içinde

Yıkılsın bu düzen:))

Az aşağıda @AbbasAğa dostumuz ne güzel yazmış; gençler için fazla ümitlenmeyin diye… Üstüne aylarca kafa patlatılacak cinsten bir konu değil mi?

Azıcık açalım:

Mecbur kalmadan gençleri oynatmak…

Ya da hocanın dediği gibi ”sırf genç diye” oynatmak..

Sorun aslında o kadar açık ki bizdeki futbol/spor işinde. En büyük ve belki her şeyi kapsayan sorun eğitim. Endüstrileşmiş, robotik, ruhsuz- aidiyetsiz, içi boş sporcular yerine işin doğasını/ ruhunu özümsemiş sporcular yetiştirebilmek ve bunlara küçük yaşlardan itibaren bu ”basit” oyunun temel prensiplerini öğretmek inanın bana Pjanic’i Ghezzal’i transfer etmekten daha ucuzdur. Hani her şeyi parayla, maddiyatla ölçtüğümüz için ”ucuz” ifadesini kullanıyorum; almamız gereken birinci dersin ”para her şey değildir” olması gerektiğini ekleyerek. Dün bir kez daha imrenerek izlediğimiz Ajax futbolcu yetiştirirken ”bunu ilerde şu kadara okuturuz” zihniyetiyle yetiştirmiyor. Biz iki topa vuran 16-17 yaşındaki çocuğa milyon dolar getirecek gözüyle bakıyoruz. Hayır! Getirmeyecek arkadaşım! (haa; öncelikli misyonu bu değil) Öncelikle farklı değerleri içselleşecek, sporcu ruhu pekişecek ve bu ”basit” oyunu tamamen öğrenecek. Bu yetileri 16-17 yaşlarında yüzde 70/80 oturacak; yarışmacı hale geldiğindeyse ”yirmisine kadar” tamamlanacak. İşte bunu sağlayabilecek bir eğitim sistemi inşa etmeliyiz. Yoksa daha çok izleriz uzaktan bunları. 

Nasıl yapılabilir?

Sözgelimi kulüplere verilen ”sözde” harcama limitleri, takım bütçeleri falan var ya. Bunun misal en az %20-30 gibi bir oranını altyapı ve akademi çalışmaları için kontrollü bir şekilde kullandırılma zorunluluğu getirilebilir. Üstte yarıştırdığı takımına isteyen 100m harcasın varsa; ama 30m altyapıya harcamak koşuluyla. Bu paralarla eğitmen istihdam etsin, idman sahalarını, tesislerini modernize etsin. Ne bileyim, bu işleri takip eden bir mekanizma kurulsun ve tff denen ucube kurum bir işe yarasın. Yarışmacı kulüplere bu standartları dayatma yapmak, takip etmek… Yani, çok mu zor yabancı yasağıyla uğraşmaktansa yetişmiş genç oyuncu oynatmayı teşvik etmek? Bu yetişmiş genç oyuncular için bile belirli kriterler getirerek oynatılabilirliği sağlanarak bunun üzerinden kulüplere cezbedici teşvikler sağlanamaz mı? Gerçekten çok mu zor? Falcao, Pjaniç, V.Persie getirmek daha mı kolay?

Neyse bunlar memleketi ilgilendiren genel durumlar; dünkü maç özelinde kendimize bakalım biraz:)  

Sergen hoca ile yönetim arasındaki sezon başındaki sözleşme muhabbeti niye uzamıştı? Net olmamakla beraber transfer- kadro yapılanması ve özellikle ŞL maçlarında madara olmamakla alakalı planlamalarla alakalıydı değil mi? Sergen hoca elinde kullanabileceği Ersin, Rıdvan, Serdar, Berkay, Emirhan vs. onca genç sporcu elindeyken olmuştu değil mi bu anlaşmazlık süreci? Bilmiyor muydu bu çocukları? Kullanamayacağını mı düşünüyordu? Kullandı ama! Soruyorum şimdi, N’Sakala mı daha iyiydi, Serdar mı? Veya şunu sorayım: Ajax, Barça’dan Real’den mi topçu getirdi, Chelsea’den mi? ŞL oynayacağız, madara oluruz diye transfer taarruzuna mı girişti yoksa? Hani bir maç oynadılar diye sormuyorum; belki de yetersiz sporcular, göreceğiz ilerleyen zamanlarda. Ama yok saymasak da bunların eğitimine, gelişimine azıcık da olsa eğilsek olmaz mıydı? ŞL oynuyor olmak, ligde yarışır takım olmak bunları gözardı etmemizi mi gerektiriyor? Ya daha önce de yazmıştım, bizim yapamadığımız neyi yapıyorlar da Ümraniye’ye habire oyuncu gönderiyoruz biz? Kumaşı varsa tut oynat, yoksa gönder gitsin hocam! Sonra dünkü gibi bakarız, adamlar nasıl seri paslaşıyor, nasıl pozisyonlar yaratıyorlar. Nasıl keyifle izleniyor yaptıkları iş, kendilerinin de keyif aldıkları açık. Biz de diyoruz elemanlar sakatlanmasa farklı oynardık. Doğru ama o zaman bu kadro dağıldığı anda gene silbaştan yapacağız öyle mi?

Ne vakit oturtacağız cancağızlarım biz; adama bağlı olmayan sistemleri?

Bir ”Pjaniç” getirmekten daha mı zor?

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin

Bir yorum