Vakayı Hayriye

Vakayı Hayriye olayını bilirsiniz, yinede kısaca anlatayım: Şartlarının ve çıkarlarının değişmesini istemeyen Yeniçeri Ocağındaki askerler padişaha varana kadar herkesin değişmesine sebep olur. Daha sonrasında II. Mahmut padişah olur, Sadrazam olarak Benderli Mehmet Selim Sırrı Paşa gelir ve yeni bir ordu kurulur. Padişah ve yeni ordu Aksaray’daki Etmeydanındaki Yeniçeri Ocağı’na saldırır, altı bin küsür Yeniçeri ölür ve yirmi bini teslim olur. Bu olayda hayırlı olay olarak tarihte yerini alır.

Sn. Serdar Adalı bugün çıktı ve Quaresma, Simao, Fernandes ve Almeida’lı sezonu hatırlattı, üstün olduğumuz dönem dedi. Halbuki öyle değildi. Beşiktaş o sezon 5. Sırada liderin yaklaşık 30 puan gerisinde bitirdi ligi. Hatta o sezon ve sonrasında gelen sezonlarda da aynı oyuncular ‘Portekiz Çetesi’ olarak adlandırılmıştı. Yalnız o çete sadece 41 maçta sadece 5 kez beraber oynamıştı. Maliyetleri 20 milyon Euroyu bulmuştu o dönem. Hiçbir başarı kazandırmadan da dağılıp gittiler. Gidene kadarda çok hoca yediler, üstüne hatta Yıldırım Demirören’i bile yediler. Beşiktaş o sezondan sonra Feda sezonuna girdi ve bence Beşiktaş için Vakayı Hayriye olmuştu.

Şuan belli edilmese veya dile getirilmese de (BENCE) Beşiktaş içerisinde bariz bir şekilde ‘Fransız Çetesi’ mevcut. Başı çekenler tabi ki bu takımın eskileri, Aboubakar ve Ghezzal. Arkasından Masuaku, Colley, Bailly, Rosier ve Onana’da bu gruba dahil. Rosier ve Onana bu diğer saydığım isimlere göre hala transfer olma ve başka takıma gitme ihtimalleri olduğu için yine de oynama hevesindeler ancak gerisi tamamıyla sabote edici şekilde hareket ediyorlar. Bugün Aboubakar yoktu, Ghezzal sadece 4 dakika oyunda kaldı ve ağrılarım var diyerek çıkmadı. Bailly nasıl olduysa boynunu sakatlamış, Colley hazır değilim diyerek çıkmadı.Yine nasıl olduysa da Amartey 90 dakika sahada kaldı. Onana 90’da oyuna girdi. Mesela bu oyuncu grubundan Rosier – Amartey yada Bailly – Colley – Masuaku geri dörtlü, önlerinde Onana, sağda Ghezzal, en önde de Aboubakar çıkabilir mi? Kalede Mert, ortada Salih ve Gedson, sol önde Tayfur. Geçerli bir kadro mu, evet. Beraber oynama ihtimalleri var mı peki, hayır. Maalesef Beşiktaş ikinci kez kulüp tarihinde Vakayı Hayriye yaşamak zorunda ve bu asla sözü edilmeyen ‘fransız Çetesi’nden kurtulmak zorundadır. Beşiktaş’ın kurtuluş yolu budur.

Öte yandan kulüp şovmenlerle idare edilmemelidir ancak baktığımız zamanda hem Sn. Serdal Adalı ve Sn. Hasan Arat’ın şovmenizm sözcükleri sarf ediyorlar. Kurtuluş yolu ararken yeni bir bataklığa düşmemek ümidiyle…