bu..

İçimizde çok çeşitli meslek erbabı arkadaşlarımız mevcut.. Kulüple, başkanla, iktidar partisiyle, çeşitli kademelerdeki yetkili kişilerle yakınlığı olan; ya da o kişi ve kurumlarla yakınlığı olanlarla yakınlığı olan çok sayıda arkadaşımız olduğu kanısındayım..

Ali Koç’a, Ahmet Nur Çebi’ye, Çam-Sakura yönetimine, Medipol Hastanesi yönetimine, İstanbul İl Sağlık mudürlüğüne, Sağlık Bakanlığı’na ya da doğrudan Fahrettin Koca’ya yakınlığı olan; ya da bu kişi ve kurumlara yakınlığı olanlara yakın olan arkadaşlarımız varsa şayet aramızda, bu konudaki gayretleri fazlasıyla yararlı olacak gibi görünüyor..

Durumu bilgilerinize sunmak görevimdi dostlarım..

O görevi yerine getirmeye çalıştım..

Gerisi, hepimize kalan bir başka görevdir..

Becerebilirsek şayet, ne mutlu bize..

Sevgilerimle, saygılarımla..