içinde

Odaklanma sorunsalı…

Orta sahanın -yeni ve büyük- direnç noktası Josef, yok..

Gol atsın ya da atmasın, varlığıyla rakip defansa kök söktüren A.Bakar, ne yazık ki, yok..

Bütün iyi niyetine ve fiziksel potansiyeline rağmen, kalede hala koca bir soru işareti (Ersin) mevcut.. 

(neyse ki defans eskiye göre çok daha uyumlu)

Camia ve -belki- teknik ekip, haftalar süren en üst düzey yoğunlaşmalar nedeniyle dikkat düşüklüğü ve konsantrasyon eksikliği yaşamaya meyyal..

Hakemler, topyekün bir camia olarak, sana karşı güç göstermeyi bir marifet ve mesleki yeterlilik ölçütü olarak gören bir kitle..

Ve rakip, sert, koşan, kapanan, ısıran, dirençli bir ekip.. Hocası, en büyük arzusu yılda en az 2 kere senin sırtını yere getirmek olan, yüreği bu azimle dolu bir insan..

Sonuç: Çok zor bir maç..

Gerçekten çok koşmaz, akıllı ve dikkatli olmaz, acı çekecek ölçüde savaşmazsak eğer, maç sonu neticesi kocaman bir soru işareti olur bizim için..

Kazanırsak şayet, son düzlük öncesinde, yolumuzu örten, kapatan, kalabalık eden rakiplerden birinden daha sağlam bir omuzla sıyrılıp yola devam şansı bulur,

Ve son derece büyük bir avantaj yakalamış oluruz..

Kaybedersek dünyanın sonu olmaz. Ancak kazanırsak, çook büyük bir kazanç elde etmiş oluruz..

İnşallah “paranoyaktı/değildi” tartışmalarının bir zararını görmeyiz..

Rast gele…

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin