Transfer Sezonu Değerlendirmesi

1) Mert: Ben sanılanın aksine Ersin’in bu yıl gitmeyeceğini ve Mert ile tatlı bir rekabet içinde Beşiktaş’ımızın kalesini başarıyla koruyacaklarını düşünüyorum. Bu transferin gereksiz olduğunu iddia edenler olabilir ama Ersin sakatlanır ya da cezalı duruma düşerse Utkuyla sahaya çıkılacak bir şampiyonlar ligi maçını düşünmek bile beni korkutuyor, umarım en kısa sürede Utku gider ve üçüncü kaleci olarak Emre’ye şans verilir ve bu torpil uygulamaları da artık son bulur, Mert Türkiye’den alınabilecek bence en iyi seçenekti, hem tecrübeli hem ayaklarına çok hakim, bizim gibi geriden oyun kuracak takımlar için harika bir opsiyondu ayrıca Ersin gitmezse gelişimi için Mert’ten öğreneceği çok şey olacaktır bilhassa topun oyuna sokulması ve geriden oyun kurulması konusunda Ersinin çok eksiği var, Karius gibi bir rezaletten sonra kaleyi devraldığı için kendisine saygımız ve sevgimiz çok büyük tabi ama bu eksiklerini de görmemize engel değil, artık Ersin ya da Mert hiç fark etmez hangisi iyiyse formayı alıp birbirlerine destek olacaklar ve kazanan Beşiktaş’ımız olacaktır. Kısacası Mert transferi bu ekonomik koşullar ve bu saçma yabancı sınırı altında yapılabilecek en güzel hamleydi ve yapıldı, Utku’ya güvenip bir çuval inciri berbat etmedikleri için bu transferi yapanları ve yapılması gerektiğine inananları tebrik ediyorum artık Ersin sakatlandığında ya da cezalı duruma düştüğünde korkusuzca Mert var diyebileceğiz.

2) Rosier: Tek istediğim tıpkısının aynısının sol ayaklı versiyonunun da sol beke bulunmasıdır, iyi ki geldi ve umarım uzun yıllar bizimle devam eder.

3) Salih: Yabancı sınırı olmasa kesinlikle istemezdim, o bölge için oyunu çift yönlü oynayan ne cevherler var ikinci bir Oğuzhan’ a gerek yok derdim birisinden yeterince ağzımız yandı sonuçta ama yabancı sınırı olduğu için çok doğru bir transfer olduğunu düşünüyorum, Türkiye şartlarında mevkiinde fark yaratabilecek, potansiyelli ve ahlaklı bir sporcu, bonservissiz bir fırsat transferi oldu, dün çıplak gözle de izledim gerçekten elinden geleni yaptı, oyunu hem defansif hem de ofansif anlamda oynamaya çalışıyor, kesinlikle Oğuzhan gibi bir faydasız olacağını düşünmüyorum, Sergen hocanın elinde iyi yerlere gelecektir zira birbirlerini tanıyorlar, eğer Salih, Sergen hocayı dinler de aklını futbola verirse seneye Oğuzhan’ın sözleşmesi bitip de defolup gidince onun yerini rahatlıkla alacaktır.

4) Ghezaal: Herkes istediğini düşünebilir ama ben kendi adıma transfer sezonundaki tavırlarından hiç hoşlanmadım, Rosier’in gösterdiği duruşu sergileyemedi, üç beş kuruş fazla kazanmak için aylarca oyalayıp durdu menajeri vasıtasıyla, ben olsam takındığı tavırdan dolayı almazdım ancak geçen yılki şampiyonluktaki emeği hırsı çok büyüktü ve taraftarımız da alınmasını çok istedi ve bir şekilde bu kadar kaliteli ve Beşiktaş’ımız da tutmuş bir adamı bu kadar uygun bir fiyata almak da oldukça başarılı bir hamledir bence.

5) Kenan Karaman: Bir çok defa televizyondan izleyip bu adamda ne buluyorlar, niye milli takıma alıyorlar dediğim bir futbolcudur, yabancı sınırı olmasa kesinlikle alınmasını istemezdim dün canlı da izledim neden milli takıma alındığını daha iyi anladım, bir kere Alman altyapısı olduğu için pozisyon bilgisi çok yüksek, hep  doğru zamanda doğru yerde bulunuyor, iş ahlakı da çok yüksek, fiziksel kapasitesi inanılmaz derecede iyi, hiç yorulmuyor, koşuyor, zorluyor ama kalitesi belli, bitiriciliği düşük, fakat tam bir takım oyuncusu, uzun maratonda yabancı sınırlamasının olduğu bir ortamda bu tarz savaşçı ve yerli adamlara da ihtiyaç var ben biraz da yeni Olcay olarak düşünüyorum kendisini, bence bu yıl hocamız ondan Larin gibi çok faydalanacak, maaşı uygun ve bonservissiz, iyi bir hamle oyuncusu olacak, yaşayarak görücez bence çok pozisyona girecek ama saç baş yolduracak çok kaçıracak ama bileceğiz ki hep doğru zamanda doğru yerde bulunacak, hep ekmeğini taştan çıkaracak.

6) Mehmet Topal: Yazık bu içi geçmiş, futbolu kafasında bitiren adamlara harcanan paralara, deniyor ki hamle oyuncusu olacak e peki hamle oyuncusu olacak bir adam için, yani son 15 dakika oyuna girsin diye 3 milyon Lira’ yı çöpe atacağımıza Kartal kardeşimize fırsat tanısak ve yavaş yavaş kendini gösterip takımın bir parçası olsa olmaz mıydı? Stoperi yedeklermiş en son Topal’dan stoper yaratma fantezisi gören paratordu 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasında, yarım saatte İspanya üçlük yapmıştı, iddia ediyorum Topal’ın yapacağı stoperliği Serdar Saatçi fazla fazla yapar, adamın çevresi bile Beşiktaş’tan teklif gelmese futbolu bırakacaktı diyor, artık ders alalım geçmişten ve almayalım bu tarz emekli ikramiyesi peşinde koşanları takımımıza, biraz kendi gençlerimize  güvenelim hiç değilse hamle oyuncularımız genç, dinamik, başarıya aç, kendisini kanıtlamak isteyen adamlar olsun.

7 Alex: Talisca gittiğinden beri maalesef orta sahada yaratıcı adam eksikliği çekiyorduk, çok yetenekli ve bulunduğu takıma aidiyeti çok yüksek bir futbolcudur, Shaktar’da izlerken keşke bizde de böyle bir oyuncu olsa diye çok kıskanırdım, umarım en kısa sürede uyum sürecini ve futbolsuz geçen 8 aylık sürecin vermiş olduğu fiziksel eksikliği atlatır, sakatlık yaşamazsa 3 yıl boyunca on numara sorunu yaşamayacağımıza cani gönülden inanıyorum, bu arada sözleşmesinin gereklerini yerine getirmeyip kendi özel hayatındaki dalgalanmalar nedeniyle yatarak parasını alıp keyif çatan lajic denilen vasıfsızın da en kısa sürede defolup gittiğini görebiliriz umarım, sözleşmesi bitene kadar gideceğini sanmıyorum ama madem parası bu yıl da son kez son kuruşuna kadar ödenecek madem fayda göstermeyecek lisansı çıkarılmasın, bir yıl körelsin ve seneye takım bulmak istediğinde dünya kaç bucakmış öğrensin gerçi bize transfer çalımı atacağını sanarak sidik yarışı yapmak için onu bile koşarak alacak sarı kardeşler çıkar bence.

8) Batshuayi: Diego Costa gibi para peşinde koşan, sakatlıklardan top oynamayı unutmuş, sahada huzursuzluk ve kavga çıkarmak için bahane arayan, ne zaman kırmızı kart göreceği belli olmayan 35’lik bir dengesizden ya da kendisi ve ailesi Türkiye’ de yaşamak istemediği için gönülsüzce buraya gelebilecek 32’lik De Jong’tan ziyade hiçbir sakatlık sorunu olmayan, oynamak ve kendini kanıtlamak isteyen, 27 yaşında ve ciddi bir piyasası olan Batshuayi isminin alınmasından çok memnunum, birinci adayım Sorloth’tu ancak onun da sevgili pederinin açıklamalarını okuyup da Türkiye’yi ve ligini sürekli küçümseyip biz daha iyi yerleri hak ediyoruz şeklindeki açıklamalarını görünce anladım ki hayal aleminde yaşıyorlar, İngiltere ve Almanya liginde kadroya bile giremiyorsun demek ki senin kaliten de anca Türkiye liginde oynamaya yetiyor ama siz aile olarak bu kendinizi beğenmişlikle, olmayan saygı ve iş ahlakınızla zaten güvenilip yola çıkılacak adamlar olmadığınızı gösteriyorsunuz, biraz gol atıp biti kanlanınca kaçmak için her yolu yapacağı Tranbzon’ daki tavır ve tutumundan belliydi, Trabzon’la bir yıllık daha kontratı varken, Leipzig isteyince Trabzon’un kampına bile katılmayı reddetmişti bizde şampiyonlar liginde 3-5 gol atsa götü başı yine ayrı oynamaya başlayacaktı hiç şüphesiz onun için Batshuayi gibi Beşiktaş ismini duyunca yüzü gülen, burada olmaktan mutlu olabilecek, burayı sahiplenip kendini kanıtlamak için oynayacak bir adam olduğu için başarılı olma olasılığını çok yüksek görüyorum.

Yapılmış olan 8 transferimizin haricinde Sergen Hoca bir stoper ve bir merkez orta saha transferi yapmak istediklerini söyledi ki ben de aynı kendisi gibi düşünüyorum, stoper için Godin gibi yaşlı bir dede yerine mümkünse sol ayaklı, sert ve hızlı bir stoper alınmasını çok isterim ama bu yılı atlatalım diye oraya bir yıllık bir yama yapılmak adına Godin makul bir bedel ve 1 yıllık bir sözleşmeyle alıncaksa bir şey diyemem.

Benim en çok önemsediğim konu Merkez Orta saha: Atiba’yı çok seviyoruz ama artık şubat ayı itibariyle 39 yaşında olacak dün de gördük harika oynadı ve mutlaka kadroda kalmalı ama artık ona da yazık, 90 dakika bu tempoyu kaldırması çok zor, Atiba 60’de oyunu girsin ve oyunu tutsun bence, önde olduğun maçlarda al sahaya altmışta bitirsin maçı, bence artık Atiba’nın rolü bu olmalı, ismi geçen isimler arasında Fernando Lucas Martins ismini transfer sezonu açıldığı günden beri çok istiyorum, harika bir merkez orta saha hatta gerektiğinde çok iyi bir ön libero olarak 6 ve 8 numara için çok iyi bir tercih olur, Shaktar döneminden biliyorum, oyunu çift yönlü olarak oynama konusunda usta ve duran toplarda da müthiş yeteneklidir ayrıca birbirini tanıyan kişilerin ve birlikte oynama alışkanlığı olan kişilerin bir arada olması uyum açısından da çok değerlidir, zamanlarını beraber geçiren Joseph-Fernando-Alex üçlüsünün orta sahada harika bir uyum sağlayacağını ve Avrupa maçlarında gerekli olan orta saha sertliğini çok rahat sağlayacaklarını düşünüyorum, hem seneye Atiba bırakırsa onun yerini de alması açısından Fernando gibi bir kaliteyi hazır bonservis sorunu yokken almak harika olur, şimdiden gelecek senenin planlamasını yapmış ve orta sahamızın omurgasını sağlama almış oluruz ve seneye orta saha aramak zorunda kalmamış oluruz,  Naingolan ismi geçiyor aman diyim emeklilik peşinde, Belçika’ya mı gidiyor nereye gidiyorsa gitsin, bizden uzak olsun.

Bir önemli mesele da Welinton ve Nskala konusu, daha önce de yazdım ben hırslarına, iş ahlaklarına, takıma kattıkları enerjiye ve şampiyonluğun kazanılmasında verdikleri emeklere son derece saygılıyım, anadolu kulupleri için biçilmez kaftanlar, her yerde oynarlar ama Beşiktaş’ımız da olmuyor maalesef, dün top ne zaman ikisinin ayağına gelse gözlerimi kapattım, hadi Welinton rotasyonda kalsın bir yıl daha ama Nsakala kardeşimizin yerine Mehmet Can’ın bahsettiği Emerson tarzı bir adam da gelirse harika bir transfer dönemi geçirilmiş olur, devre arası Cenk’in de gelmesiyle sorunsuz ve bol alternatifli harika bir kadro kurmuş olacağımızı düşünüyorum, gerisi Sergen Hocaya kalır ki zaten Türkiye’deki rakiplerine bakınca ona rakip bile olamayacak vasıfsızlarla yarışacak ki geçen yıl onca zorluğa rağmen iki kupa almış bir adamın bu yıl ve gelecek 5 yıl çok daha iyilerine yapabileceğine gerçekten kalpten inanıyorum.

Son Söz Eldeki Vurdumduymaz ve Gamsızlara: Lens, Douglas, Boyd, Lajiç ve Oğuzhan umarım bir daha bu kulübün yakınından bile geçmezsiniz, suç sizin kadar size bu sözleşmeleri veren iş bilmeyenlerde ama umarım günü geldiğinde Beşiktaş’ımızın paralarını bu gamsızlar için har vurup harman savuran sonra kulüp bataklığa düşünce topuklayanlara da yargı önünde hesap sorulur, geçenlerde bir yerde denk geldim eski başkan yeniden başkan olma konusunda bu yönetimin bazen kendisini hırslandırdığını söylemiş, adama sorarlar madem o kadar sevdalıydın, bu sözleşmeleri yapıp paraları ödeyemeyince niye kaçtın, başkan olmak her şey yavaş yavaş yoluna girmeye başlayınca mı aklına geldi diye, yönetimimizin kıymetini bilelim derim, bunca yoklukta paraları günü gününe ödeyip pandemi koşullarında bu takviyeleri yapabilmek büyük iştir, bundan sonra bize düşen hep destek olup gelecek 5 yıla damga vurmak için takımımızın yanında olmaktır.