içinde

Taktik Sohbetleri-Sağ Gösterip Sol Vurmak

Sezon bittiğine göre, geriye dönüp biz sezon boyunca nasıl oynadık, anlayışımız hangi mantık üzerine kuruluydu.. benzeri taktiksel fikir alışverişlerinde bulunabiliriz bence artık.

Ne gerek var abi, sezon bitmiş artık, geçmiş gitmiş.. dememek lazım. Çünkü transfer edilecek futbolcuların tercihinden tutun hoca neden solda Nsakalayı tercih ediyor’a kadar bir çok detay buradaki ince nüanslarda gizli aslında.. Ve bu konular hakkında yanlış yorumlar yapmamızı da en aza indirger buraları net bir şekilde görebilmek.. 

Bence çok önemli…

Bu sezon bizi başarıya götüren oyun anlayışımız ve ana taktiğimizi ben kısaca “Sağ gösterip sol vurmak” olarak tanımlıyorum. Tam anlamıyla sağ gösterip sol vurduk sezon boyunca.

Oyunu rakiple birlikte sağda oynayıp, Ghezzal ve Rosier ile orada top tutarak sahanın sol tarafında boşluk oluşturup o bölgeden Larin ile işi bitirmek yada Nkoudou ile gol pozisyonu oluşturmak üzerine kurulan bir planımız vardı ki ne zaman bunu sorunsuz uygulayabildiysek ozaman başarılı olduk. Bunu farkedip bu geçişe çomak sokan rakiplere karşı da genelde iyi oynayamadık, çoğunda da puan kaybettik.

Aslında dile getirildiği kadar basit ve kolay uygulanabilir bir oyun anlayışı değil bu. Bunu yapabilmek için;

1-sağ açık ve bek oyuncularınız rakip teknik direktörü ve dolayısyla futbolcularına“çok tehlikeli, heran herşeyi yapabilir” izlenimini net bir şekilde geçirmiş olması gerekmektedir. Öyle ki topla sağda buluştukları an, sol tarafı çok fazla düşünmeden sağ tarafa odak oluşmalıdır. Ghezzal ve Rosier aslında bunu sağladılar bu sene. En ufak boş bırakırsak bu arkadaşlar bizi bitirir izlenimi. Topu aldıkları anda rakip sağ tarafa doğru odağını çevirdi, oyuncular otarafa doğru yığıldı. Bu durum ısı haritalarıyla da sabit.

2-Tamam rakibi sağ tarafa çektik. Ama topu etkili ve en önemlisi de hızlı bir şekilde soldaki oyuncaya ulaştırmadıkça bu taktiğin başarılı olma şansı yoktu. Ghezzal fizik olarak zayıf, yumuşak mizaçlı ama önemli değil.. Top daha ona gelmeden soldaki futbolcuyu nasıl en etkili topla buluşturabileceğini düşünebilecek bir akıl-beyin, v düşündüğünü uygulayabilecek kusursuz bir teknik.. Bunlar bu taktiğin olmazsa olmazları

ve 3. Konu: sol bekin yalnızlığı.. Bu taktiğin ölüm noktası, yalnız adamı, şanssız kişisi, bahtsız bedevisi ?.. artık nasıl adlandırırsanız o’su Sol bekte oynayan arkadaş. Sol önündeki arkadaşın gol atmaya gitmiş, sağ tarafındakiler sağ alanı kapatmaya gitmiş, en yakın arkadaşın çok uzaklarda. Sağa gitsen ters kademe derdi var, ileri gitsen arkan bomboş… velhasıl oynamak okadar zor ki, çok farklı özellikler istiyor orda oynamak. Şimdi burda Nsakalayı savunmayacağım, kesinlikle ve kesinlikle yetenek olarak çok çok yetersiz, ve defalarca eleştirdim sitede, Lakin çok daha yetenekli farklı özelliklere sahip olmasına rağmen Rıdvanın var olan yetenekleri de bu anlayışın sol beki için hiç uygun değil (henüz!!)..Bu durumda ya taktiğini Rıdvan a göre değiştireceksin, yada mecburen Nsakalayı seçeceksin, çünkü özellik olarak oraya en yakın oyuncun o.Bence burada 11de Nsakala tercihlerinden çok, Nsakalyı transfer ederken büyük hatalar yapıldı, bu anlayışa çok daha uygun ve yetenekli bir futbolcu alınabilirdi, Sergen ve yönetim bence bu noktada eleştirilebilir..

Velhasıl, transfer dönemi geldi çattı.. Anlaşıldığı kadarıyla aynı anlayışı devam ettirecek Sergen ki alameti farikası da bu noktada çünkü.. O zaman Ghezzal, Rosier bu takımda kalmalı. Kalmadı mı? Zor ama bunları yapabilen yakın özellikli futbolcular bulunmalı.. Yalnız başına oynayabilen sol bek şart bence, rıdvan ya yetenkelrini bu anlayışa evirecek yada işlerin ters gittiği B planlarının sol beki olarak kalacak, bunu hiç tasnif etmiyorum ama Sergenin de bunu düşündüğüne eminim. 

Yakın gelecekte şampiyonlar ligi başarısı hedeflemediğimize göre, isimli maaşı yüksek yaşlı futbolculardan ziyade fazlası değil sadece bu anlayışın altından kalkabilecek yetenkleri olan isimsiz geleceği olan oyunculara yönelinmeli..

Eğer sol beke transfer yapılmazsa da artık Nsakalaya kızmayalım lütfen, adamdaki mal bu çünkü ?

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

  1. Bence düşüncen farklı bir bakış açısı olarak çok iyi.Benim gözlemlerim biraz farklı.Sergen hocayı geçmişten bu güne kadar izlediğim(Yorumculuk dönemi,anadoluda çalıştırdığı takımlar vs) kadarıyla özellikle anadoluda çalıştığı için oradaki duygu ve büyüklerle oynanan maçlara çıkış şeklini bildiği için olayın pratiğini çok güzel çözmüş.1-Benim üzerime gelemezler,kapalı oynacaklar(Kaleci transferi istemeyişinin altında yatan neden)2-Sürekli büyük takım gibi oynamak vurgusu (Sürekli önde basmaya dayalı bir sistem)Antalya maçında çok güzel örnekleri vardı (Nuri topu aldığında pas verecek adam bulamadığı için kaç defa geriye dönmek zorunda kaldı)bu doğru uygulandığında kaleci ve beklerinin çok yetenekli olması gerekmiyor.(bir tv yorumunda Sağ beke-Sol Beke okadar para verilmez diye eleştirisini hatırlıyorum.Sağ bek -Sol Bek seni şampiyonmu yapacak diye sözleri var3-Bizim istediklerimizi yapmayan oynamaz sözü.tamda burada oturuyor yerine yardımlaşma ve özverili olmadan sürekli önde basmayı uygulayamazsın.Fener Maçında mensahın 1 metre önündeki adama koşmaması yüzünden gol yedik.-4 Çok kapalı oynayan takımlara karşı puanlar kaybettik.Birde bizim yaptığımız ön alan baskısını kırabilen takımlara yenildik.Maçları aslında canlı seyretmek çok farklı bizler tv başında topun olduğu bölgeyi seyrediyoruz.Topun olmadığı alanda takımın yerleşimini pek göremiyoruz.O yüzden bazı yorumlarımız farklı oluyor.Hocanın rıdvan yerine N Sakalayı tercih etmesinin tek nedeni fizik olarak rıdvanın henüz tam istenilen seviyede olmayışıdır.Özellikle İlk alanya maçında babakar paspas etmişti rıdvanı.Sürtünerek oynamak savaşarak oynamak deyimlerini kullanıyor hoca bu temaslı oyunda rıdvan yeterli değil