Yanlışlıkla 1 dislike attım Yunusum kusura bakma. Deli Ziya sandımdı :)) Sizin eve gelmesin kardeşim. Ben bir daha dayak yerim gerekirse 🙂

Yediğim dayağa göre az bile anlattım dedem 🙂

Geçti kardeşim.. Bak gülüyoruz bile 🙂

Geriye götürüldük..

Mevcut düzenin umursadığı tek şey kafa sayısı.. Vallahi de billahi de başka bir şey değil..

Kafa sayısı fazla olacaksa, mültecinin yörükten bir farkı yok bunlar için.. Sırf kafa sayısı için Başakşehir’in soluğunu kesip 3 haftada alay edercesine Galatasaray’ı şampiyon yaptı bu ülke.. Çünkü 6 ay sonra seçim vardı..

Demokrasiye gelince, bu topraklar 1000 yıldır demokrasi görmedi. O konuya çok yabancıyız :))

Bize gelince, madem kafa sayısına göre saf tutuluyor, planlamalar yapılıyor, birileri yükseltilip birileri yerin dibine çakılır;

O zaman biz de kafamızı çıkarıp gerekli yerlere sokarız adaş :))

Bir gün gerçekten demokrasi, hak, adalet ve sistem bağlamında şekillenmiş bir toplumda yaşayabilirsek, oturur birer şişe Bomonti açıp ülkenin kıytırık sorunlarına kafa yorarız..

Ama şimdi kafa gösterme zamanı :))

IBAN yok mu can?

Gidişat öyle gösteriyor ki, bizim kabuslar bununla sınırlı kalmayacak usta….

”Evlatlarımız” konusunda senle aynı fikirdeyiz, biliyorsun bunu..

Yazdığım hiçbir yazıda da Beşiktaş’ın çocuğu, evlat gibi saçmalıklara yer vermemişimdir. Bu iş profesyonel bir iş. Profesyonelce de yürütülmesi gerekir..

Geçen sezonun süper kupa finalinde ilk izlediğimizde, çoğumuz müthiş bir yeteneğin gelmekte olduğunu gördü, söyledi..

Yahu bu çocuk dalda bir meyveydi de, o maç öncesi mi kopardık ağaçtan? Hiç mi görmedik becerilerini? Menejerlik gibi bir haydutluk müessesesinden bihaber miydik?

Her şeyiyle sana muhtaç olan 16 yaşında bir çocuğun elde tutulamamasını nasıl hoş göreyim Ziya? Tahmin edebileceğinden çok daha üzgünüm şu an inan.

Ustam..
Hocamıza garip bir şekilde güveniyorum. Disiplinine, çalışkanlığına laf edersem ayıp ederim..

Ama…

Ben, futbolda sayılara kafayı takanlardan, parselizasyon, diziliş, koşu mesafesi gibi mevzuları yol gösterici yapanlardan korkarım..

Beşiktaş, baskılı oynamalı, boğmalı, topu ayağında tutmalı. Senin de belirttiğin gibi, oyun akışı hissedilir olmalı, seyredeni koltuğunda titretmeli..

Hocanın kafasında bunlar varsa eyvallah. Ama Beşiktaş ikinci bir Avcı vakasını kaldıramaz. Umarım kaldırmak zorunda kalmayız 🙂

Hamdi Hocam.. Sizler gibi müstesna adamların olduğu yerde kırarak eleştiri yapılabilir mi? Çok teşekkür ederim..

Çok teşekkür ederim Mehmetcan.. Güzel yüreğinden öperim..