Serdar Beşiktaş, 1 yıllık periyotta 4 teknik adam değiştirdi. Bu sirkülasyonla sürdürülebilir başarının gelmesini beklemek hayalcilikten öteye geçmezdi..
Geçtiğimiz yılın son bölümünde gelen Valerien Ismael, ligin başlamasına 1 hafta kalana kadar 3’lü sistemde diretti. Bu sistem için İngiltere Ligi’nden kallavi oyuncular getirildi. Basın toplantısında Valerien 3’lü sistemden vazgeçmeyeceğini ifade etti.. Tam 2 gün sonra takımın 4’lü savunmayla oynayacağı servis edildi 🙂 Yapılan transferler, 9 aylık diziliş hazırlığı, 3 aylık kamp hazırlığı, sistem vs. çöpe gitti.. Sadece bu durum bile Beşiktaş’ın nasıl yönetildiğinin net göstergesidir.
1 hafta önce Valerien öven, 3 yıl bu takımın başında olacak diyen yönetim, 5 gün sonra Şenol Güneş’i getirdi takımın başına. Neden Şenol Güneş?
Çünkü kuyruk sıkıştı baba..
Sistem, yapılanma, gençleşme, ”batılılaşma” muhabbeti rafa kalktı. Öyle bir isim lazımdı ki, homurdanmalar kesilsin, başarısızlık anında arkasına sığınılacak kadar büyük bir isim olsun.. Başarısız olursa?
E kolay?
Taraftara sallarım, trollükle suçlarım, eski yönetime aptal saptal mevzulardan bir kaç dava açarım, Ceyhun Kazancı’yı gönderir başka bir hayalperesti getiririm, 15 oyuncu daha alırım, yeni bir hoca getiririm, basına antrenmandan dronlu, dev ekranlı görüntüler servis ettiririm, işler kötü gittiğinde bir kez daha taraftara sallayıp süreci başa sararım..
Ya başarılı olursa?
Ben getirdim derim, paraları zamanında ödüyorum derim, her şey kötü giderken bu takım şampiyon olacak dediğim için takım şampiyon oldu derim…
Deli döngüsü bu..
Borçlar iki buçuk katına çıkmış, basketbol, voleybol, hentbol gibi branşlarda kulüp mahvedilmiş, iletişim desen facia, kararlılık desen facia, kriz yönetimi desen yerlerde sürünüyorsun, 14 oyuncudan kurtulduğun sezonda deve dişi gibi kontratlarla sayısız adam getiriyorsun, en az yarısından Dünya Kupası arasında kurtulmak istiyorsun…
Beşiktaş yönetimi çuvallamıştır kardeşim.. Beşiktaş yönetilmiyor, 3 yıldır bunu söylemekten çok dostumla aram açıldı..
Ve en kötüsü ise, bu yönetim gitse, şu gelsin diyebileceğin bir figür yok..
Hadi çık işin içinden..
Yönetim bence de sınıfta kaldı. İşin kötüsü ben gidiyorum dediğinde kimse elini taşın altına koymak istemeyecek. Bu da yeni bir belirsizlik demek. İnşallah bu sürecin sonunda fetret devrine girmeyiz.
Hocam sana 3 sorum var
1) Türkiye’de “yönetilen” bir kulüp var mı?, bunu bizi aklamak için sormuyorum,
2) Taraftarın beklentisi “yönetilen” kulüp olmak mı?
3) Transferlerin 3lü sisteme göre, VI oyun anlayışına göre yapıldığına emin misin? Yani rasyonel olarak transferlere baktığında böyle bir eşleşme görüyor musun?
hocam ülke futbolunun genel sorunu o yüzden futbolda sürdürebilir bir sistem düzen ekol yok ne lıgın genelınde nede mıllı takımda
Vay sirin baba,hosgeldin.Yuzunu goren cennetlik diycem ama.!! Evet,sikintilar buyuk..
Senol Gunes tercihi yapilanmanin sonu gibi gorunuyorsa da bekleyip gormek gerekir. Yani dusunki Valerin ismail’den baska kim gelse raziydim..!!