içinde

Sergen hoca

“Bu seviyeler farklı”, “bu seviye bize ağır geldi” teknik direktör analizi üzerinde bir süredir düşünüyorum. Bu haklı bir analiz zira Avrupa futbolu günbegün dönüşüyor ve ülkece diğer konularda olduğu gibi futbolda da geri kaldık. Futbolumuz tarihsel olarak yaklaşık onar yıl aralıklarla yabancı teknik direktör ithal ederek bu geri kalmışlığı yavaşlatabildi. Derwall, Piontek, Milne ve Feldkamp sistemsel dönüşümün köşe taşları olarak sayılabilir. Yaklaşık yirmi yıldır ülkenin giderek kendi içerisine kapanmasına paralel futbolumuz yalıtıldı. Ayrıca, Kuntz geldiğinde gördüğümüz yabancı düşmanlığımız da (seneler içerisinde geliştirmişiz bunu) sistemsel dönüşümü sağlayacak yabancı teknik direktörlerin önünü kapatıyor. Kısaca futbol bir coğrafyada bir yerden bir yere bir günde gitmiyor, onun da yerel, ulusal ve uluslararası tarihleri var. Biz yeterliliğini hangi kriterlere göre ölçeceğimizi pek bilmediğimiz yerli teknik direktörlerle başarılar beklediğimiz bir dönemdeyiz. İlhan Palut, Ömer Erdoğan, Sergen Yalçın yeni gözdeler. İçeride iş yapıyorlar, yapacaklar. Ama uluslararası yeterlilikleri tartışılmalı. Antrenman bilgileri, taktik bilgileri, vs. Dolayısıyla Sergen Yalçın hocamız seviyeyle ilgili tespitini ülke futboluna ilişkin yaparken kendi seviyesini de dürüstçe masaya yatırıp kendini geliştirmenin yollarını aramalı. Kendisini çok seven ve başarılı olduğunu, olacağını düşünen birisi olarak bunu yapmasını dilerim. Motivasyon bilgisi de bu gelişime dahil edilmeli. Bir sene şampiyon olduk diye ertesi sene bu boşalmışlık-doymuşluk kabul edilemez, çok can sıkıcı ve amatörce. Bu yazdığımdan Sergen hocanın ayrılması gerektiğini düşündüğüm sonucu çıkarılmasın. Biraz eskisi gibi kendi içine dönüp basın toplantılarında muhabir azarlamadan (antipatikleşmeden, Terimleşmeden) kendi disiplini, taktik bilgisi, antrenman bilgisi, motivasyon bilgisi, vs. üzerinde çalışıp kendini geliştirsin yeter. 

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

Bir yorum

  1. Bu geri kalmışlığın sebebi hakedenin hakettiği yerde olmaması… hep bir torpil.. hep bir iş bilmezin ve hep bir benin istediğim takim basarili olacak edasiyla geçen bu sistem asla düzelmez… bir takima engel bir takima avantaj sağlayan bir düzen.. ayrımcılığin ust seviyede oldugu bir düzen… önce bunun değişmesi lazım… ama bunun değişmesini isteyen bir düzen yok çünkü fb ve gs alışmış başka türlü olmaz onlarda bunu istemez.. ticariler halbuki bilseler en yakın örnek premier lig varken… aslinda yabancı sınırının olmayisi ile bir zevk geliyordu ama sevgili fatih terimlerini ve gslelerini üzmemek icin bok ettiler herseyi.. ilk sene Beşiktasa diger senede başak sehire izin verselerdi bu lig böyle olmazdi.. ozellikle Beşiktaşın kalitesi bundan kat ve kat olurdki oda ambargo koymak demek şenol günesin fatihin rekorlarıni egale etmesi demekti izin vermediler buna