içinde

Zappo?..

Dünkü gün bir yazı okudum burada, Forumda.. 

Ama pek bir şey de anlayamadım doğrusu..

İçi “heyyoo-meyyoo” gibisinden çocukla bir coşkuyla dolu bir tür teşekkür yazısı gibiydi, sanki..

Anlamak için üç beş kere filan okudum, nafile..

Neresinden tutsan kalan tarafı sarkıyor.. Karman çorman bir şey.. Zappo mudur Zippo mudur neyse artık, yabancı bir isim dolanıp duruyor içinde.. Garip garip laflar sözler filan.. Ne günlere kaldık Allah’ım..

.

Caht ettim, çabaladım.. Milim milim okudum, boş..

Yine de aklımın aldığı, dilimin döndüğünce anlatayım..

.

Çıkartabildiğim kadarıyla, Wolkan diye bir çocuk varmış Forumumuzda, bilirsiniz belki..

Arada bir denk gelir görürüm ama ben de pek tanımam..

Yabancı biri sanırsam, Lisanımızda W harfi namevcut çünkü.. 

Sağda solda iyi biri olduğu söylenir, duyarım..  

Lakin, ne türden bir iyilikmiş anlamam..

Neden derseniz, kendimden yürüyeyim, bu çocuğun şu zamana kadar iyiliğini bırakın, miyiliğini de görmedim de ondan..

Şu vakte kadar bir günden bir güne, “Abi gel, bir çorbamı iç, bir yemeğimi ye” demişliği yok.. 

“Otur şöyle çay iç, kakao iç, oralet iç.. Kivi iç.. Yahu hepsini geçtim kant iç..” ı-ıhh o da yok..

E be kardeşim, Wolkan iyi, Wolkan iyi ama, bu nasıl bir iyilik?.. Anlamadım ki ben bunu?.. 

Konumuz o değil gerçi, 

Üstelik takıldığım filan da yok ama çorba işi mühimdir.. İhmale gelmez..

Neyse, geçelim.. 

Anladığım kadarıyla, bu çocuğun gönlü Zappo diye birine kaymış.. 

Zappo diye bir söz hiç duymadım ömr-ü hayatımda.. 

“İsimdir herhal..” diye düşündüm.. “Gerçekten isimse şayet, olsa olsa bir kızdır..” dedim sonra kendime.. 

“E şimdi, erkek adam, delikanlı çocuk, normal..” dedim..  

İyi de, böyle bir isim hiç duymamıştım.. 

Yabancıdır zaar..

Zaten şimdiki gençler için varsa yabancı, yoksa yabancı..

Yerliye bakan tek bir Allah kulu yok..

Yahu yapmayın, etmeyin..

.

Adı aklımda kalmadı şimdi, peynir işiyle iştigal eden bir kardeşimiz vardı..

O da, memlekette peynir kalmamış gibi yabancı peynir de yabancı peynir diye tutturur dururdu..

Halbuki, memleketimin güzelim eski kaşarı dururken, n’aapayım ben elin yabancı peynirini karrdeşim..

Ama yook, anlatamazsın..

Laf aramızda, şimdilerde o peynirci kardeşimiz de görünmüyor ortalarda pek.. Kayıplara karıştı, gitti..

Ama, o da normal.. Çünkü, benim bildiğim, peynir işi netameli bir iştir arkadaş.. Dikkatli olacan.. Öööyle fazlacana derinlemesine gitmeyecen.. Üstten üstten yedin miydi yeter, tamam.. Fazlasından kaçacan.. Bugüne kadar, peynir tenekesinin dibini bulana denk gelmedim ben daha.. He-heey, hey.. Nice yiğitler heba oldu bu yolda.. 

Bi dakka yahu, nereden geldik ki biz buraya?..

Hah, tamam.. Gönlü kaymış diyorduk değil mi?.. 

Evet.. Kaymış ama, ne kaymış..  

Gönlü yani.. 

.

Garibim delikanlı neredeyse kafayı hoplatmış, Zappo da Zappo.. Zippo da Zippo diye ortalarda dolanıp duruyormuş, söyleyenlerden duyduğum kadarıyla.. 

Gençlik bu tabii, normal, olur böyle işler..

Sevda işi ters iş.. Yakar adamı..

Zamanında biz de.. Az mı?.. Ah ulan!.. 

.

Neyse, aman dur, konu dağılmasın.. Bu çocuğun feryadını duyan bir hayırsever tutmuş,

Bu Zappo’yla bizim Wolkan’ı baş-göz etmiiş..

Delikanlı da sevindirik olmuş ki ne biçim?.. Havalara uçuyor.. 

Çıldırmış sanki..

Önüne gelene laf atıyor.. Selam verip temenna ediyor.. Yakaladığına sarılıp iki yanağından öpüyor..

Teşekkür üstüne teşekkür..

.

Rahmetli anneannem hep söylerdi, “İnsan aklı kıl ipliğine bağlıdır oğlum..” derdi, haklıymış..

Bu Wolkan çocuk da sevincinden, garibim, elinin erdiği, aklının yettiği kim varsa teşekkürü yapıştırırken yetmemiş, yetinmemiş, kendini iyicene kaybetmiş olmalı ki, 

Bunun Deli diye nam salmış kötüü, naleet, piis; rastlayanın dilinin tutulduğu, gören gebe kadının çocuğunu düşürdüğü cinsten bir kanlısı var, tutmuş ona bile teşekkür etmiş, iyi mi?.. 

Tööbe töbee..

.

Neyse, uzun etmeyelim, 

Mesele bu kadar ihvanlar..

Yani, biliyorum, siz de şaşacaksınız amma o garip yazının yazılma sebebi buncacık şeymiş..

.

Tuhaf ki ne tuhaf..

Garip ki ne garip..  

.

Sanırsın ödül almış da,

Oskar töreninde sahneye çıkmış da..

Ona teşekkür, buna teşekkür..

Hele bak hele..

Bırakın bu işleri be arkadaş..

.

Şimdi ne olduğu belirsiz, anlaşılmaz, akıl ermez bir yazı da olsa, insanoğlu merak ediyor elbet..

Bendeniz de işte o merakla şööyle bir üstünkörü göz gezdirdim..

(Yahu dur, “Yalanla iman aynı bedende olmaz..” derler, boycak günaha batmayalım) 

Döne döne, tane tane, dikkatlice, hem de kaç kez tekrarlayarak, her okuduğum ismin ardından “Aha şimdi burada benim adım da çıkar gelir mi ki hey Allah?..” diye umarak baktıım, baktıım.. 

Yok!.. 

Bendenizin ismi yok..

İsmim olmadığına göre(hıçkırık!..) o vakit ortada benlik bir şey de yok, değil mi?.. 

İyi ya, peki!.. 

Öyle olsun!..

Madem yokluğa terk edilmişiz ,

O vakit kişisel olarak değil de

İnsaniyet açısından bakalım meseleye:

.

Zappo’yu alan çocuğun adına sevindim(koca bir yalan, cebime giren mi var ki sevineyim?. Bana ne?..)

Arayı bulan hayırseveri zaten sevmeyen yokmuş(diye bir rivayet mevcut.. söyleyenlerin yalancısıyım)

Netice itibariyle,

Hayırsever arkadaş memnun,

Zappo’suna kavuşan çocuk zaten -haklı olarak- havalara uçmakta..

E, peki sonuç?..

Bitti..

Bütün hikaye bu kadar!..

.

Bu kadar derken, 

Bilirsiniz, her hikayenin ardından yukarıda biryerlerdeki bahçelerde ağaçlar şööyle bir sallanır.. 

O sallantıya dayanamayan dalında olgunlaşmış meyvelerden yeryüzüne düşenler filan olur.. 

İşte aynı hesap,

Gökten bu kez (düşe düşe) sadece 8 tanecik elma düşmüş..

Nasip işte.. Yapacak bir şey yok!..

Biri Zappo’suna kavuşanın,

Biri hayırsever arkadaşın,

Biri Zappocunun kanlısı Deli’nin,

Biri FerMentasyon meraklısı bir arkadaşın,

Biri Kartal Ruhlu derler bir bilge kişinin,

Biri Umutcorporation’ın(ne biçim bir isim bu yahu?.. Tööbe töbee..)

Biri canlı manlı yeni yetme bir çocuğun(tanımam etmem, işim olmaz)

Biri de Sakarya civarlarından Serçe midir, Şahin midir, Kartal mıdır işte her kimse artık, O’nun başına..

Bu kadar..

.

Efendim?.. Kalanlar mı?..

Kalanlar elleri böğründe ööylecene bakakalmış..

.

Haliyle onlar da melul mahzun bakarak,

“Yahu arkadaş?.. Eyvallah, onlar erdi muradına..

..da,

Peki, ya bizler gidelim nerelere?..” diye sormuş..

.

Yok hayııır, ortalığa nifak tohumları filan serptiğim yalan..

Sadece kulağıma gelen sızlanmaları dile getiriyorum ben..

Kitle huzursuzmuş.. Benden söylemesi..

Forumsal patlamalar an meselesiymiş..

“Elaleme selam sabah, elma filan tamam.. Peki ya bize?.. Biz neyiz burada arkadaş?..” diyenler varmış..

“Yaz yaz bitmeyecek niceleri” demekle olmuyor o işler birader.. diye kahredenler varmış..

“Bu işten böyle kolay sözlerle sıyrılıp çıkamazsın aslanım..” diye hırsla, yumruğunu kendi avucuna vuranlar varmış..  

“Ulan, bir Deli kadar bile olamadık..” diye homurdanmalar başlamış sağda solda..

.

Görebildiğim kadarıyla en çok da bu Deli meselesi germiş ortamı..

Yazmama sözü verdiğim için yazamıyorum ama, çok çok iyi tanıdığım bir üye “Aynen kardeşim.. Bana da en çok o koydu..” diyerek bir Deliye bu kadar büyük bir değer atfedilmesinden duyduğu üzüntüyü aktardı bana..

“Kimsenin değer verdiği filan yok be kardeşim.. Ama adam, akıllı adam.. Bakma kendisine Deli dedirtiyor ama adam cin.. Herkes hakkında dosyalar dolusu bilgi biriktirmiş.. Mıkını çıkartacak olana dosyanın kapak fotoğrafını atıyormuş WhatsApp’tan.. Fotoğrafı gören anında tıss.. ” diyerek teselli etmek istedim, olmadı..

Kısmış olduğu gözlerini ufuktaki belirsiz bir noktaya takmıştı.. 

Dudaklarını sımsıkı yumarak ve kafasını sağa sola sallayarak dinledi sadece.. 

Sonra kaşlarını kaldırdı, yukarı doğru.. 

“Öyle değil o iş..” dedi..  

“Vay be!..” diye hayıflandı sonra..

“Böyleymiş demek ki bu işler..” dedi..

Bat dünya, bat..” dedi..

“Neyse, elmalarını alanlar kalsınlar bakalım sağlıcakla..” dedi..

“Bize, çıkacak bir kerevet bile yokmuş demek ki buralarda..” dedi..

“Olsun be!.. Bize de bir gün kader güler, Güler inşallah..” dedi..

“Fesuphanallah..” dedi..

Kırgındı, 

Üzgündü..

Yaşlı ve yorgun gözleri nemliydi..

.

Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde bu türden konularda dikkatli olalım, lütfen arkadaşlar..

.

Hayır, 

Kitlenin kalanını temsilen bir elma da bana düşse yeterdi aslında..

Şööyle kocaman sert, sulu, kırmızı; harrt diye ısırdığında suları ağzının iki yanından akan cinsten bir elma da bendenize düşse, temsil etmekte olduğum kitleyi dizginlemem mümkün olabilirdi..

Çorba ya da yemek de olurdu, ha keza..

Ama yook.. Geçti artık!..

Dese de dilim,

Hala olur aslında….

..

EDİT ve de ÖNEMLİ BİR NOT:

Gülelim, eğlenelim diye yazılmıştır..

Adı geçen/geçmeyen kardeşlerimin darılmasını istemem,

Aman diyim..

Bir cevap yazın

GIPHY Uygulama Anahtarı Ayarlanmadı. Lütfen Kontrol Edin