içinde

N'sakala.. Önder Özen'in deyimiyle ''Çimento&#39

Fahiş hatalar yaptığı maçlarda dahi hep ölçülü, iyimser ve anlayışlı yaklaşmaya çalıştım bu herife karşı.

Bugün sergilediği güzel oyun bir yana, daha önce de belirttiğim üzere; N’sakala’nın aidiyetine, mücadelesine ve takıma yaydığı elektriğe tam anlamıyla hastayım. Daha doğrusu ”bu tarz adamların her takımda olması gerektiğini” düşünenlerdenim..

Erkenden 3-0’ı bulmak, bay arasının deformasyonuna set çekmek için aktif dinlenme yapabilmek, oyunu tutabilmek çok güzel. Fb-Ts maçının olduğu haftada Cuma akşamından 3 puanı alıp izlemeye geçmek çok güzel. Takım adına her anlamda her şey çok güzel ama bir durum var ki, mest olmamak elde değil; 

** Beşiktaşlı tüm futbolcular Ljajic’i hayata döndürmek için deyim yerindeyse kendilerini yırtıyorlar. Bu kadar yıllık futbol izleyicisiyim, bunun benzerine şahit olmadım. Bu muazzam takımdaşlığın mimarlarının önünde saygıyla eğiliyorum. Olağanüstü..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Beni mest eden durum da şu Serdarım: bu herifler bizdeki “iyi takım nasıl olur?” tanımını paramparça etti; ediyor… Sürekli… Neydi bize göre iyi takım? İyi topçuların oluşturduğu topluluk, öyle değil mi? Değilmiş! Şöyle ki: Necip, N’Sakala, Welinton, Larin gibi “sınırlı yetenekli” olduğunu düşündüğümüz adamlarla takır takır top oynanabiliyormuş… Öyle Pepe’lere, Adriano’lara gerek yokmuş işte:)
    Birbirine bağlı, açık arayan değil- kapayan, aidiyet duygusu yüksek elemanları bir araya getirince takım olunabiliyormuş; tabii ki doğru yönetmenle…
    Ghezzal’ın bu takımdaki en önemli dişli olduğunu varsayıyoruz hepimiz. Başkası başkasını söyler belki. Oynamadı, ne oldu?
    Kim oynarsa oynasın farketmiyor uzun zamandır. Varsa böyle bir takımı hatırlayan beri gelsin:)
    Ben ilk defa tanık oluyorum…