Öğreneceğiz, başka yolu yok.

Selam a dostlar, abiler, ablalar…

Keyifler iyidir umarım.

Güzel haber vererek başlayalım.

Öncelikle Eylül ikinci haftası itibariyle kemoterapi bitiyor. Sonrası akıllı ilaç. Anlamı şu; devreye girmeden 0-3 geriden, 4-3 öne geçtik. Bundan sonraki iş ezerek maçı bitirmek olacak Mayıs 2024’e kadar.

İkinci güzel haber ise şu; tedavi için geldiğim İngiltere’de, daha önce FD Sports Coaching bölümünü bitirmiş ve Nuno Espirito döneminde de Wolverhamtpon Wanderers FC’de Scouting stajımdan dolayı, tedavim devam ederken, 2024 Ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere Wolverhamtpon Wanderers FC Football Academy’de Assistant Coach olarak çalışmaya başlayacağım.

Bunlar iyi haberlerimdi. Mutluluğumu sizle de paylaşmak istedim.

Neyse, şimdi gündeme gelelim.

Biraz uzuuuunca bir yazı olacak, siz kusura bakmayın.

Başkanla ilgili herkesin farklı görüşü var, biraz sert yorumlar da mevcut ancak ben apayrı bir pencereden baktırmak isterim.

2021 yılında ne olmuştu hatırlayın, Gaziantep FK futbolcuları Günay Güvenç, Enver Cenk Şahin ve Bilal Başacıkoğlu’nun Kasımpaşa maçında bahis oynadıklarına ilişkin bir iddiası ve akabinde oyuncuların kadro dışı bırakılmaları vardı.

Peki o dönem Gaziantep FK başkanı kimdi? Mevcut TFF başkanı Mehmet Büyükekşi.

2021-2022 sezonunda özellikle Avrupa’da birçok yasal yada yasa dışı bahis şirketi / internet sitesi Türkiye liginin maçlarında bahisleri kapattı. Gerekçeleri ise bariz şekilde şike yapıldığı ve Türkiye’de bazı maçlarda anlamsız bahis yoğunlukları olduğu şeklindeydi. Artık Türkiye Ligi ile ilgili iddialar ayyuka çıkmıştı. Özellikle UEFA’nın araştırma ile ilgili görevlendirme yaptığı ve FIFA nezdinde ciddi soruşturma başlatılması yine Avrupa basınında dillendirilirken TFF yönetimi sürpriz bir şekilde UEFAda savunmaya çağrıldı.

Savunma kim zamanında yapıldı biliyor musunuz? Yine mevcut TFF başkanı Mehmet Büyükekşi zamanındaydı. Zira UEFA savunma istedikten hemen sonra Mehmet Büyükekşi tek aday olarak girdiği TFF seçimlerini kazanmıştı.

Ancak TFF yönetimi o kadar beceriksiz ve basiretsizdi ki işin içinden çıkamayıp üstüne artık kesin soruşturma başlatılacağı söylentileri çıkınca, devlet başkanı nezdinde ziyaret geldi FIFA’ya, hatırlarsınız, görüşme New York’taydı. Konu ise Türk futbolundaki şike ve bahis iddiaları ile ilgiliydi.

Görüşme ile ilgili türlü iddialar ortaya atıldı yabancı basında, bazısı FIFAya ciddi paralar bağışlandığı, bazısı Infanito’nun bizzat pay istediği, bazısı Katarda yapılacak Dünya Kupası finallerinde alınacak güvenlik önlemleri kapsamında söz alındığı için konunun üzerine gidilmeyeceği, bazısı bu konunun devlet nezdinde iş ciddiye alınarak üstüne gidileceği konusunda söz alındığı şeklinde yazıldı, çizildi.

Bunlar sadece ağır iddialardan bazılarıydı. Dahası da vardı ama bizi konudan uzaklaştıracak.

O nedenle işin özü sanırım anlaşıldı. Türk futbolu, 2021 yılında Beşiktaş şampiyonluğu sonrası öyle bir kötü yola gitti ki! Artık istense de bu yoldan çevrilemez. Hele ki mevcut siyasi durumda asla bu yoldan çıkamaz.

Buradan sebep HAKSIZ kısımlarda;

1) Taraftar haksız kardeşim, böyle sonucu önceden belirlenen lige transfer istemek doğru değil. Los galacticosun en zinde halini bu lige koy, ligi ancak dördüncü bitirir. Oyuncu alsan ne değişir, almasan ne olur? Valerian İsmail döneminde ‘Beşiktaşın formasını koy, ilk üçe oynar.’ denildiyse, ki denildi, o zaman bu transfer talebi niye?

E birde sadece Türkiye’de değil dünyada çaktırılmasa bile bariz bir ekonomik kriz var. Halböyleyken, devlet tasarrufa gitmeye çabalarken, sen niye dolarları / euroları saçıyorsun yada saçtırmak istiyorsun?

2) Başkan da haksız kardeşim, taraftar aynı zamanda müşteridir. Müşterinin gönlünü hoş etmezsen malını satamazsın. Mal nedir, formadır, bilettir, maça gelmektir. Müşteri malından memnun değilse dükkanına da gelmez, formanı da almaz, maçını da seyretmez.

E birde HAKLI kısımları var bu işin ki onlarda;

1) Taraftar üstte başkanın haksız olduğu ikinci kısım konusunda haklı. Beşiktaş gibi bir kulüpte tabi ki yıldızları seyretmek isteyecek taraftar. Tabi ki oynanan oyundan, sahadaki topçudan memnun olmak isteyecek.

2) Başkanın haklı olduğu konu da taraftarın haksız olduğu konu. Dünya ekonomik krizdeyken parayı saçmak doğru değil. Beşiktaş’ın ne gs ne de fener gibi el altından destek atacak bir fedaisi yok. Gsnin nef’i, socar’ı, rams’ı daha tonlası var. Fenerin acun medyası, kiğılısı, limak’ı hatta dıdısının dıdısı var. Senin hangi sponsorun var? Sarı kardeşlere el altından destek atanların hepsi aynı zamanda yönetim kurulunda görev yapıyor. Senin yönetimine aday olanlara bak bir, hatta ceviz bahçesi vaadi vardı yahu. Hasan Aratı diyeceksen şayet Boynerin grup olarak piyasa değerine baksan, yukarı da saydığım adamların hepsi Boyneri 3 kere satın alacak kadar zenginler. Yani onda da o kadar para yok. Bir Rahmi Koç var, e o da artık 92 yaşında. Zor yani bizi el altından destekleyecek birisi olması.

Sonuç olarak iki tarafında haklı isyanları, haklı tarafları, haksız yönleri ve sözleri var. Hem taraftar hem yönetim haksız ama aynı zamanda iki tarafta haklı.

Arada bırakır mıyım sizi? Asla.

Ya ben olsaydım ne mi yapardım?

1) Vallahi Valerianı göndermezdim, bu şaibeli lige de transfer yapmaz, varsa yoksa genç transfer yapar yada altyapıya yönelirdim. Belki 1-2 sene sancılı geçerdi ancak bir şekilde bir omurga kadro çıkarılabilirdi.

2) Gençlere yöneleceğim için tüm ele geçen parayı borçları kapatmaya, malvarlığı ve öz sermayeyi arttırmaya yönelik işler yapmaya çalışırdım. Altyapı tesisidir, kamp merkezidir vs. vs.

3) Yine gençlere yöneleceğim için scouting firmaları ile anlaşmaya gidip bir yandan da Hollanda, Belçika yada hiç olmadı Azerbaycan liginden bir takıma ortaklık teklif eder, genç oyuncuları başka ligde baskı altında kalmadan gelişimlerini tamamlayabilsinler diye pralara gönderirdim.

Sabaha kadar sayabilirim böyle de gerek yok, çünkü ben başkan değilim. Mevcut duruma göre değerdirmek gerekirse;

1) Takımda omurga var (Mert, Colley, Hacıahmet, Gedson, Aboubakar) ama defanstaki tek gedik olan Amartey yüzünden o omurga oturmuyor maalesef. Talha Sanuçun bir an önce iyileşmesi için elimizden geleni yapmak lazım.

2) Sol kanat çok belirsiz, Cenk sakatlıktan döndü, Rebic istenilen düzeyde değil, kazakların altın çocuğu Bahtiyar burada denenmeli. Solbekte Masuaku kafasına göre, Umut zaten Allahlık, bu yüzden Oğuzhan Akgün neden denenmiyor hiç anlamış değilim. Buranın çözüm işi hocada.

3) Ortada oyun aklımız yok. Gedson-Hacıahmet’in önüne mutlaka birini almamız lazım. Yani bir on numara şart. Tempo var, istek var, hırs var, sahada organizasyon yok. Yapacak oyuncu da yok. Bu en acil yönelmemiz gereken konu.

4) Sağ kanat görece iyi. Chemberlain, Rashica, Rosier ve Onur daha iyi olacaklardır.

5) Abou sezon boyunca tek götüremez, Muleka gibi kontra takımı oyuncusunun da onun yedeği olması beklenemez. İşin kötü tarafı da şu ki Türk forvet yok piyasada. Hiç değilse yedekleyecek biri olsa diyeceğim, yok yani. Umut Nayırı da fenere kaptırmak hiç iyi olmadı. Bunun çözümü de artık yönetimde.

Özetin özeti dersek; Artık Lig başlamış, eldeki malzeme bu, ortada para yok, ekonomik kriz ağır geçiyor. Yönetim bir on numara, bir forvet transferi yaparak işi sonlandırmalı, az çok demeden stada isim sponsoru bulmalı. Bizde taraftar olarak sabırlı olmayı bir şekilde öğreneceğiz. 3 gün öncesini unutup yarına plan yapmaktan aciz bir milletiz ama öğreneceğiz, başka yolu yok.

Herkese sağlıklı günler…