içinde

Yiğit düştüğü yerden kalkar.

Bunca zorluk ve görece olarak orta seviyede bir kadro ile bu puanı yakalamak gerçekten önemli. Burada Sergen Yalçın’ın hakkını vermemiz lazım. Teknik kadrodan futbolculara ve yönetime kadar herkesin iyi niyetli olarak elinden geleni yaptığından da şüphem yok. Ancak beni en çok düşündüren konu, Sergen Hoca’nın dünkü maç sonu açıklamaları idi. Ben sahanın içine bakarım. Burada ilk yarıdaki Ljajic ve Nkodou tercihleri ile Larin’in kaybolup gitmesine sebep olan sağ kanatta oynatma tercihi beraberliğin en önemli sebepleriydi. Ben, Sergen Yalçın’ın her zamanki dürüstlüğü ile bu taktik hatayı itiraf edip bundan ders aldıklarını söylemesini beklerdim. Oysa Hoca, aynı kimi yetersiz Anadolu takımlarının teknik direktörleri gibi kusuru başkasına yıkma yoluna gitti. Hakem hataları maçın sonucunu etkiler vasıfta asla değildi. Biz, 25 dakika 10 kişi oynayan rakibin yakın temaslı ve alan daraltan savunma oyununa çözüm bulamadık. Bu bizim genel sorunumuz ve artık bunu sağır sultan dahi biliyor. Bize karşı aynı taktiği uygulayan takım mutlaka puan alıyor. Azıcık eli yüzü düzgün oyuncuları olan   da (Trabzonspor) 3 puanı kapıp gidiyor. Kimse otobüs çekmekten utanmıyor, bunu öğrenelim artık. 

Puan aslanın midesinde. Adam tabii ki yerlerde yatacak. Sen istediğin kadar bağır çağır. Ona bu fırsatı verirsen sahaya yatak bile atar. Bu soruna çözümü de yine Sergen Hoca bulmalı. Maç sonu öfkesinin biraz bununla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Hoca, kendisine de kızgın. Çözüm bulamadığı için çaresiz hissediyor. 

Bence kafasını toplayıp gerekirse taktik değişikliklerle ve mümkünse Cenk’in de olası katkıları ile bu Gordion düğümünü çözmenin yolunu bulmalıdır. Bizi bu süreçte geri bırakacak olan, yanlışı başkalarında aramaktır. Biz diğerlerinin ne yaptığına değil, bizim ne yaptığımıza konsantre olmalıyız; tünelin ucundaki ışık burada…

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin