Rota Değiştirmeye Değer..

Beşiktaş’ın ayağına gelen ikinci fırsattır bu. 80’lerde adım adım doğru jenerasyonu yaratarak 90’lara damga vuran Beşiktaş, bugün elindeki güzel jenerasyonla aynı damgayı tekrar vurabilir. Bunu en son Toshack denemişti. Ama elinde Nihat dışında parlamaya namzet oyuncusu yoktu..

Bu kez durum farklı. Her hafta farklı bir çocuk çıkıyor sahneye ve her birine ayrı ayrı mest oluyoruz..

Yapılması gerekenler..

1. Yönetimi işgal eden bu korkak, bu sünepe, bu zavallılardan kurtulmak zorunda camia.

2. Elimizdeki mücevhere denk gençlerin taktiksel, bedensel ve kişisel gelişimlerini zirveye taşıyacak kusursuz bir gelişim ekibi kurulmalı. Önümüzdeki yılın transfer bütçesinin gerekirse yarısı bu ekibe verilmeli. Bundan daha büyük bir yatırım yapmak mümkün değil. Herhangi bir genci şimdiye dek çok övmemişimdir. Genelde temkinli yaklaşmışımdır. Ama Emirhan için temkinli olmak deliliğe denk. Bu çocuk doğru işlenirse hayal edilemeyecek işler yapabilir. Daha kariyerinin ikinci maçında yaptıkları çok fantastik..

3. Ersin Destanoğlu’nu çok seviyorum. Ekranda görünce moralimi düzeltecek kadar çok seviyorum. Yeteneklerine de (potansiyel) güveniyorum. Ancak Ersin’in performans olarak ortayı bulması gerekiyor. Ya harika bir maç çıkarıp maçı eldivenlerinde tutuyor, ya da bazı akşamlarda akıl tutulması yaşıyor. İyi olduğu maçları sürdürüp, kötü akşamları vasat çizgiye çekmesi gerekiyor. Bunun da tek yolu doğru mentör ve antrenörden geçiyor.

4. Ersin, Utku, Rıdvan, Montero, Kartal, Serdar, Can, Hasic, Emirhan… Gençlerimiz bunlar.. Bu gençlerin çevresini iş ahlakı ve aidiyet düzeyi yüksek tecrübelilerle donatabilirsek, inanılmaz bir takım oluşturmak işten bile olmayabilir. 

5. Beşiktaş’ın artık  her anlamda profesyonelleşmekten başka çaresi YOK!

** Yönetiminde BEŞİKTAŞLI ve FUTBOLDAN ANLAYAN kişiler yer almalı..

** Bütün gelişim alanları için profesyoneller bulunmalı. Ümraniye gerekirse bir kampüs havasına sokulmalı..

** Kulübün, ekrana çıkınca insanların kumandayı bir kenara bırakacağı, sözleriyle gündem yaratacak, gereken yerlere gereken dozajda söylem getirebilecek etkili bir basın sözcüsü olmalı. Tek işi bu olmalı..

** Gerçek bir pazarlama uzmanı olmalı. Ürün üretim ve satışları, kampanyalar ve sponsorluklar bu uzmanın elinde olmalı. Tek işi bu olmalı..

** İmaj çalışmaları yapılmalı. Antrenman görüntülerinde futbolcuların aksesuarları bile etkilemeli insanları. Kulüp, deklarasyonlarıyla, medyadaki görüntüleriyle, dik ve etkili söylemleriyle, tasarlanan formalarıyla, CİDDİYETİ ve AĞIRLIĞIYLA insanları etkilemeli, Ümraniye’ye haber uçurmanın, yalan haber yazmanın, aşağılama cesaretinde bulunnmanın, kurullar aracılığıyla Beşiktaş’ı HİZAYA GETİRMENİN çok ağır bedellerinin olacağı HİSSETTİRİLMELİ..

** Ve bu takımın bir ”aklı” olmalı. Bu akıl transferlere, medya ve federasyonla ilişkilere, transferlere, gelecek ve gideceklere dair en doğru teşhisi koymalı. Bu akıl bir ekiple de olur, her anlamda güven duyulacak bir kişiyle de. Ama bu akıl olmalı..

Dip Not: Dünkü maça dair hakem kararlarından tek kelime etmedim. Çünkü YILDIM.. Çünkü bunu istiyorlar. Çünkü artık konuşmayacak kadar duyarsız kılmaya çalışıyorlar. Bu kıyımların haber değeri taşımamasını sağlamaya çalışıyorlar.

Korkarım ki başarıyorlar…

Ve yine korkarım ki, bu sezon özelinde yapılan bütün haydutluklar ve bizim MIY MIY miyavlayan yöneticilerimiz yalnızca bu sezonu değil, önümüzdeki sezonları da yağmalıyorlar..

Çünkü sesimiz çıkmıyor. Duyarsızlaşıyoruz ve yatırıp s.kseler bile gık diyemiyoruz.. Ben bu sünepelikten UTANIYORUM. Beşiktaş demek Asi Ruh demektir be kardeşim. Kahrolun e mi..