içinde

Simone..

Simone.. İzleyenler bilir. Taş gibi filmdir.. Özetle; Al Pacino, gerçek yaşamında bulamadığı kusursuzluğa bir bilgisayar programı yardımıyla ulaşır.

Keşke benim de böyle bir bilgisayar programım olsaydı diyorum bu aralar.

Kendi hayatımı geçtim, daha ütopik hayallere sarılarak istiyorum bunu..

Mesela Beşiktaş’a bir başkan yazılımı yapsam fena mı olurdu?

Bu başkan Talisca hayali satmasa, Talisca’nın adını bile ağzını almasa kötü mü olurdu. Biraz daha ileri gidip, ”Talisca Talisca” diye hönküren yeni yetme kardeşlere karşı ”Seveceğim şimdi Talisca’nızı, kesin ulan” dese? Çok tatlı olmaz mıydı be kardeşim?..

Beşiktaş’ın düze çıkışı Talisca’ya kalmışsa, eğride kalması evladır. Beşiktaş’ın daha gerçekçi ve kestirme çözümlere ihtiyacı var..

Yakın bir tarihte yeni bir başkan seçecek camia. Bu dönemde Beşiktaş’ı alternatifsiz bırakmayan iki adayı da kutluyorum, teşekkür ediyorum. Henüz sadece söylemler ve vaatler var. Sırf bunları göz önünde bulundurarak her iki şahıs için de olumlu ya da olumsuz bir şey söylemek istemiyorum. 

Ama, bir kaç şey söylemezsem de çatlarım 🙂

Adaylardan birisinin ayakları pek yere basmıyor, diğeri duruş olarak iyi gözükmekle beraber ”henüz” ”içi dolu” vaat sunma konusunda beklenenin altında kalmış görünüyor.. Adaylardan futbol üzerine tek beklentim, yıldız futbolcu ile iyi futbolcu, maliyetli oyuncu ile potansiyelli oyuncu  arasındaki ayrımı yapabilecek, oyuncu topluluğunu beceri, karakter ve arkadaşlık düzleminde takım haline getirebilecek doğru ekiplerle çalışmalarıdır..

Bu kulüp düze çıkacaksa iki yolu var.

1. Güç odaklarıyla sırt sırta verip vergisini affettirecek, kamu arazisine çöküp, kullanıp, satıp, para vermeden geri alacak, hakemlere yanlı düdükler çaldıracak, rakiplerinden çalacak, sahada oyuncusunu yere attırıp penaltı aldıracak,,

2. Kulüpteki her işi ehline verip Beşiktaş markasını hak ettiği yere taşıyacak, iletişim denen mereti doğru kullanacak, ağırlığını ve saygınlığını geri alacak, oyuncu satacak, sponsorun kralını çekecek, çocukların Beşiktaşlı olması için doğru bir strateji izleyecek..

Ben olsam 2.’yi seçerdim.. Her iki adayın da 2. yolu seçeceğinden eminim.. İşleri zor, aşılacak engel çok..

Her ikisine de şimdiden başarı ve bol şans diliyorum.. Kazanan Beşiktaş olacak inşallah..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. en favori aday , konusmalarinda Besiktaslilik deyip durdu sonra ilk firsatta solugu katar sermayesinin kapisinda aldi , diger aday zaten para harcamamak icin kendini zor tutuyor , sanirim secilemese bile yeni yonetime birakin bir tane transfer yapip klube hediye edeyim diye teklif yapacak. o yuzden kim secilirse secilsin besiktas sayfalarini hem kis hemde yaz transfer doneminde baya yildizli yaldizli transferler susleyecek gibi duruyor. bu stratejiler sergenin ve riza hocanin imzalarinda hissettigimiz Besiktaslilik ruhunu ne kadar yasatacak bize emin degilim. fikret ormanda yildiz transferler yapmisti ama o transferler feda sezonuyla klupte olusan semtin takimi Besiktas ruhuyla beraber basarili olmustu , zaten sonradan sadece transferlerle basarili olma stratejisi felaketle sonuclandi, umarim benzer yanlislar yapilmaz daha akli basinda adimlar atilir.

  2. Ellerine saglik kardesim;
    Biran evvel teliska batakligindan cikmamiz lazim,bize yüklü bir külfetten baska bir getirisi olmaz.
    Yildiz futbolcuyla,iyi futbolcuyu,pahaliyla,potansiyelli futbolcuyu ayird edebilecek bir yönetim.cok yerinde bir degerlendirme.
    Iyi ve potansiyelli futbolcu +tesislesme ve gelir getirecek emlak yatirimi bizi düzlüga cikarabilir.